- Kategori
- İnançlar
Baskının inançlar üzerindeki etkisi

http://w10.gazetevatan.com
Dinlerin tarihini incelediğimizde toplumların, yoldan çıktıkları dönemlerde peygamberlerin ortaya çıktığını görüyoruz. Peygamberler ise insanlara doğru yolu gösterirken, getirdiği kitaplarda ön planda olan konular;
Haram yemeyeceksin, haksız kazanç elde etmeyeceksin, yetim hakkını koruyacaksın, insanlar arasına nifak sokmayacaksın, çalmayacaksın, adam öldürmeyeceksin, zina yapmayacaksın, dünyaya geliş nedenini bilip, Allah’a kulluk edeceksin. Şeklindedir.
Din kitaplarında sözü edilen, namaz, oruç, zekat gibi hakkı verilerek yapılan ibadet şekilleri ise insanların kötülüklerden korunmasına yöneliktir.
Bunlara kimsenin itirazı olamaz.
Bugün star tv de Ruhat Mengi’nin sunduğu “Her açıdan” adlı programda bir şey ilgimi çekti. Ruhat Mengi’nin ateşli bir türban yasağı savunucusu olduğu bilinir. Konuklarının arasında ise İran’dan kaçıp Türk vatandaşlığına geçmiş olan Negar Neyabi ve ağabeyi Fatih Neyabi vardı.. Programda Negar (kendisine Nigar olarak hitap ediliyordu) başı açık, makyajlı ve modern görünümdeydi. Anlattıkları ise çok ilginçti.
- 2003 de Türkiye’ye geldim, Şu anda Türkiye 2003 deki gibi değil. Ben bile bu durumdan rahatsız oluyorum. Okula bakımlı gittiğimde, türbanlı kişilerin sözlü sataşmalarına muhatap oluyorum.
İran’dan gelen birinin bu şekilde konuşması çok ilginçti. Ve devam ediyordu.
- İran’da devrimden 10 yıl evvel kumarhaneler kapatıldı. Şahın arkasında ordu olduğu için kimse şimdiki gibi bir yönetimin geleceğini düşünmedi. Devrim sonrası ilk 2 yılda çok büyük bir değişiklik olmadı. Ama sonra her şey birden değişti. Şu anda kızlar ilkokuldan itibaren örtünmeye başlıyor. 7 yaşındaki birinci sınıf talebeleri 9 yaşına kadar başlarına beyaz türban, 9 yaşından sonra ise siyah veya gri türban örtüyorlar. Başörtüsünün üzerine de çepor adı verilen başka bir örtü daha örtüyorlar.
- Kızların kendi aralarında yaptıkları partilerde kadınları bir görseniz, Antalya’da gördüğünüz yabancı turistler onların yanında giyinik kalır. Kadınların büyük bir kısmı baskı yüzünden kapanıyorlar. KADINLAR BU BASKI YÜZÜNDEN DİNDEN SOĞUYORLAR.
Yukarıdaki son cümleyi özellikle büyük harf yazdım. Bu gerçekten çok önemli. İnsan gerçekten içinden geldiği için kapanıyorsa, ona kimsenin bir şey dememesi gerekir. Ancak baskı, hatta polisiye baskının insanları dinden soğutması çok kötü bir şey.
Örneğin kişiler içinden geliyorsa namazlarını kılarlar. Ama zorla namaz kılacaksın diye şart koşulduğunda bu kılınan namazın bir hayrı olmayacağına da inanıyorum.
Şu an üniversitelere türbanlı giren kızlar eğer, baskı nedeniyle başlarını örtüyorlarsa, onlar için üniversiteler özgürlük alanıdır. Ancak inanç gereği başlarını örten kişiler ise başlarının açılmasından büyük rahatsızlık duyuyorlar. Rahatsızlıklarını ise peruk takarak azaltıyorlar. Bu kategorideki kızlar için başlarını açma yönündeki baskının ise ters tepki yarattığını ve dinlerine daha çok bağlandıklarını düşünüyorum.