Dershaneler kapatılmalı mı

Anayasa mahkemesi, 1 Eylül' de dershanelerin kapatılması ile ilgili yasayı oy çokluğuyla iptal etti. Buna göre dershaneler faaliyetlerine devam edebilecekler. 

 

Okula dönüşmüş dershaneler faaliyetlerine okul olarak devam edebilecekken, okula dönüşmemiş dershaneler ise mevcut hallerinde kalabilecekler. Hükümet kanadı bu karara tepki gösterirken dershane sahipleri ve öğretmenler büyük sevinç yaşadı. Hükümetin Cemaatle olan kavgasının dershane ayağında bu raundu Cemaat kazandı. Tabi onlar kavga ederken bu kavganın tarafı olmayan binlerce öğrenci, veli ve öğretmen de mağdur oldu. Aslında velilerin, dershaneler kapandı ve para ödemekten kurtulduk demeleri beklenir ama öyle diyemiyorlar. Çünkü öğrenciler dershanelere gitmeye mecburlar. Mevcut eğitim sistemi devletin yaptığı sınav formatına uygun değil. Yani dershaneye gitmeden sınav kazanmak neredeyse imkansız. Devletin, dershanelerin yerine verdiği kurslar da yeterli olmuyor. 2014 yılında YGS' ye 2.007.659 aday başvuru yapmış ve 733.641 aday bir lisans ya da ön lisans programına yerleşmiş. Başvuran adayların neredeyse 3 te birinin üniversiteye yerleşebildiği büyük bir rekabet ortamı da var. Ayrıca dershaneler, uzun yıllardır devam eden bu durumda dev bir sektöre dönüştü. Binlerce öğretmenin ve personelin istihdam edildiği bir yapı var ortada. Bu yapıyı, alt yapısını hazırlamadan birden ortadan kaldırmak mümkün değil. Yani devletin dershaneleri kapatmak yerine dershanelere olan ihtiyacı ortadan kaldırması gerekir. Bunun yolu da uygun eğitim ve sınav sistemiyle, üniversite kapasitelerinin arttırılmasından geçer.