Bayram olsun bayram olsun...

Ne kadar güzel söylemiş rahmetli Neşat Usta…

“Gönlümün sensin meramı
gel bugün bayram olsun
sinemde gizli yaramı
sar bugün bayram olsun

bayram olsun bayram olsun 
canım sana kurban olsun”

Yazarlıkta bir gelenektir, genelde köşe yazarları bayram yazıları yazarlar.

Umutların artması için, sevinçlerin çoğalması için, sevindirmek için, sevinmek için…

Belki de ilk defa içimden bayram yazısı yazmak gelmiyor.

Neden, diye soracağınızı biliyorum.

Bayramları güzel yapan bir birimize yaşattığımız güzel duygulardır.

Birçoğumuz, ailecek bunu çok şükür yaşıyoruz, yaşatıyoruz.

Peki, ülkemizde haksızlığa uğrayan, haksız yere suçunu bile bilmeden zindanlarda tutulan, eşinden, çocuğundan, sevdiklerinden ayrı olarak dört duvar arasında bayramı yaşayanları düşündükçe neler hissedersiniz?

Kendiniz onların yerine koyduğunuz da hangi duyguları yaşarsınız?

”Bayram geldi” diye ne kadar sevinirsiniz?

Herkes farklı bir umutla ve beklenti ile bayramı bekler.

“Unutuldum” düşüncesinde olanlar hiç olmazsa bayramda hatırlanmak ister.

Kendisini yalnız hissedenler bayramda sesler duymak ister.

Çocuk sesine hasret olanlar kapısının bir çocuk tarafından çalınmasını bekler.

Kimisi ana babasının elini öpmek ister bulamaz,

Kimisi uzatılan eli öpmez.

Kimisi sevgiyi saçarak yaşar bayramlarda, kimisi gönlüne kilit vurur açmaz gönül evinin kapısını.

Herkesin bir bayramı var.

Ailen yanındaysa, ailen gönlündeyse, ailen telefonun ucundaysa bayramlar güzeldir.

Elini bulup ta öpemediğin ananı babanı okuduğun bir Fatiha’da hatırlıyorsan bayram güzeldir

Bayramlar elbette ki güzeldir,

Bayram günlerinde sevinçler in çoğalması hepimizin dileğidir.

Sevdiklerimizle bir arada bulunmak, onlara dokunmak, konuşmak bayramın kendisidir.

Haksız yere zindanlarda yatanları yazdık.

Ya, hiç olamayanlar.  Sadece bir fotoğraf karesinde yaşayanlar…

Senin için, benim için, vatan için, bayrak için, namus için, ezan için, kısacası değerlerimiz için genç yaşta ölüme koşanlar, şahadet şerbeti içenler…

Düşündünüz mü onları?

Bir şehit ailesini düşünün…

Onların bu bayramı nasıl geçirdiklerini bir düşünün.

Hangimizin yüreği kaldırabiliyor,

Bir bayram günü,

Buz gibi bir mermere evladım diye sarılıp ağlayan ananın gözyaşlarını.

Hangi sözümüz teselli olabilir,

Hangi duruşumuz onun acısını azaltabilir.

Bayramın ilk günü sabahın erken saatlerinde ay yıldızlı bayraklarla donatılan şehitliklere akın eden ve gözyaşına boğulan şehit yakınlarını düşünün,

Neler hissedebileceklerini düşünün…

Oğlunun mezarını kendi elleri ile silip, toprağını koklayan, evladım diye soğuk mermeri kucaklayan anaları babaları düşünün…

Bayramlar güzeldir.

Ama yakında olsun uzakta olsun sesini duyduğunuz, elini tutuğunuz, kapısını çaldığınız, sarıldığınız, konuştuğunuz insanlarla ve ailenizle güzeldir.

Güzelliklerin içinde sevdikleriniz var ise…

Kokusunu, varlığını hissediyorsanız…

Bayramlar beklenen güzelliklerdir,

Bayramlar güzeldir, İçinde sevgi varsa,

Bayramlar güzeldir, içinde umut varsa,

Bayramlar güzeldir, elini tutan bir el varsa

Bayramlar güzeldir ziyaret edecek yerlerin varsa,

Bayramlar güzeldir, sevindirecek birileri varsa

Bayramlar güzledir, bayramları bayram gibi yaşatan bir ailen varsa…

Bu Ramazan Bayramında,

Cennettin en güzel yerinde bulunan tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anarken,

Şehitlerimizin analarının, babalarının o mübarek ellerinden öpüyorum.

Bayramları mübarek olsun. Allah sabır versin.

 Yeni bir yazıda buluşmak dileği ile değerli okurlarımın Ramazan bayramını kutluyor hayırlı ve güzel nice bayramlar diliyorum.

Yeni bir yazıda buluşmak dileği ile…