Basmakalıp filmler ve onların öncüleri

Son dönem korku ve gerilim filmlerine baktığımda aslında sadece 2-3 senaryo üstüne döndüğünün farkına vardım. Aslında senaryo demek yalnış olacak, daha çok iki üç öykü üzerine dönüyor diyebilirim. Sonuçta senaryo ayrı bir konu ama filmi klasikler arasına koyacak olan bana göre öyküsüdür. İyi bir senaristin elinde çıkması ile vasat bir senaristin elinden çıkması arasında pekte bir fark olmayacaktır eğer öykü iyise.

Örneğin bir "fight club" yada "usual suspects" gibi cok iyi senaryosu var denilen filmlerde, bana göre asıl iyi olan öyküdür. Bu tip öyküler aslında bir paragrafta anlatabileceğimiz basit ama filmin omurgasını oluşturan tarafıdır diye düşünüyorum. Bu idda'nın en büyük kanıtı ise, son 10 yılda yapılan ve iyi diyebileceğim filmlerin aslında 2-3 öykü etrafında dönüyor olması. Önemli olan yeni öyküler yaratmaktır. Aynı temayı alıp farklı bir senaryo ve kadro ile çekmek başarı değildir demiyorum, bu filmlerin öncüleri illada o öyküyü ilk kez uyarlayan yada filme dönüştüren ekip değildir bence, o öyküyü ilk kez en iyi şekilde uyarlayandır. Aynı öykü üzerinde yapılan filmler bir yana, bazı tekrar yapım filmler, zamanında cokda populer olamamıs ve klasikleşememiş bazı filmlerin tekrardan yapımları (re-make) orjinallerinden daha başarılı olabiliyor bana göre. (oceans eleven, birdcage, grudge ve yeni seyrettiğim the departed)

1-Ölmüş ama huzura kavuşamamış ruhların, fani vucutlar vasıtasıyla huzura erme çabaları (ring, grudge, the phone, the others, gothika, silent hill, dragonfly, don't say a word, sixth sense ...)

2-"O aslında yokmuş" temalı filmler... (fight club, identity, hide and seek ... )

3-Biz aslında yokmuşuz ve hersey bir kurguymuş temalı filmler (the dark city, matrix, 13th floor...)

Bunların hiçbiri için özgün bir öykü denilemez gibi geliyor bana.

Ancak yukardaki temaların en iyi hangi filmde verildiği bence o filmi o temanın, o tarzın öncüsü yapar. Yukarda verdiğim örnek filmlere daha pek çok örnek çıkartılabilir ancak benim herkese tavsiye edeceğim ve kesinlikle bir tarzın öncüsü olarak adlandırabileceğim film DARK CITY'dir.