- Kategori
- Söyleşi
Barbaros Uzunöner ile BU Tiyatro’yu konuştuk

Barbaros Uzunöner ile 2009 yılında Fenerbahçe Televizyonu'nda ‘’ Orta Şut Karışımı ‘’ programını yaparken tanıştım. Mizah ile futbolu bir araya getiren eğlenceli programdı. Barbaros Uzunöner’in mizahı kuvvetli ve kendi vizyonuyla farklı bakış açıları getiriyor. 500 yıldır oynanan oyunları değil kendi yazdığı özgün ve eğlenceli oyunları sergiliyor. Oyunlarına gittiğim zaman sadece çıkarken tebessüm bırakmıyor oyun esnasında da çok fazla gülüyorsunuz. Kasım 2010’dan beri BU Tiyatro Sanat Yönetmenliği yapmaktadır. Barbaros Uzunöner ile BU Tiyatro’yu konuştuk.
Öncelikle tiyatronun ismi neden BU Tiyatro?
Aslında bu soruyu bana çok soran oluyor, hatta bazıları bana takılarak " bizimki tiyatro değil de seninki mi tiyatro, yani tiyatro bu mu demek istiyorsun? " diyorlar. Ama sorunun yanıtı çok basit bu tiyatro adımın ve soyadımın birleşiminden başka bir şey değil.
Peki, biraz tiyatronuzdan bahseder misiniz?
Bu tiyatro 2010 senesinde kuruldu. Türkiye'nin her yerinde ve yurtdışında oyunlar sahneliyoruz. Sloganımız " oyunu gerçekleştirmek, gerçeği oyunlaştırmak için " Genellikle komedi oyunları sahneliyoruz. Oyunların tamamını bizzat kendim yazıyorum. 500 yıldır sahnelenen oyunların tekrar tekrar sahnelenmesine bir katkım olsun istemiyorum. Bizi anlatan, yaşayan oyunlarda kendimizi daha iyi ifade edebileceğimizi ve seyircinin de bunu istediğini düşünüyorum. Oyunlarımız bize bizi anlatıyor. Türkiye mizahta son derece zengin olan bir ülke, biz de bu zenginlikten faydalanarak seyircilerimize en iyi sunmaya çalışıyoruz. Aslında fazla bir şey yapmıyoruz biz sadece gözlem yapıyor ve aktarıyoruz, bizi bize gösteriyoruz hepsi bu.
BU Tiyatro’nun turnelerden bahseder misiniz?
Oyunlarımızla yurtiçi ve yurtdışı turneler gerçekleştiriyoruz. Özellikle yurtdışı konusunda tiyatromuz önemli yol kat etti. Almanya, Belçika, Hollanda, İngiltere gibi ülkelerde oyunlarımızı defalarca sahneledik. Yurtdışındaki vatandaşlarımız ile kültürel bir etkinlik sayesinde bir araya gelmek bizi son derece mutlu ediyor. Muhakkak ki bu röportajı yurtdışından da okuyan kişiler olacaktır, onlar şunu bilsinler ki biz tiyatro olarak yurtdışında oyun sahnelemek adına elimizden gelen ne varsa ortaya koyuyoruz. Yurtdışındaki oyunlar için kardan ziyade oradaki vatandaşlarımızı güldürmekle onları mutlu etmek düşüncesindeyiz. Türkiye'nin her yerinde oyunlarımızı sahneledik ve hep iyi sonuçlar aldık bunun böyle devam etmesi için çalışmaya devam edeceğiz. Bu uğurda çalışmak dinlenmektir bizim için.
Oyunlarınızdan bahseder misiniz?
" Türk Müsün Canım? " isimli tek kişilik gösterimle büyük başarı elde ettim. İzleyenlerin gösteriyi beğenmesi bizim için en büyük mükâfattır elbette ama bunun yanında oyunumuzu defalarca sahnelemek ve her seferinde kapalı gişe oynamak bizi mutlu ediyor. Bu oyun Yurtiçi ve yurtdışı turneleri ile seyirciyle her buluştuğunda aynı keyfi izleyenlere yaşatıyor bizi de bu keyiflendiriyor. Bu gösteride yaşarken değil izlerken fark edeceğimiz komiklikler var. Sahnelenmiş açısından ülkemizde gerçekleştirilen tek kişilik gösterileri nazaran bazı farklılıkları var bu gösterinin. Bizim tiyatromuzun ana kuralı oyunların son derece tempolu ve hızlı oynanması bu gösteride de bu kuraldan vazgeçmiyoruz, seyirciyi bir buçuk saat boyunca kahkaha dolu bir yolculuğa çıkarıyoruz. Aslında onlar sahnedeki kişiye değil kendilerine gülüyorlar kendi başlarından geçen hikâyeleri anlatıyoruz biz onlar da yakın bulup gülüyorlar.
" Seninle Evlenir Miyim? " isimli oyunumuz 2012 yılında yılın en iyi komedi oyunu ödülüne layık görüldü. Bu oyunda kadın erkek ilişkileri Cansu ve Baran çiftçi üzerinden aktarılıyor. Cansu ve Baran farklı dünyaların insanları ama Baran kendisini bambaşka biri olarak tanıtıyor ve Cansu'ya bu şekilde yaklaşıyor. Cansu ise Baran’a nazaran daha entelektüel birisidir. Baran ise daha bilgisiz ama son derece fırlama. Baran yalanlarla Cansu’yu elde ediyor ve evleniyorlar ama tabii ki evliliğin sonu hüsranla bitiyor çünkü dediğimiz gibi ikisi farklı dünyaların insanları. Yalnız Cansu'nun Baran’ın gerçek karakterini öğrenme durumubBüyük komiklikler arz ediyor seyirci doya doya gülüyor. Bizim de amacımız bu zaten.
