Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Şubat '12

 
Kategori
Güncel
 

Başbakan ve Başkan

Başbakan ve Başkan
 

Recep Tayyip Erdoğan ve Aziz Yıldırım. Bu ülkede lider denince akla gelen iki isim.

 Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında gösterdiği başarıyla siyasi görüşü ne olursa olsun tüm İstanbulluların takdirini kazanmıştı. Ardından yaşanan işgüzarlıklarla cezaevine düşmüş ve tekrar daha güçlü olarak siyaset sahnesine dönmüştü.

Günümüzde siyasetçi ve lider olarak Başbakanın rakibi yok ve bu durum kendisinin bu işten vazgeçmesine kadar da devam edeceğe benziyor. O zaman da muhtemelen memleket zaruretten başka birini öne çıkaracak. Yoksa Başbakanın girdiği seçimlerde  ikinci olma durumu bu siyaset beceriksizlerinin içinde yok gibi.  Beğenirsiniz, beğenmezsiniz  ama durum bundan ibaret.

Bir de Aziz Yıldırım var. Sporun Başbakanı. Sevmeyenler bile Türk futbolu ve diğer spor branşlarında  yaptıklarını taktir ediyor. Bugün gelinen noktada 3 Temmuz'daki operasyonun verdiği zararları saymazsak Süper Lig Kulüplerinin gelirleri kendilerini rahatlıkla idare edebilecekleri seviyeye geldi. Naklen yayın, sponsor, tesis ve seyirci gelirleri Aziz Yıldırım'ın öncülüğünde ileri seviyelere ulaştı. Spor kulüplerini futbol harici birçok branşa yönlendirip, gerçek manada futbol değil Spor kulübü hüviyeti kazanmalarını sağladı. Şimdi O'nun da Başbakan gibi cezaevinden daha güçlü çıkacağı muhtemel.

Avrupa futbolunda birçok ülke, kulüplerini ancak, transferden kazandıkları ile besleyebiliyor. Almanya , Fransa, İngiltere ve İspanya hariç hemen bütün ülkeler maddi olarak ligimizin gerisine düşmüştü. Ta ki 3 Temmuza dek. Ondan sonrası malum.....

Aziz Yıldırım "Bu stadı yeniden yaparım" dediğinde birçoğumuz "küçük stad bile dolmuyor, büyük stadı ne yapacaksın, sonra hangi imkanla yapacaksın, bu basit bir bina değil koskoca stad" diye içimizden geçiriyorduk. Devlet imkanıyla yapılan ve önlerine sunulan Stadı açmayı bile beceremeyenlerle Aziz Yıldırım'ı aynı kefeye koymak hakikaten vicdansızlık olsa gerek.

Başbakan da "Duble yol ve Havaalanlarını  yapacağız, herkes uçakla seyahat lüksüne kavuşacak" derken  "hadi canım ekonomi batakta, kamu çalışanlarının maaşlarını verin kafi" demiştik. O'nu da yıllarca sadece laf üretip Ülkenin, yapılması gereken en elzem işlerini es geçenlerle aynı kefeye koymak akıl işi değil. 

Liderleri farklı kılan  3-5 günlük değil,  3-5 yıl hatta daha uzun soluklu düşünebilmeleri elbette. Şimdi Ülkemizin (Siyasi görüş ya da siyaset için değil söylediklerim) istikrar için hele hele diğer liderlere güven diplerde sürünürken, Recep Tayyip Erdoğan'a ihtiyacı var. Aynı şekilde Türk Futbolunun da kendi yağıyla kavrulan, bütçesini sağlıklı yapan, maddi imkan için çok farklı kulvarlarda taraftar desteği arayan takımlara öncelik etmesi açısından Aziz Yıldırım'a ihtiyacı var. Amacı çok farklı olan "Derin Futbol" ( ne demekse) yorumcularına, Aziz Yıldırım'a şahsi kini yüzünden kapı kapı dolaşanlara bakmayın.

Türk futbolunda varolan kulüplerin hepsi aynı yolda yürüyor, aynı tozdan ve aynı çamurdan etkileniyor.  Aziz Yıldırım'a "çamura bastı" diyenlerin önce kendi paçalarına bakıp, üstlerindeki çamurun farkında olmaları lazım. İlerleyebilmek için Aziz Yıldırım'ın ayak izlerine muhtaç olanlar o ayakları bağlarlarsa, zarar gören de kendileri olur. Aziz Yıldırım'ı ayakları bağlı da olsa Camiası eller üstünde taşıyabilir. Diğerleri ise -ki kendine büyük takım diyenler de dahil-  battıkları çamurda, bu işi sadece seyretme lüksünü bulabilir. 

 
Toplam blog
: 164
: 672
Kayıt tarihi
: 21.10.10
 
 

İnşaat Mühendisiyim, olaylara anlık değil öncesi ve sonrasıyla bakmaya çaba gösteririm. Dağ havas..