Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '14

 
Kategori
Siyaset
 

Başbakan Erdoğan'a duyulan nefretin akıl almaz boyutu... Beyaz Türkler örneği ile...

Başbakan Erdoğan'a duyulan nefretin akıl almaz boyutu... Beyaz Türkler örneği ile...
 

Bakalım Cumhurbaşkanlığı seçimi kimler kazanacak?


EKMELEDDİN İHSANOĞLU, BEYAZ TÜRKLER İÇİN ERDOĞAN'DAN KURTULMA REÇETESİDİR...

SİYASİ TERCİHLERDE "KİN VE NEFRET" DUYGULARI, SEÇMENLERİN DOĞRU KARAR VERMESİNE  ENGEL OLMAZ MI?

Bu sorunun yanıtı farklı kesimler tarafından, farklı şekillerde verilebilir...

Örneğin, "Beyaz Türkler" bu soruya nasıl cevap verirler?

"Olmaz!" derler...Çünkü onların bu tarakta bek bezleri yoktur. Çünkü onların "siyasi tercihleri" de yoktur...Onların tercihleri yalnızca "çıkarlarıdır"...Kim "başbakan" olacak; kim "cumhurbaşkanı" olacak; onların hiç umurunda değildir...Onlar, hem tatlı hayatlarını yaşarlar; hem de etrafı gözlerler. Sandık başına gittiklerinde de, çıkarlarına hizmet edeceğini düşündükleri ya da çıkarlarını koruyacakları konusunda "söz aldıkları" partiye oy atarlar...

Kimdir, bu "Beyaz Türkler"?

İnternette, herhangi bir "arama motoruna" girildiğinde, hem dünyadaki hem de Türkiye'deki "Beyaz Türkler" hakkında ayrıntılı bilgi edinilebilir.

Bunlar, genellikle eğitimlerini yurtdışında yapmış, en az bir dil bilen, zengin ama zenginliklerinin başta gelen kaynağı, destekledikleri hükümetlerin ekonomik siyasetinin --ki bu siyaseti de genellikle kendileri önerirler-- onlara sağladığı kıyaktan oluşan ve bu özellikleri dolayısıyla da kendilerini toplumun genelinden soyutlamış "elit" kimselerdir...

Kendilerini soyutladıkları halktan şikayetçidirler; onları sevmezler. Aşağı bile görürüler. Onlarla aynı ülkede yaşamak bile istemezler. Halkı, "zenci" gibi görürler.

Bunların, genellikle yurtdışında evleri --zenginlikleri ölçüsünde malikaneleri-- vardır. Bunlar, öncelikleri ve imtiyazları olan "mutlu" gruplardır..."Özel kulüpleri" vardır, buralarda toplanırlar. Bu kulüplerin aidatı, onlardan olmayanların bir aylık "maaşı" kadardır.

Demokrat görünürler ama demokrat değillerdir. "Darbe" ve benzeri eylemleri desteklerler; hata çıkarları gereği onlara "yataklık" bile ederler.

Tek amaçları, statükolarını korumak ve  kendileri gibi olanlarla yaşayabilecekleri bir Türkiye'dir. Şu anda, Türkiye'de yaşamalarına rağmen "Türkiyeli" gibi yaşamamaktadırlar.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir hafta kaldı...Şimdi, yukarıda, dilimin döndüğü kadar niteliklerini sıraladım "Beyaz Türkler" ne yapıyorlar acaba?

Ne yapacaklar, ya yatlarıyla Eğe ve Akdeniz'in serin sularında "mavi turlar" yapıyorlar ya da kendilerine özel tatil yerlerinde ve sayfiyelerinde tatlı ve seviyeli yaşam sürüyorlardır. Bazıları da büyük olasılıkla yurtdışındadırlar. Belki, bu seçimde oy bile kullanmayacaklardır; çünkü onların yerine ve onların tercihlerine göre oy kullanacak çok sayıda seçmen bulabilirler...Her seçimde ortaya atılan iddia  gibi herkes, "makarna, bulgur, kışın da odun ve kömür" karşılığında oy kullanacak değil ya; bazıları da başka kıyaklar karşılığında oy kullanırlar. Muhakkak ki, Beyaz Türkler'in, tercihleri doğrultusunda oy kullanacakların kıyakları, "makarna, bulgur, odun ve kömürden" çok daha yöneldirici olur.

Ancak, üzücü olan şudur ki, Beyaz Türkler'in kıyakları karşılığında onların tercihlerine göre oy kullananlar da, onların sevmedikleri, aşağıladıkları ve beraber yaşamak istemedikleri  insanlardır...Yani onlara göre, yukarıda ifade ettiğim gibi, bu ülkenin "zencileri"dir.

Bloğumu bitirirken, Cumhurbaşkanı olsun diye, Ekmeleddin İhsanoğlu'nu, aday olarak gösteren CHP'nin ve MHP'nin bir oyuna kurban edildiğini bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Beyaz Türklerin, Türkiye'nin siyasetini, kendilerine göre dizayn etmek isteyen dışarıdaki güçlerin bu oyununu anlamadıkları da söylenemez...Çünkü onlar da, çıkarları önüne takoz koyan Erdoğan'a karşı besledikleri "kin ve nefret" duygularının esiri olarak,  Ekmeleddin İhsanoğlu'nu, Erdoğan'dan kurtuluş reçetesi olarak görmüşlerdir.

Ne yazık ki, bana göre, bazı CHP ve MHP seçmenleri de, Bayaz Türkler gibi düşünmekte ve onlar gibi, Ekmeleddin İhsanoğlu'nu Erdoğan'dan kurtuluş reçetesi olarak görmektedirler.

Şimdi diyeceksiniz ki, "Beyaz Türkleri" anladık; halkımızın diğer kesimleri kim?

Onların bir kısmı, Beyaz Türklerin çıkarlarından nemalan "Gri Türkler"(bunlara orta "halli beyaz Türkler" denebilir) ve Beyaz Türklerin, aynı ülkede yaşamaktan utanç  duydukları insanlar...Onlar göre, bir görüşe göre "zenciler"...

Gri Türkler için de, şu değerlendirmeyi yapabilirim. Bunlar, zengin olmak için yola çıkan; ancak Beyaz Türklerin arasına katılabilecek çabayı  gösteremeyenlerdir... Diğer bir deyişle, bunlar, "ailelerin yardımı ile sap oldukları baltanın iyi kesmemesini, kendi beceriksizliklerine değil de, devlete yükleyenlerdir". Bu yüzden de, unların hatırı sayılır bir bölümü de Erdoğan'a kin ve nefret hissi ile doludurlar...O kadar ki, bunlar AKP'ye sempati duyan en yakınlarına bile "vatan haini" demekten utanmazlar.

Bir hafta sonra gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimi, ne "Beyaz Türklerin" ne de 'Gri Türklerin" isteği yönde sonuçlanacaktır...Bu seçim, Beyaz Türklerin beraber yaşamaktan utanç  duydukları halk lehine sonuçlanacaktır...

KİN VE NEFRET DUYGULARINDAN SOYUTLANMIŞ DOĞRU KARAR BUDUR...

cdenizkent

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..