- Kategori
- Sinema
Mutlaka seyredin bu filmi.

Dün sabah işe giderken radyoda bir filmden bahsediliyordu. Öyle pek tanıtımı yapılamamış ama kulaktan kulağa yayılarak duyulmuş. Filmi seyredenler seyretmemiş olanlara hararetle tavsiye etmişler.
Sunucu böyle anlatmaya başlayınca iyice meraklandım, kulak kabartıp daha dikkatli dinledim bakalım neymiş filmin ismi diye.
Filmin duyulmamasına pek şaşırmamalı.
Bir Avrupa filmi için Amerika’da onca Hollywood filmi arasından sıyrılıp adını duyurmak hiç kolay değil. Haftada ortalama 12 filmin vizyona girdiği Amerikan pazarında yarışmak zor iş.
Filmin ismi İngilizceye Fransızcasına (“Ne le dis à personne”) sadık kalınıp “Tell no one” (“Hiç kimseye söyleme”) şeklinde birebir çevrilmiş.
Son yıllarda seyrettiğim en iyi ama en iyi filmlerden biridir “Tell no one”.
“Başkalarının hayatları” http://www.imdb.com/title/tt0405094/
“Konuş onunla” http://www.imdb.com/title/tt0287467/
nasıl güzel filmler ise bu da aynen öyle.
Beklentinizi yükseltip sonra da “Aaaa…bu muymuş o öve öve bitirilmeyen film?” denmesi pahasına bile olsa da…ben öve öve bitiremeyeceğim.
Sinemalara gelir…belki de çoktan gelmiştir bilemiyorum (Avrupa filmleri Türkiye’ye bazen çok daha önce bile geliyor ya o bakımdan). Neyse işte mutlaka listenize yazın...hakikaten yazın. Lafın gelişi demiyorum.
Seyredin bu filmi hiç ama hiç pişman olmayacaksınız.
Onca şatafatlı ve milyonlarca dolar bütçeli Hollywood filmleri bu filmin yanına yaklaşamaz diye düşünüyorum.
Film, bir doktorun karısıyla göl kıyısına yaptıkları gezi ile başlar. Hafta sonunu bu ıssız göl kıyısında başbaşa geçireceklerdir. Fakat akşamına karısı bir cinayete kurban gider. Sadece ikisinin olduğu bu ıssız mekanda doktor, karısını ne yazık ki kurtaramaz. Seri cinayetler işleyen bir adamın kurbanı olmuştur karısı. Olayın üzerinden koca sekiz yıl geçer ama doktor karısını unutamamıştır. Karısının öldüğü günün yıldönümünde esrarengiz bir e-posta alır. E-postada karısının yaşadığına dair ipuçları vardır. O da bu ipuçlarına sıkı sıkı sarılır ve film bundan sonra inanılmaz dönemeçler alacak şekilde devam eder.
Daha fazla detay yazmak istemiyorum. Çünkü hakikaten çok ince düşünülmüş ve harika aksiyon sahneleri ile çekilmiş bir film. İnce detaylar olduğu için de dikkatli seyretmek gerekiyor. Bu arada söylemeden geçemem bu aksiyon sahneleri o kadar gerçekçi ve hayata dair ki… “Hadi canım amma da abartmışlar!” demiyorsunuz. Aksine heyecanınız bu gerçekçilik karşısında inanılmaz bir şekilde yükseliyor.
Oyunculuk kalitesi, senaryosu, çekimleri…hepsi harika bu filmde.
Nasıl olur da sadece kulaktan kulağa yayılmasına göz yumulur? Aklım almadı!
Ben de aynen en başta yazdığım gibi radyocu ablanın dediğine geldim.
Seyredenler seyretmeyenlere anlatmadan duramıyormuş hakikaten!
İlgilenenler için filmin linki:
http://www.imdb.com/title/tt0362225/
Not: Filmci bir arkadasima sordum ve bu yazinin yayinlanmasinin ertesi gunu ogrendim (15/8/2008). Bu film Turkiye'de 6 Nisan 2007 de vizyona girmis. Ilgilenenlerin bilgisi icin not dusmek istedim. Dolayisi ile DVD si bulunabilir diye dusunuyorum.