Batıyoruz Cumhurbaşkanım

Albüm gelirinin tamamını uyuşturucu ile mücadele amacıyla kurulmuş “Hayat Boyu Sevgi Derneği”ne bağışlayan Dila ibret dolu mektubunu Cumhurbaşkanına iletilmek üzere postaladı.

Yaklaşık 15 yıllık müzik yaşamının ardından geçtiğimiz yıl Haziran ayında ilk albümü "Bahar Gülü" ile başarılı bir çıkış grafiği yakalayan ve sonrasında albüm gelirinin tamamını uyuşturucu ile mücadele amacıyla kurulmuş “Hayat Boyu Sevgi Derneği”ne bağışlayan Dila; içeriğinde acı gerçeklerimizin olduğu ibret dolu mektubunu Cumhurbaşkanımıza iletilmek üzere postaladı.

Yaklaşık sekiz aydır Televizyon programlarına davet aldığı halde katılmayan, herhangi bir yerde sahne almayıp hiçbir ekstra işte çalışmayan sanatç; bu süreç içerisinde tiyatro oyuncusu Ercüment Balakoğlu, Musa Göçmen, Faik Öztürk ve Safiye Soyman, Van Milletvekili Gülşen Orhan hanımefendi gibi sanatçı, milletvekili ve birçok sivil toplu örgütünün desteğini aldı ve bir de bir kitap yazdı.

Bir konu hakkında yazabilmek için o işin mutfağına inmek gerek diye düşünen sanatçı farklı kıyafet ve yöntemlerle tanınmadan Ankara’daki bütün alkollü işletmeleri, cafeleri, restaurantları, değişik sahne isimleriyle bazen sahne alarak ve bazen müşteri sıfatıyla dolaştı. Okul bahçelerinden, parklara kadar uzanan sanatçı, köprü altlarındaki insanlarımızdan, tinerci gençliğimize, sokak çocuklarından pek çok uyuşturucu bağımlısına kadar birçok insanımızla söyleşti, dertlerini dinledi ve yaşadıklarını kaleme aldı.

Bu dönem içerisinde şahit olduğu şeyler nedeniyle psikolojik problemler yaşayan ve tedavi gören sanatçı gelirini uyuşturucu'yla mücadele amacıyla kullanacağı kitabını daha bastırmadan birey olarak kendisini sorumlu hissederek Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah GÜL'e sunulmak üzere bir mektup hazırladı. İşte o mektuptan bazı bölümler;

Efendim; "Sizinde bildiğiniz gibi ben ve benim gibi bütün sanatçlıların en büyük kazanç kapıları müzik yapılarak alkol satılan işletmelerdir. Program yaptığım işletmelerde önceki yıllardan çok daha farklı olarak son iki yıldır alkol tüketiminin normal bir insanın su tüketiminden çok daha fazla olduğuna şahit oldum"

"Bazı işletmeciler kadını bir meta ve kazanç kapısı olarak kullanmak usulüyle kurdukları tuzağa düşen insanlarımızı fahiş fiyatlara sattıkları konsomasyon içkisi, bayan içkisi ve sağlıksız ortamlarda hazırladıkları mezelerle hem sağlıklarından hemde kazandıklarından ettikleri gibi gerekli yasal yükümlülükleri yerine getirmeyerek devletimizden çok yüksek miktarlarda vergi kaçırmaktadırlar "

"Zararsız bir gazoz gibi prezentasyonu yapılan bira milli içecek haline gelmiş durumda, kahvehane gibi birhanelerde çay gibi içiliyor ve hatta sabah kahvaltısında bile tüketiliyor. Özel ikram tesisatı bile mevcut adı ise biraver"

"En çok üzüldüğüm konulardan biri ise ailenin direği ve her çocuğun mutlaka her yönünü örnek aldığı babaların çocuklarıyla birlikte alkol alıyor, içki içiyor olması. Birlikte içiyor, kadınlarla muhabbet ediyor ve küfür ederek rahatlıyoruz. Hatta bazı babalar ve çocuklar birlikte zina işlemeye gidiyor veya evlatlar teşvik ediliyor"

"Rakı milli içeceğimiz seçilmiş ve rakı içmeyen kişi adamdan sayılmıyor. İçenler ve içtikten sonraki gün dün akşam çok kaçırdım başım ağrıyor diyenler ağır abi sayılıyor, farklı bir saygı görüyor. Hele hele bürokratlarımız, kurum amirlerimiz ve bazı yöneticilerimiz buna bayılıyor, tabi işletme sahipleride kendileri ve arkadaşlarıyla sık sık gelen bu müşterilerine bayılıyor."

