Başörtüsü TBMM'ye girerken Merve Kavakçı'yı hatırlamak ve değişmeyen CHP zihniyeti...

Bu yıl Hac görevlerini ifa eden bazı AK Parti milletvekili hanımlar 31 Ekim günü Meclise başörtülü olarak geleceklerini beyan ettiler.

Türkiye'nin insan hakları ve özgürlükler alanında aldığı mesafe, esasen  yasalarda ve Meclis iç tüzüğünde de engelleyici bir madde olmadığı için, buna imkan veriyor.

Bu haber, ister istemez  aklımıza, 28 Şubat'ın taşlarının döşendiği o meşum zamanlardaki Meclis manzaralarından birini getiriyor: Merve Kavakçı'ya yapılan zulmü!

Hani,  Bülent Ecevit'in, "burası devlete meydan okunacak yer değildir, bu hanıma haddini bildirin" diye bağırdığı Merve Kavakçı...

O gün bu genç hanım inancı gereği başörtüsü taktığı için bin türlü şenaatle halkın kendisini gönderdiği TBMM'den atılmış; ardından hukukçu kılıklı adamlar tarafından gece yarısı evi basılmıştı...

Hak daima yerini buluyor... Halkın iradesi illa ki hakim oluyor. Bugün, AK Partili vekillerin başörtüsü ile Meclise girme kararı tartışılmıyor bile... 31 Ekim günu muhalefet sıralarından aklı başında birinin çıkıp "bunlara haddini bildirin" demesi de beklenmiyor.

Çünkü, halk çoktan bu "haddini bildirincilere" haddini bildirmiştir!...

Merve Kavakçı'nın o zaman Refah vekili olan gateci Nazlı Ilacak'la beraber Meclise gelişini hatırlıyorum. Genç bir kadının umutlu ve heyecanlı gülümsemesi, pervasız "rejim bekçileri" nin kontrolsüz tepkileri arasında bir "güvencin ürkekliği"ne dönüşmüştü...

Kadınlarının yüzde sekseni başörtülü olan bir ülkede bir genç kadın başörtülü girdi diye, Meclis yıkılmaya yüz tutmuştu o gün... Ne büyük zülum, ne büyük ayıp ve ne büyük haksızlık!...

O gün, Merve Kavakçı'yı kürsüye çıkarmamak için liderlerinin emriyle kürsüyü işgal eden kadın milletvekillerinden bugün hala Meclis'te olan var mı, bilmiyorum... Ama herhalde yoktur...

O kadınlar, bir hemcinslerine bu zulmü yaptıkları için, o görüntüler ekranlara geldikçe utanırlar mı, yoksa gurur mu duyarlar onu da bilmiyorum... Bildiğim bir şey varsa, haksızlığın, hukuksuzluğun; halka ve Hakka saygısızlığın sonu perişanlık oluyor.

Ben diyorum ki, 31 Ekim günü sadece AK Partili hanım vekiller değil, Merve Kavakçı da Meclise başörtülü olarak girmeli... En azından misafir sıralarında Merve Kavakçı da bulunmalı...

Bu durum, hem bir hakkın yerine getirilmesi, hem de halkı ve Hakkı tanımayanlara bir ders daha verilmesi içindir.

Yazıya ek: Bu yazı dün (27.10.2013)'te yazılmıştı...Bugün Radikal'den Ezgi Başaran'a konuşan CHP lider Kemal Kılıçdaroğlu, dindarların kendilerine niye oy vermediği sorusuna şu cevabı vermiş:

‘CHP camileri yıktı’ya kadar gelin, halkın beynine işlenmiş bir imaj var. İnanç söz konusu olduğunda bu tür karşı imajların halkta yerleşmesi çok daha kolaydır. Düzeltilmesi ise bir o kadar zor. CHP bugüne kadar dini asla siyaset aracı yapmadı. İsmet İnönü’ye Konya mitingi öncesinde “Paşam, burası çok dindar bir bölge, konuşma sırasında Allah’tan bahsedersen faydalı olur, yoksa hiç oy alamayız” diyorlar. “Din ve devleti ayırmak için bu kadar uğraştık, şimdi oy için nasıl yapayım” diye cevap veriyor fakat yalvarıyorlar. Peki deyip kürsüye çıkıyor. Konuşma boyunca tabii ki hiç dini referans yok. Sonunda “Allahaısmarladık” dedikten sonra partililere dönüyor: “Alın işte istediğinizi yaptım, Allah’tan bahsettim.”Radikal Gazetesi.

Sayın Kılçdaroğlu, üniversiteli kızların böşörtüsünü çıkarmaları için kurulan ikna odaları sorusunu da, etkiye tepki gibi ne dediği anlaşılmayan bir cevapla geçiştiriyor aynı röportajda...

Bugün'ün başka bir haberi de CHP'nin AK Partili hanım milletvekillerinin TBMM'ye girmesini önlemek için gayret edeceklerini açıklamış olmaları...Genel başkan yardımcısı Faruk Loğoğlu,nun açıklamasına göre, TBMM'nin yasaların ve içtüzüğün üzerinde geleneği ve kültürü  varmış...

Demek bu gelenek  ve kültür, halkın temsilcilerinin halkın çoğunun benimsediği başörtüsü ile halkın Meclisine girmesini engelleyecek!!!... Sayın Loğoğlu'na o sizin geleneğiniz ve kültürünüz, demek lazım!!....

Demek ki, CHP cephesinde  değişen bir şey yok... Aynı hamam aynı tas..

Sayın Kılçdaroğlu, CHP'ye dindarların niye oy vermediği konusunda önyargılardan bahsedeceğine, kendi partisinin "önyargılarını" ortadan kaldırmaya çalışsa daha akıllıca olmaz mı?..

Biz de yukarda, bugün aklı başında hiç kimse, hanım vekillerin başörtüsüyle girmesine karşı çıkmaz, demiştik...

Kimin aklı başında değil, anlaşılmış olmadı mı... Hem de şu seçim arefesinde!...