- Kategori
- Gezi - Tatil
Başyapıt; Karadeniz
Amatör makine'den
Yoğun bir sis’in arasından yükselen tulum sesi.. Hüzünlü ve bir o kadar etkileyici. Dünyanın en güzel sesidir benim için. Hayatın müziğidir. İçimi titretir bazen, bazen de neşelendirir horona tutar.
Biraz zaman sonra sis yerini eşsiz bir başyapıta bırakıyor, gördüğüm manzara karşısında adeta nutkum tutuluyor.. Yeşilin en güzel tonu ve sarp tepeleri, tepelerin üzerine özenli özensiz kurulan yayla evleri. Muhteşem hazineleri içerisinde barındırıyor bu doğa, eski rum evleri, insan ayağının pek basmadığı yerlerde dini yapıları gördükçe şaşırıyorsunuz. Şahane bir yaşam kültürünün var olduğunu görmek şaşırtıcı derecede güzel. Tarihi yüzlerce değil, bin yıllarla ölçülen bir milletiz biz. Tarihimiz de neler yoktur ki? Gördüğüm manzara karşısında sormadan edemiyorum tarihi değiştiren olaylar mı, kişiler mi, icatlar mı? Neredeyse hepsi. Bu tarihsel serüvene enstrümantallarda katılıyor ve yol boyunca bana eşlik ediyor.
Göz alıcı renklere hayranlıkla bakakalıyorum. İşte koca bir sene’nin mükâfatı diyorum. Burada soluklanmak, hala bir şeylerin bozulmadığını görmek ve hala sıcak samimi insanların hiçbir beklenti duymadan size tebessüm edebildiğini görmek, yaşamak için bir sebep daha diye geçiriyorum içimden…
Seviyorum doğayı, belki burada el değmemiş olduğundandır bu güzelliği. Bu sadeliği, zarifliği…