"Reklamı kötü örnek oluyor diye sigara reklamları yasaklanmıştı ama daha büyük tehlike arzeden alkolün gazetelerde tam boy özendirici şişelerle reklamları yapılıyor, insanların merak duyguları uyandırılıyor. Pazarı elinde tutanlar vanilyalısından muzlusuna, yaş üzümünden limonlusuna kadar her çeşidini yaptılar ve limonata niyetine satıyorlar"

"Eğlence denilen şey adabından çıkarak çok afedersiniz kepazeliğe dönmüş durumda. İçilmeden eğlenilmiyor, içkinin verdiği cahil cesaretiyle kavgalar, anlamsız hareketler, cinsel tahrikler ve zina hızla artıyor." "Okul bahçelerinin arkalarında, okulların yanlarında bulunan cafelerde sigara kullanımının yaşı 10'unda altında ve çocuklarımız nikotin zehirine hızla alışıyor” "Trafik ışıklarında cam temizleyen çocukların ağzından sigarası düşmüyor ve çocuklarımız para yerine sigara istiyor” "Çankayada Kızılayın göbeğinde torbacılar polisimizin gözü önünde çiklet satıyor görüntüsüvererek çanta, çanta uyuşturucu satıyor"

"Günlük iki saatten fazla kullanımının bağımlılık, zihinsel bozukluk ve psikolojik rahatsızlıklara sebep olduğu bilgisayar oyunlarının oynandığı internet cafelerde ve play station oyunlarının oynandığı oyun salonlarında çocuklarımız hem şiddete alışıyor, hem oyunların içeriğinde alkollü içki reklamı yapılıyor"

"Artık alkol satan firmaların özendiren tabelaları ve özel shopları var. Günün her ssatinde alkolü bulabiliyor hatta evinize teslim sipriş bile edebiliyorsunuz.Büyük marketlerimizin bile özel içki reyonları mevcut ve ben bile birey olarak girdiğimde karşı olduğum halde satın almak istiyorum"

"Ankaranın göbeğinde kadın pazarlanan onlarca işletme, telebar ve otel mevcut. Hacı Bayramı Veli hazretleri gibi mübarek bir zatın türbesinin etrafında bille bulunan işletmelerde hem içki satılıyor, hem uyuşturucu ve kadın pazarlanıyor. Turizm belgeli bütün oteller her türlü çifti kabul ediyor ve kimi otellerde bu zina hizmetini bünyesinde bulundurarak müşterilerine servis ediyor" “Bazı işletmelerin alt katlarında içki satılıyor, üst katlarında milyonluk kumar oynatılıyor. Kahvehanelerin bazı özel bölmelerinde yer yer casino hizmeti sunuluyor”

"Sigara yasağına uyanda yok yasağı kontrol edende yok.Denetim yapılacağını her işletmeci önceden biliyor. Birkaç yeri ihbar eden vatandaşımıza şahit oldum ama kontrole gelenin olmadığınada şahit oldum. Zaten rutin kontrole karşı hazırlıklı çok ama çok düşünceli esnafımız mevcut.Zira işletmenin kapıcısından gelen haberlerle sigaraların söndürülmesi, kültablası niyetine kullanılan boş metal cola kutularının, pet bardakların kaldırılmasıyla içerisinin havalandırılması toplarsanız iki dakika sürüyor "

"Enteresan olan diğer bir konuda işletme önlerinde sarhoş insanları taşımak için bekleyen taksi şöförleri taşıdığı insandan daha çok alkollü olarak trafiğe çıkıyor"
"İşletmelerde satılan alkolün ve uyuşturucunun kullanımıi neticesinde anlamsız kavgalar çıkıyor, pavyonlarda insanlar öldürülüyor"

"Yasaklarla herşey çözülmüyor. Aksine cazip geliyor. Birçok gencimiz yasaklara inat alkol, uyuşturucu ve sigara kullanıyor"

