Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

18 Mayıs '20

 
Kategori
Deneme
 

Basit Yaşayacaksın...

Sevgili Genç;
 
19 Mayıs senin günün, senin hediyen..
 
Yaşam seni hayatının bu döneminde bazen çözümsüz görünen süreçlere sokacak, bazende dünya patlasa senin umurunda olmayacak, gençsinya bana bişey olmaz diyeceksin. 
Sen şuan yaşamında hangi durumun içerisinde olursan ol, bu senin en güzel zamanların unutma.. Enerjini seni dahada güzelleştirecek, daha da zenginleştirecek şeylere harca. Hayatında ne olursa olsun çevrendeki renklere ve nefes alıp veren o sonsuz doğaya kayıtsız kalma. İsterse en kalabalık şehir olsun, her taraf taş, heryanın beton olsun eğer başını tevazu ile eğersen bir taşın kıyısından kendine yol bulup yeşeren o küçücük tertemiz umudu göreceksin. Ve nefes almak her daim umut var olabilmek, nihayetinde de birgün amacına ulaşmak demektir. Yeter ki senin içinde umudun, amacın ve mücadelen olsun. Renkleri gör dedim; bu bazen gri de olsa gör, grininde varlığını kabul et çünkü hayatında belirsizliklerde olacak. Beyin yoracak, zorlayacak ne yapsan anlamayacaksın ama inan bana yorulduğunu hissettiğin an içinde atan kıpkırmızı kalbini ve onun ne denli önemli olduğunu hatırlayacak başını göğe çevirecek ve kocaman maviyi göreceksin.. Herşey senin için sunulmuş, evet kader ve kısmet var ama sana sunulanlar içinde tercih yapma şansının sana ait olduğunu bileceksin. Meslekse meslek, aşksa aşk, yalnız olmaksa yalnızlığın.. Hepsi, hepsi senin tercihinde.... Hani olmuyor dediğini de duyar gibiyim. Evet olmadığı da olacak, işte o vakitte sen seçimini sorgulayacaksın. Tercihini değiştirmen gerekecek, zor olacak ama değiştireceksin. Sayfayı çevirecek yeni şeyler yazacaksın. Çocukluğundan gençliğine zihnin çok şey kaydetmiş olacak, hislerin, duyguların ve tecrübe gördüğün bütün olaylar sana 'ben biliyorum zaten" dedirtecek. Bunu birine sesli söylesen bile, sana birşey söylendiğinde yine de kendi içinde bunu doğru bilip bilmediğini mutlaka sorgulamalısın. Aklın akıldan üstün olduğunu, daha çok tecrübenin daha başka bakış açıları kazandırabileceğini bilmelisin. Öğrenmek yaşam boyu sürecek bir süreç.
ve aşkın senin bu dönemde nasıl bir heyecan olduğunu biliyorum. Kapıldığında seni saran esintisini de. Aşksa istediğin; aşkın gerçekliğinin peşine düşeceksin. Bileceksinki hayat sana ummadığın acı bir şey yaşattığında yanında aşk diye tutunduğun insan senin hayal kırıklığın olmayacak. Herşeyin karşısında onunla dimdik durabileceksin. Sen eğildiğinde o seni doğrultacak, o eğildiğinde ise sen. Hep yanında olacak... Bütün hesaplarının içinde o da olacak. Ve gençliğinin kaynağının birlikte çocuk olabilmek, heryaşta bu masumiyeti kaybememek olduğunu bilecek, bunu seve seve yaşayacaksın.
 
Bütün bunlar şimdilik sana altını çizerek söylebileceklerim. Bir de keyifle okumanı ve ruhuna kaydetmeni istediklerim var ki, benim hayatımın unutulmaz bir şiirini oluşturmuşlardır.
 
Şair Yalçın Ergir'in kaleminden;
 
basit yaşayacaksın, basit.
mesela susayınca su içecek kadar basit…
dört çıkacak, ikiyle ikiyi çarptığında.
tek düğmesi olacak elindeki cihazın;
tek bir düğme, tek bir cümle gibi…
sevince lafı dolandırmadan söylediğin “seni seviyorum” gibi.
basit bir öpücük yetecek sana…
basit, sıcak bir öpücük; ve o öpücükle dolacak tüm günlerin, tüm
düşlerin.
o öpücük için yapacaksın hayatının kavgasını,
öpücük için yiyeceksin, hayatının dayağını.
kabak çekirdeği verecek, sana rakamların veremediği mutluluğu.
el yazısıyla yazılmış, eğri büğrü bir mektup olacak,
en değerli kağıdın, hep yanında taşıdığın, atmaya kıyamadığın.
iki harekette giyiniverecek, iki harekette soyunuvereceksin.
kısacık olacak uyanman ve yola çıkman arasında geçen süre;
kısacık olacak sıcacık kollara dolanman ve
kendin bile anlayabileceksin yazdıklarını; bakışların bile
anlatabilecek kendini.
beklentilerin de basit olacak, kaf dağı’nın önünde bekleyecek
mutluluklar.
bir ıslıkta bulabileceksin en uzun dostluk romanını;
ya da bir damla gözyaşı yaşatacak sana en ucuz romanını;
pankreasının sağlığına dua edeceksin kapatırken gözlerini.
zafer işareti yapacaksın tuvaletten çıkarken.
bir kaşarlı tost olacak aradığın, nasıl oturacağını bilemediğin
sofrada,
parmakların en kıymetli çatalın, yine, aynı parmaklar çözecek en
karmaşık denklemleri.
iskender’in kılıcı duracak, avukat rehberinin yanında.
bir filarmoni orkestrası veremeyecek sana, kontraplak bir gitarda
doğru basılmış bir fa diyezin mutluluğunu,
makyajı, ilk “a”sına kadar bilmen yetecek, temizlik kokacak en pahalı
parfümün.
“bilmiyorum” diyebileceksin bilmediğinde ve çok normal olacak
“bilemeyişin”.
tek dereden su getirmen yetecek, bir “istemiyorum” diyebilmeye,
ne durduğu fark etmeyecek abanın altında.
saatin, sadece saati gösterecek,
telefonunu sadece telefon etmek için kullanacaksın,
küçük bir not defteri olacak, “bilgini” en hızlı “sayan”.
basit yaşayacaksın, basit.
sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş gibi basit…
çay, simit ve peynirle…
 
19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramın Kutlu Olsun... 
 
Herzaman biraz çocuk, birazda genç kal...
 
Hatice Demir
 
Toplam blog
: 37
: 428
Kayıt tarihi
: 01.11.07
 
 

İçimden geldiği gibi....   ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara