Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Eylül '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Başkalarının hayatını yaşamak

Başkalarının hayatını yaşamak
 

Yaşamak nedir, nasıl, neyi ve kimi yaşıyoruz? diye bir soru sorsam her halde milyarlarca farklı yanıt alırdım. Çünkü yaşam herkes için farklı anlamlar taşımakta ya da herkes yaşama kedine göre bir anlam yüklemeye çalışmaktadır.

O halde yaşamın ne olduğu konusunu kurcalayıp biraz laf salatası yapayım diye düşündüm.

Dünyaya geldiğimiz günden bu güne kadar geçen süreye yaşam diyoruz ama neyi ve kimi yaşadığımız konusunda ne düşünüyoruz acaba. Herkes kendisini mi yaşıyor yoksa yaşadığımız başka yaşamlar ve kişiler de var mı? bu soruya yanıt ararken kendi geçmişimi ve bu günümü sorgulama olanağı buldum. Bir de baktım ki aslında ben hiç kendimi yaşamamışım. Çocukluğunda sadece ailemin istediğini yaşamışım, onlar ne isterse ne derse o olmuş gangi giysiyi giyeceğimden neyi yiyip neyi içeceğime, nerede yaşayacağımdan hengi okulda okuyacağıma ve hatta öğretmenimin ve arkadaşlarımın bile kimler olacağına onlar karar vermiş. Genç olmuşum bu sefer de toplumun bana vereceği göreve hazırlanmış kendimi ona göre yontmuş, geleceğimi şekillendirme uğruna devletin, eğitim sisteminin toplumsal rol beklentilerinin bana verdiklerini yaşamışım. Ne zaman başımı kaldırıp da "hayır ben biraz da kendi istediğimi yaşamak istiyorum" dediysem karşıma toplumsal kurallar ve kanunlar çıkmış, karşımdaki otorite "HAYIR" diye elini kaldırarak beni durdurmuş, otoriteye isyan ettiğimde de kafama jopla, dipçikle vurmuş sadece onun istediğini yaşamam için tutuklamış hatta hapsetmiş.

Üniversiteyi bitirmişim çalışmaya, kendi paramı kazanmaya başlamışım ama yine de kendimi yaşayamamışım. İlk zamanlarda çalıştığım Turizm sektöründe yazın gelen yerli ve yabancı turistlerin yaşamına ortak olmuş onlar için çalımış onların hayatını yaşamışım. Kendime ait olan iş yerimin bile saat kaçta açılıp kaçta kapanacağına onlar karar vermiş, tatileri bitinceye kadar benim tatil yapmama izin verilmemiş, ne zaman onların tatili bitmiş bu sefer ben tatil yapmışım ama ne zaman tatile çıkacağıma da onlar karar vermiş. Daha sonra kamu sektöründe çalışmaya başlamışım ve bu sefer başka bir hayatı yaşamaya başlamışım. Yani devlet nasıl ve neyi yaşamamı istemişse onu yaşamaya başlamışım.

1995 yılına kadar tüm bu başka hayatları tek başıma yaşarken evlenmişim ve tüm bu yaşamların farklı bir şeklini farklı bir yerde yaşayan bir başka kişinin hayatını da kendi hayatıma katarak iki kişilik yaşamaya başlamışım. Bir başkasının sorumluluğunu almış, aynı zamanda da ona kendi sorumluluğumu yüklemişim. Yaptığım ve yapacağım her şeyi iki kişilik düşünmeye başlamış ve iki kişilik bir hayatı yaşamaya başlamışım. Üstelik bu sefer koşullar biraz daha ağırlaşmış yapmayı istediğim her şeyde karşıma "Evlilik" denilen duvar çıkmaya başlamış "acaba yüzüğü parmağıma mı yoksa boynuma mı taktım" diye düşünmeme neden olmuş single yaşarken yapabildiğim bir çok şeyi yapmak istediğimde de (bir bara gidip bir duble içki içmek gibi) evlisin yakışık almaz, yanlış anlaşılır, eşin olmadan gidemezsin, eşin nerede sen orada vb bir sürü engel karşıma çıkmış ve bana da bunları kabul etmek düşmüş.

Bir süre sonra da bir oğlum ve bundan sonra da sorumluluk ve yaşam 3 kişilik olmuş. Üstelik evlendiğimde kendi sorumluluğumu eşimle paylaşmışım ama bu sefer kendi sorumluluğumu paylaşmak bir yana oğlumun tüm sorumluluğunu almışım ve o andan itibaren de sadece onu yaşamaya başlamışım. Eve geliş gidiş saatlerim ve hatta iş saatlerimi o belirlemiş, ne yiyeceğime, ne içeceğime ve ne zaman yatıp ne zaman kalkacağıma bile o karar vermiş.

Bir yandan ailem, eşim ve oğluma karşı sorumluluğum; diğer taraftan yaşadığımız dünyaya karşı sorumluluğum, bunu yanı sıra insanlara karşı sorumluluğum, öte yandan mesleki sorumluluğum, devlete karşı sorumluluğum, yasalara karşı sorumluluğum, amirlerime karşı sorumluluğum, yanımda çalışanlara karşı sorumluluğum...

Bu yazıyı yazarken farkettim ki aslında kendi hayatım ve kendim dışında ne çok şeyden sorumluymuşum, ne kadar çok hayatı bir arada yaşıyormuşum ve tüm bu yaşamlar içinde kaybolmuşum...
 
Toplam blog
: 26
: 5569
Kayıt tarihi
: 05.04.07
 
 

1962 Balıkesir doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi ülkemizin çeşitli illerinde tamamladıktan son..