Barzani'nin beyanatı ve Hatay örneği

Bir süre önce bir dönem mecliste milletvekilliği ve belediye başkanlığı yapmış bir politikacının bir gazetemizde yer alan röportajını okudum. Röportajda zat-ı şahanelerinin bir beyanatı oldukça dikkatimi çekti. Bu beyanatta söz konusu politikacının Kuzey Irak’ta bir süre önce Bölgesel Kürt Yönetimi ile gerçekleştirdiği temaslarla ilgili malumat veriyordu.

Bahsettiği temaslarla ilgili bilgi verirken bir noktaya dikkati çekti. Türkiye ile Kuzey Irak Yönetimi arasında yeni bir sayfa açılmakta ve aynı zamanda Kuzey Irak’ta ki Bölgesel Yönetimi’nde var olan gruplar arasında yönetim olarak Türkiye ile neden bütünleşmeyelim? Sualini dile getirenlerin olduğunu ve bu tekliflere de Bölgesel Yönetim olarak sıcak baktıklarını ifade ediyordu.

Bu röportajdan sonra dünkü gazetelerde Mesut Barzani’nin söz konusu siyasetçinin gazetelerde yer alan iddialarını doğrular nitelikte bir açıklaması oldu.

Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani şöyle diyordu açıklamasında:

“Kürt Sorunu savaşla değil, ancak barış ve siyasi yollarla çözüme kavuşur. Türkiye’nin geçen Şubat ayında Kürdistan(Kuzey Irak)’a yönelik düzenlediği sınır ötesi operasyonu hoş olmayan bir gelişmeydi. Biz sorunların siyasi çözümünde yardımcı olmaya hazırız. Başkent Bağdat’ta Türk Heyeti ile Kürdistan Bölge Heyeti arasında yapılan toplantı yararlı geçti. Aramızda ki psikolojik engel kalktı.”

Açıklamalara baktığımızda Barzani’nin Türkiye’ye “zeytin dalı” uzattığı görülüyor. Fakat bunun tam tersi bir durum da söz konusu.

Dikkat ederseniz Haşimi’nin dediği gibi bir zeytin dalı hatta Türkiye ile bir birleşimi öngörmekte bu beyanatlar.

Fakat bu açılım, aynı zamanda Türkiye için tehlikeli bir oyunun başlangıcı olabilir, yani bir tuzak.

Bu tespitimizi veya tezimizi tarihten bir örnek vererek açıklayabiliriz. Hepimizin bildiği gibi şu anda Türkiye sınırları içinde olan Hatay ili daha evvel Suriye’ye bağlı idi. Daha sonra Suriye’den ayrılarak kendi özgür Hatay Devleti’ni kurmuş olan Hatay Halkı ve Devleti kendisini ilhak ederek Türkiye’ye katılmıştı.

Şimdi Barzani’nin daha evvel ki ülkemize meydan okuyan o sert açıklamalarından sonra bu kadar uzlaşmaya açık bir tavır sergilemesini, ülkemizin Hatay tecrübesiyle birlikte düşündüğümüzde gerçekten akla birçok endişeyi ve oyun içinde oyunların Türkiye’ye karşı nasıl tezgâhlanabileceğini gösteriyor bize.