Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '07

 
Kategori
Felsefe
 

Bambu, sabır ve Felsefe...

Bambu, sabır ve Felsefe...
 

Hiçbir başarı tesadüf değildir.

Her başarının arkasında uzun bir çalışma dönemi, geceyi gündüze katarak verilen emek, sabır, azim ve yeteneğin gelişmesi vardır.

Çinliler bambu ağacını şöyle yetiştirirler:

Önce agacın tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir.

Birinci yıl tohumda herhangi bir degişiklik olmaz.

Tohum yeniden sulanıp gübrelenir. Bambu agacı ikinci yılda da toprağın dışına filiz vermez.

Üçüncü ve dördüncü yıllarda, her yıl yapılan islem tekrar edilerek bambu tohumu sulanir ve gübrelenir.

Fakat inatçi tohum bu yilda da filiz vermez.

Çinliler büyük bir sabirla besinci yilda da bambuya su ve gübre vermeye devam ederler.

Ve nihayet besinci yilin sonlarina dogru bambu yesermeye baslar ve alti hafta gibi kisa bir sürede yaklasik 27 metre boyuna ulasir.

Akla gelen ilk soru ise şudur:

Çin bambu agacı 27 metre gibi devasal bir boya yalnızca altı hafta da mı yoksa bes yıl artı iki haftada mı ulaşmıştır?

Bu sorunun yanıtı, aynı zamanda azmin ve sabırın da yanıtıdır!

Büyük bir sabır ve emekle, o tohum sulanıp gübrelenmeseydi, agacın büyümesinden, hatta var olmasından dahi söz edemedik.

Tıpkı şu anketotta olduğu gibi:

Altmışlık ünlü bir ressam, günün birinde bir lokantaya girer. Gerçi ünlüdür ama bir süredir tabloları satmamaktadır ve cebinde parası yoktur. Ancak aldırmaz. Canı ne istiyorsa sipariş eder ve bir güzel karnını doyurur.

Hesap gelene kadar da, bir çırpıda lokantacının portresini çizerek masaya bırakır.

Kalkarken lokantanın sahibi gelir, resme şöyle bir bakar ve beğenir.

"Güzel ama" der lokantacı, "Siz bir dakikada çizdiniz bu resmi. Oysa nerdeyse bir saattir yemek yiyorsunuz!"

Ressam gülümser ve der ki: "Bir dakika değil bayım... Altmış yıl ve bir dakika!"

Aslında gözümüzde büyüttüğümüz en büyük zorluklar, en yalçın dağın tepesinde o görünmez hedefler bile basittir. Eğer pusulanız çalışmak, azim, tahammül, inançttan oluşuyorsa, geri dönmüyor, vazgeçmiyorsanız, başarı da kaçınılmaz olur.

Eğer inanır ve inandığınız yolda yürümeye devam ederseniz, geçmişte sizin hayallerinize, hedeflerinize inanmayanlar, gülenler, çelme takanlar, o yalçın dağa tırmandığınızda kendilerinden utanarak sizi alkışlarlar.

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün sözünü burada muhakkak anmak gerekir:

"Büyük olmak için hiç kimseye iltifat etmeyeceksin; hiç kimseyi aldatmayacaksın. Ülken için gerçek amaç ne ise onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır; herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır, fakat sen buna direneceksin. Önüne sonsuz engeller de yığacaklardır. Kendini büyük değil, küçük, zayıf, araçsız, hiçe sayarak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın. Bundan sonra da sana büyük derlerse... Bunu söyleyenlere güleceksin."

Bazen başarının yolu bir bambu ağacının yetişmesine benzer.

Uzunca çabalarsınız ama sonunda karşılığını da alısınız! Yeter ki isteyin, çalışın ve vazgeçmeyin.

Çünkü dendiği gibi: "Dahiliğin % 1'i yetenek, % 99'u çalışmaktır!"

 
Toplam blog
: 353
: 3712
Kayıt tarihi
: 28.02.07
 
 

"29 Temmuz 1980’de İstanbul’da doğdu. Celal Bayar Üniversitesi, İşletme mezunu. Şiir, deneme, öykü, ..