" Bir Öyle Bir Böyle " isimli oyunumuz kültür ve turizm bakanlığı katkılarıyla sahneleniyor. Bu oyundaki performansı ile oyuncumuz Merve Sevi 2015 yılında yılın en iyi kadın komedi oyuncusu ödülüne layık görüldü. Bu oyun, zamanın davranışlarımız üzerine etkisini ilişkiler yoluyla anlatıyor. Çocukluk, ergenlik, gençlik, olgunluk, yaşlılık dönemlerinde ki kadın erkek ilişkileri oyunda mizahi bir şekilde sunuluyor. Tabii ki tiyatromuzun alışılageldik üslubu ile ince bir felsefe eşliğinde.
" Alçalarak Yüksel " isimli oyunumuz bir kişisel gerileme oyunu. Kişisel gelişimden hiçbir şey elde edemedik en iyisi kişisel gerileme diyerek yola çıktık ve üçkağıtçılıkla nasıl ilerlenebileceğini bir tiyatro oyunu aracılığıyla anlattık. Oyunun baş karakteri Yüksel çocukluğunda gördüğü kötülüklerin ardından kötü olmaya ve kötülerin daha çabuk ilerliyor olabilecğine karar verir ardından bu uğurda çalışmalarına başlar ve sonuçta büyük başarılar elde ederek siyaset alanında da tepelere yükselir. Oyun alçalarak yükselmek isteyenler için ve alçalarak yükselenleri fark edebilmek için birebir
Tiyatromuzda iletişime geçmek isteyenler ne yapmalı?
Bize www.butiyatro.com adresimizden ya da 0212 244 62 44 numaralı telefondan ulaşabilirler.
Sizin için değerli kişiler ve yorumlarınız nelerdir…
Müşfik Kenter:Bu hayatta en sevdiğim kişilerden biri artık bu hayatta değil maalesef. Değerli hocam onu hep sevgi ve saygıyla anacağım. Böyle kişiler öldükleri zaman ölmüyorlar sen öldüğün zaman ölüyorlar.
Yıldız Kenter:Öyle seviyorum ki onu hiç bir tarif hiçbir cümle bu sevgiyi anlatamaz. Kendisi ile yapmış olduğumuz konuşmalarda söylediği sözler benim en değerli hazinendir.
Aziz Yıldırım:Kendisi ile yoğun bir samimiyetim olmamasına rağmen birkaç kez karşılaştım ve uzun sohbetler ettik. Fenerbahçe Televizyonu’nda çalıştığım dönemlerde yapmış olduğumuz bu sohbetlerde kendisini tanıdım. Dışarıdan göründüğüne aksine son derece iyi mütevazı ve ülkesini seven biri. Ve tabii ki ortak noktamız Fenerbahçe. Fenerbahçe kongre üyesi olarak kendisini her zaman destekliyorum ve onu tanıdığım için mutlu olduğumu ifade ediyorum.
Ali Onaran: Prontotour un yönetim kurulu başkanı sevgili dostum sanat ve tiyatrosever biridir. Bizim tiyatronun uğurludur kendisi.
Serdar Üçel: Tiyatromuzun danışmanı, zekâ küpü.
Mehmet Tekin: Keşke tüm gazeteciler onun gibi olsa
Seldar Ereke: Nasıl yapıyor bilmiyorum ama sanat konusunda her şeyi önceden görebiliyor, biraz da onun için seviyorum onu.
Ve tabii ki olmazsa olmazımız anne, canım annem Nadide…
Barbaros Uzunöner son sorum. Ipsos’un anketine göre Türkiye’de insanların yüzde 80’i hayatında hiç tiyatroya gitmemiş…
Yüzde 80 tiyatroya gidene kadar uğraşacağız.
Barbaros Uzunöner Kimdir?
1976 yılında İstanbul'da doğdu. İlk yazılarının yayımlandığı Gırgır dergisinde on yıl çalıştı. Ayrıca Takvim gazetesi, Zıpır ve Çarşaf dergilerinde de köşe yazarlığı yaptı. Gıdıkım Geldi, Leyleğin Ömrü, Siyasal Loto, Teksas Süleyman, Vekilim Beni Tanıdınız mı?, Türk müsün Canım? ve Cehennemi Yakan Çılgın Türk adlı kitapları vardır. Fenerbahçe Televizyonu'nda hazırlayıp sunduğu Orta Şut Karışımı adlı programı ile spor dünyasına mizah penceresinden bakmıştır. KISS FM ve RADYO D'de Barbaros On Air adlı programı ile uzun yıllar dinleyicilerine seslenmiştir. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde işletme eğitimi aldıktan sonra Akademi Kenter'de Oyunculuğun Abc'si programı kapsamında tiyatro eğitimi almıştır. Yıldız Kenter, Müşfik Kenter, Kadriye Kenter, Mehmet Birkiye gibi hocalardan dersler almış ve yazdığı ilk oyunlar ile Kenter Tiyatrosu'nda sahne almıştır. Sahnelenen oyunları; Olmuş Bi'Kere, Tarihte Garip Vakalar, Seninle Evlenir miyim?, Aşka Geldik, Bir Öyle Bir Böyle, Akla Ziyan İşler ve Alçalarak Yüksel' dir.Fenerbahçe Koleji'nde drama dersleri vermiştir.Bu Tiyatro'da Sanat Yönetmenliği görevini sürdüren Barbaros Uzunöner, Fenerbahçe Spor Kulübü Kongre Üyesidir.
Röportaj: Anıl Sural
Twitter.com/AnilSural
Fotoğraf: İsmail Akın