Başbakan'ı ölüm sınırına getiren ihmal

Başbakan’ı ölüm sınırına kadar götüren ihmali şöyle bir gözden geçirelim istiyorum bugün.
Dünden beri Başbakan’ın rahatsızlığı kadar korumlar ve şoförünün yaptığı bilgisizlik ve panikte tartışılmakta. Bildiğim kadarıyla makam şoförü kurallar gereği Başbakan araçtan çıkmadan yerini terk etmemesi gerekir. Ancak dün yaşanan olayda böyle olması gerekirken basına yansıyan haliyle hastaneye geldiklerinde makam şoförü panikle dışarı çıkmış, kapılar kapatıldığı için aracın sahip olduğu güvenlik sistemi otomatik olarak harekete geçmiş, kapılar kilitlenmiş. Bütün bunların sonunda da Erdoğan baygın bir halde içeride mahsur kalmış. Korumalar panik içinde koşuştururken yardıma ilk koşanlar yakındaki inşaatın işçileri olmuş. Korumalar işçilerin getirdiği demir çubukla camı kırmaya çalışmış ancak zırhlı camı kıramamışlar. Demir çubuk işe yaramayınca bu sefer inşaat işçileri balyoz getirmiş. Korumaların vurduğu sert balyoz darbeleriyle makam aracının camı kırılmış. Ardından korumalar otomatik düğmeye basarak aracın kapılarını açmış. Kapıların açılmasıyla korumalar, hastane görevlilerinin müdahalesini beklemeden ve Erdoğan’ı sırtlayarak kargatulumba dışarı çıkarmışlar. Sedyeye konulan Erdoğan, acil servis kapısından hastaneye alınmış. Basına yansıyan şekliyle ve olaya bire bir tanık olan muhabirlerin ifadeleriyle olaylar bu şekliyle cereyan etmiş.

Ardından Erdoğan hastaneye kaldırılmış ama yine basına yansıyan şekliyle olaylar bu kadarla bitmemiş korumalar, hasarlı aracın Başbakan’a ait olduğunun anlaşılmaması için bu kez gizleme operasyonuna girişmişler. Aracın resmi plakası çıkarılmış, yerine sivil plaka takılmış.

Bugün Başbakanlık sözcüsü Akif Beki’nin yaptığı açıklamalarda biraz düşündürücüydü. Beki’nin açıklamasına göre Başbakan Erdoğan’ın yakın korumasında görevli olanların tamamının alanlarında eğitimli, VİP ve ilk yardım eğitimi almış, deneyimli kişiler olduğu belirtiliyordu. Yine Sayın Beki açıklamasında Başbakan’ın hastaneye götürüldüğü sırada makam aracının kapısının kilitlenmesi olayının neden ve nasıl meydana geldiği konusunda bir ön çalışma başlattıklarını gerekirse inceleme başlatacaklarını belirtiyor makam şoförünün deneyimli, eğitimli, yetkin bir insan olduğunu bu yüzden de görevine devam ettiğini söylüyordu. Ve basında çıkan Başbakan’ın akrabası yönünde ki haberlerinde asılsız oluğunu belirtiyordu.

Tüm bunlardan çıkan sonuç aslında bir kez daha düşündürüyordu insanı. Bir ülkenin Başbakan’ının süregelen bir hastalığı olsun yada olmasın, bir kere aracı takip eden bir ambulansın ve doktorun sürekli olması gerekmez miydi konvoyun arkasında? İnsanlar için bir dakikanın bile önemli olduğu sağlık olaylarında bir ülkenin Başbakanı yaklaşık 10 dakika bir panik ve ihmal yüzünden bir araçta kilitli kalıyor, çıkarıldığında ise Beki’nin açıklamasına göre deneyimli olan bu arkadaşlar Başbakan’ı karga tulumba hastaneye götürüyorlar. İnsanlarda kalıcı hasarlar bu şekildeki bilinçsizce hareketlerden dolayı oluşmuyor muydu? Buna rağmen ilk yardım konusunda eğitimli olduğu söylenen bu arkadaşlar nasıl böyle bir hatayı yapabiliyorlardı? Ve traji komik bir durum daha. İnşaat işçileri. Şans eseri orada bir inşaat var, ya olmasaydı balyozu nereden bulacaklardı? Bir diğer taraftan çekilen fotoğraflara baktığımızda balyozla cam kırılırken aracın yakınına kadar yanaşan vatandaşları görüyoruz. Yada ben öyle gördüm. Eğer durum gördüğüm gibiyse bir Başbakan’ın suikast yaşaması her zaman söz konusudur ve anlıktır. Bu kadar profesyonel olduğu söylenen korumalar bu anlık durumun yaşanabileceğini hiç düşünmediler mi?

Bir ülkenin Başbakan’ının koruması ve şoförüsünüz ama ne yazık ki herkesten daha soğukkanlı olmanız ve daha dikkatli olmanız gerekirken inanılmaz risk dolu hataları birden çok olarak aynı olay içerisinde tekrar ediyorsunuz. Ardından da alanlarında eğitimli, deneyimli insanlar açıklaması yapılıyor. Ve yine konu için sadece bir ön çalışma yapıldığı gerekirse inceleme başlatılacağı belirtiliyor. Bu incelemenin başlaması için Başbakan’ın ölmesi mi gerekecekti? İşte durum ortada her ne olursa olsun böylesi bir görevde böyle anlık hatalar yapılamaz. Demek ki bahsedildiği kadar profesyonel değilmiş bu kişiler. Profesyonellik hatayı affetmez beraberinde hata üstüne hata getirmez. Başbakanımız şanslı olduğu için böyle bir olayı kıl payı atlatmıştır, aksi taktirde çok vahim bir sonuç yaşayabilirdik bu kaçınılmaz bir sondu.

Bu olayda dikkatimi çeken bir diğer konuda Başbakan’ın makam aracının saklanmak istenişidir. Hala nedenini anlamış bulunmamaktayım. Sizlerin bu konuda bir fikri var mıdır bilmiyorum ama bu konunun da ele alınıp incelenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bu olaydan benim çıkarttığım çok ders almamız gerektiğidir. Başbakan, Başbakan’ın ailesi ve bizler şans eseri bazı olayları yaşamaktan kurtulduk ama her zaman böyle bir şans olmaz. Bu yüzden her şey yeniden gözden geçirilmelidir. Hatta iki kere gözden geçirilmelidir.