- Kategori
- Gezi - Tatil
Beni çok yordun be Bozburun...

Gene seninleyim...
Gene her zamanki yerimde konuşlandım.
Ama Bozburun,
Sen, eski sen değilsin sanki...
Bense,
Çok yorulmuş, bıkmış;
Ağır bir Bozburun yorgunu artık...
***
Düşünüyorum da,
Nasıl da sevmişim seni?
Nasıl da farklı bulup,
Hakketiğinden fazla değer vermişim?...
***
Şimdi ise,
Böyle düşündüğüm için, hayret ediyorum kendime...
Hatta, biraz da kızıyorum galiba.
Hani,
Gabriel Garcia Marquez;
'' Özlemenin en kötü olanı, yanında olduğu halde onu hiçbir zaman elde edemeyeceğini bilmektir.'' der ya,
Atlasam arabaya akşama varacağım kadar yakın olmana rağmen,
Seninle olamayacağımı,
Birlikte olmak için,
Zamanın yanlış olduğunu bilmeme rağmen,
Hep bir umut besledim, ikimize dair.
Birlikte yaşamaya dair.
Bilsen, ne olmayacak hayaller kurdum...
***
Ama şimdi,
Sanki sen benim sevgilimmişsin de
Seni gizli, gizli telefon mesajlarını okurken,
Ya da,
Gizlice telefonda sevgilinle konuşurken farketmişim gibi,
Sıkıntılı duygular içindeyim...
***
Ama, artık herşey daha berrak,
Anladım,
Sen de diğer sahiller gibisin.
Tekneler sarmış dört bir yanını,
Sintinelerini de bırakmaya başlamışlar,
Yavaş, yavaş değişmeye de başlamışsın.
***
Gerçi sen de haklısın,
Yalnızlık Allah' a mahsus.
Bunun kaçınılmaz olarak bir gün olacağını bekliyordum da,
Gene de kendimi kandırıyordum.
İnanır mısın?
Hem, tüm insanlarının zenginleşerek mutlu olmasını istiyordum,
Hem de sadece bana ait olmanı.
Olacak şey değil tabii...
***
Bozburun,
Seni görmeden, ya da daha az görmeye çalışarak,
Çaresiz, tutkulu,
Senin için dua eden umutsuz bir sevgili gibi,
Bundan sonra da seni seveceğim ama hakketiğin kadar.
Fazladan zırnık sevgi yok, ona göre...
Tabii bu durum, bilmem ne kadar umurunda?