"Maddi kazanımlar sebebiyle canavarlaşarak insan kanı içen insan görünümlü çok kişiyle karşılaştım. Birebir en çok müşteri potansiyelinin olduğu işletmelerde uyuşturucuyu, yerlisinden yabacısına her türlü sigarayı ve içkiyi gönül rahatlığı ve kimseden çekinmeden pazarlayabiliyorlar"

"Onsekiz yaş altı sigara satışı diye bir yasa unutulmuş durumda ve yaşa kimse önem vermiyor. Bunun yanında Kızılay meydanındaki Güven parkta kaçak sigara satıcısı parkı ziyaret eden kişi sayısaından çok daha fazla. Üstelik sivil memur herkes bu karlı alışverişten faydalanıyor"

"Herşeyi devletten ve önleyici hizmet birimlerinden bekliyoruz. Halkımızı mutlaka bilinçlendirmemiz gerekiyor zira insanımız kadar bu konularda duyarsız bir toplum daha yok. Herkes bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyor ama hiç kimse bugün sana yarın bana diye düşünmüyor"

"Okul önlerinde tuzak kuran zehir tacirleri çocuklarımızı farklı yöntemlerle uyuşturucuya alıştırıyor. Sattıkları yiyeceklere bağımlılık yapan farklı maddeler katan tacirler var"

"Uyuştrucu izleme merkezleri vr Tubimin çalışmaları yetersiz. Çünkü sadece hastane ve cezaevi kayıtlarıyla acı gerçeğimizi göremiyoruz. Uyuşturucunun dünyaya yayıldığı dört koldan birinin üzerindeyiz. Senelik cirosunun ülkemizin bütçesinden büyük olduğunu düşündüğüm zehir geçtiği her yerde derin yaralar açıyor ciddi izler bırakıyor" “Milli eğitim bakanlığımızdan, sağlık bakanlığımızdan, TBMM uyuşturucu izleme ve araştırma komisyonu başkanı sayın Necdet Ünüvar’dan projemizi sunarak sadece manevi destek talebinde bulunmak için hayat boyu sevgi derneği adına telefonla ve elektronik ortamda onlarca kez biz ve hatta Van Milletvekilimiz Sayın Gülşen Orhan Hanımefendininde bizzat kendisinin bizler adına özel kalem müdürlerini aramasına ve adımıza randevu talebinde bulunmasına rağmen her seferinde “konu bakanımızın masasında” ”Vekilimiz çok meşgul” “biz sizi mutlaka arayacağız” denilerek olumlu olumsuz herhangi bir yanıt verilmedi ve özel kalem bürolarından öteye geçemedik.. Bu kadar muhim bir konunun dikkate alınmaması, bakanlarımızın onbinlerce insanın hayatı için verdiğimiz mücadelede bize onbeş dakikalarını ayırmamaları tarafımı çok fazla müteessir etti ve umutlarımı yitirecek duruma geldim” “Gazzede ölen insanlarda bizim, çatışmalarda hunharca şehid edilen askerlerde bizim, her on dakikada bir uyuşturucu krizine giren, uyuşturucu bulamadığı için uyuşturucu satan, uyuşturucu bulabilmek adına Anne kadar şefkatli bir varlığı darp edenlerde bizim insanımız. Giden canlar geri getiremiyoruz. Ama kalan insanlar için çözüm belli. Ülkemizde hatta dünyadaki her kötülük sevgiyle çözülebilir. Biz bu yöntemle yani severek yüce Allaha ulaşabiliyorsak onun yarattıklarınada sevgiyle ulaşabileceğimize inandık

” Sayın Cumhurbaşkanım ve çok değerli büyüğüm; sigarayıda katacak olursak uyuşturucu ülkemiz insanlarının %80'inin problemi haline gelmiş durumda. Uyuşturucu kullanım yaşı ilkokul çağındaki çocuklara kadar düşmüş durumda, sadece dumansız hava sahası yasasının emirleri dorultusunda ve yasaklarla bu problemi çözemeyiz. Toplumsal ahlak kurallarmız ya bitmiş yada son demlerini yaşıyor. Yeterince denetlemiyor veya hiç denetlenmiyoruz. Acil önlemler alınmazsa ülkemiz insanıyla ilgili terörizmden daha büyük tehlikelerle başbaşa kalacağız. Bu elim durumdan halkımızı kurtarabilmek için elinizi çabuk tutmanız için önce bir kadın, bir anne, bir sanatçı ve herşeyden önemlisi bir insan olarak önce Allaha sonra size yalvarıyorum.