Basın kime çalışıyor?...

Bu başlığa bakar bakmaz, “arkadaş, bilmeyen mi var. Büyük çoğunluğu yandaş basın adı altında iktidara çalışıyor. Küçük bir kısmı ise muhalif”. Diye düşünebilirsiniz.

Genel bir bakışla baktığınızda doğru diyebileceğimiz bir tespittir. Ancak çoğu zaman yapılan haber propagandası “yok artık daha neler” denecek cinstendir.

Toplumun çökertilmesine hizmet edecek pek çok yayını iktidarın yandaşlarının düzenlediğini, en ince ayrıntılara kadar onların takip ettiğini düşünmek de çok inandırıcı gelmiyor. Çünkü yapılan birçok haber ne iktidara ne de Türk ulusuna bir yarar getirecek gibi görünmüyor.

1950 lerde başlatılan küçük Amerika olma çabaları, özellikle eğitim sisteminde başarılı olmuş görünüyor. Özellikle devletin finanse ettiği bölümünde eğitim, her iki ülkede de ezbere dayalı, boş, ileride bir yararda sağlamayacak, sadece gençlerin o güzelim yıllarını heba edip yöneticilerin her dediğine evet diyecek gençlik yetiştiriyor. Uygulama modellerinde farklılıklar olsa da bu sistemin ABD deki sistemle pek bir farkı yoktur.

Dikkatinizi çektiğini umarım. Son dönemde gazetelerin baş haberlerinde ikide bir bayan öğretmenle yeni ergen erkek öğrencinin cinsel ilişkileri konu ediliyor. Hem de bunlar ABD nin bilmem hangi eyaletindeki devlet okullarından geliyor.

Hiç düşündünüz mü? Bu haberin bizim basınımızın baş haberleri arasında ne işi var? Hem de gittikçe sıklaşan aralıklarla. Bizleri gerçekten ilgilendiren hayati önemi haiz haberler beşinci sayfanın dibinde, ruhsal dengesi bozulmuş, dünyanın öteki ucundaki bir öğretmenin girdiği ilişki baş haber. Neden acaba?

Bu haberlerin sıklaştığı dönemde de bir AKP milletvekilinin teklifi ile gündeme gelen 4+4+4 dediğimiz zaten boş olan eğitimi temelli katletme projesi. Hiç oraya buraya çekilmesin, bu durum temel eğitimi 4 yıla indirmektir. Bu da suçtur. Teklif hükümet teklifi olarak gelmemiştir çünkü yarın yüce divanda hesabı sorulacaktır.

Münferit olaylar halkın gözüne sokularak o çok beğendikleri ABD eğitim sistemi kötüleniyor, ardından yine uzun yıllardır benzemeye uğraşılan ABD sisteminden, Osmanlının mahalle mektebi sistemine yolculuk başlıyor.

İlk bakışta bu olaylar çelişki gibi görünebilir. Hem ABD nin inayeti ile o mevkilerdesiniz, hem de basın ile, hükümet birlik olup  onların yıllardır dikte ettiği eğitim sistemini değiştiriyorsunuz. Bu çelişkidir. Tabii ki ABD devletinin de bir avuç bankerin elinde oyuncak olduğundan ve onların istediği biçimde hareket ettiklerinden haberiniz yoksa. Dün işlerine öyle geliyordu, bu gün böyle.

Uyanıp, kendimiz olmayı ne zaman düşüneceğiz?

İzmir 2012