Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

07 Ocak '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Başımıza bu da mı gelecekti, devlet üniversiteleri de paralı olacakmış öyle mi?

Başımıza bu da mı gelecekti, devlet üniversiteleri de paralı olacakmış öyle mi?
 


Türkiye’ de devlet üniversiteleri artık paralı olacakmış.

Kim söylüyor bunu?

YÖK, yani Yükseköğretim Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan.

Sarahaten söylemese de, hocamızın anlatmak istediğinin Türkçesi şu; fakir ailelerin çocukları üniversite

müniversite okumasın.

Eh, açıkça bunu söyleyemezsiniz değil mi?

Düşünsenize, bir ülkede yükseköğretimin en tepesindeki bir profesör çıkıp desin ki:

‘Ey halkımız artık bu ülkede fakir aile çocukları üniversite okumayacak. Çünkü paraları olmadığı için bunu hak etmiyorlar. Biz zengin aile çocuklarının üniversite okuyup, yüksek öğrenim görmesinden yanayız. Böylece ileriki yıllarda, gerek devlet kademelerinde, gerek özel sektörde, üretimde, sanayide, kilit noktalarda, dış temsilciliklerimizde, basın yayın organlarımızda heryerde ama heryerde hep zengin ailelerin çocukları bulunacak…’

Diyebilir mi?

Zor.

Çünkü tepki alır.

O yüzden de burs denilen bir aldatmaca ile, ağızlara bir parmak bal sürülmek istenmektedir.

Neymiş efendim, fakir aile çocuklarına burs verilerek, oluşacak bir takım muhtemel eşitsizlikler giderilmeye çalışılacakmış.

Eeee?

Liselerdeki eğitimin kalitesi eşit ve homojen bir şekilde dağıtılmadığı için zaten hiç de adil olmayan ÖSS adlı üniversite sınavına hazırlanan bir genç, tüm bu streslerinin yanında bir de şunu düşünecek; acaba kazansam bile burs alabilir miyim, ya alamazsam?

Ne olacak peki?

Onca emek verdikten sonra girdiğiniz üniversite sınavından başarıyla çıksanız bile okuyamayacak mısınız?

Bursu kim verecek, devlet mi yoksa zengin iş adamları mı?

Devlet verecekse kalsın lütfen, çünkü onun yerine eğitimi paralı yapmasın yeter.

Yok eğer zengin iş adamları burs verecekse, gençler, mezuniyet sonrası doğrudan onların kontrolündeki işletmelerde mi istihdam edilecekler?

Neler oluyor efendiler?

Zaten, Türkiye'deki üniversitelerde yüksek öğrenimin tamamı değil elbette ama, birçoğu lise düzeyinde eğitim vermektedir.

On yılı aşkın bir süredir birçok farklı üniversite ve fakültedeki eğitimin kalitesini takip eden biri olarak yukarıdaki ifadelerimin her zaman arkasında olacağımdan hiç şüpheniz olmasın!

Evet lisedekine denk bir eğitim, adı da üniversite eğitimi…

Kimse alınmasın sakın. Lise ya da ortaokul mezunu olduğu halde, birçok üniversite mezununu cebinden çıkaracak, kendini yetiştirmiş yüzlerce insan tanıyorum ben. O bambaşka bir konu...

Bir cümle ile, ortalama bir üniversiteden mezun iseniz ve kendinizi özel olarak yetiştirmediyseniz, lise mezunundan, altını çizerek söylüyorum lise mezunundan hiçbir farkınız yok.

İşte bu koşullarda verilen yükseköğretimden, kendisini ancak özel olarak yetiştirenler sıyrılabiliyor ve bir yerlere gelebiliyor. Biz de diyoruz ki; hiç değilse, zaten lâyıkıyla oluşturamadığınız akademik eğitim ortamını, bâri bir de devlet eliyle paralılaştırmayın. Özel üniversitelerle işin suyu zaten çıkmışken...

Hele bu yeni teklif, öyle bir argümanla savunulmaya çalışılıyor ki, işin orası daha da komik.

Neymiş efendim ABD’ de böyleymiş.

Bakın bu da şu demek:

Asgari ücretle maaş alan bir vatandaşımız, maaşının tamamını, evdeki çalışmayan hanımına veriyor ve ay sonuna kadar idare etmeleri gerektiğini söylüyor.

Kadın ise, paranın tamamını, daha ilk günden götürüp, sözgelimi mutfaktaki buzdolabının etrafına yetecek kadar, pahalı bir dekorasyon malzemesine yatırıyor.

Akşam eve gelen kocası, ne yaptın sen, çıldırdın mı? diye sorduğunda ise cevap gecikmiyor:

‘Ama ben gazetede gördüm, vergi rekortmeni ünlü sanatçı bilmem kimin mutfağında da böyleymiş…'
...

ABD ne yaparsa yapsın. Affınıza sığınarak, eşit olmayan koşullarda kimseyle idrar yarıştıracak hâlimiz yok.

Hülâsa; zekiyim ama param yok diyorsanız, okumayın, çocuğunuz da okumasın, onun çocuğu da...İşte sizden istenen budur.

Bu uyarı sinyallerini ise geçen yıl yine bu sütunlardan vermiştik.

Sabrın sonu ile
 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara