Bayramlar

Bayramlar gelirken çok sevinirdik.

Her bayram farklı bir şey giyinirdik.

Bu bize çok büyük ödül olurdu

Ana ve babalar da gurur bulurdu.

Bazen sevinçten takla atardık

Bazen da koynumuza alıp yatardık.

Sabahı beklerdik giyinmek için

Eşlerle dostlarla sevinmek için.

Kurban bayramları çok farklı idi

O günler daha da fraklı idi.

Çünkü hem kavurma olurdu önce

Sonrada oyuncak aşık görünce

Sevinçten çılgına döner gibiydik

Aşık kemiğiyle çok sevinçliydik

Hiç kavga gürültü dırdır olmazdı

Bayramlara huzur veren namazdı.

O sabah er kişi camide olur,

İmamın ardında saf saf durulur.

Dualar okunur huzur bulunur

Göğüslerde iman aşkı solunur.

Önce kabristanlar dolaşılırdı

Sonra da tüm dostlar bayramlaşırdı,

Herkesin evinde kurban kesilir

Eşiyle dostuyla bayram edilir,

Sonra ziyaretler eş dost evine

Yaşlıdan başlayıp sevdiklerine

Gidilip büyüğün eli öpülür

Sonra küçüklerin cebi görülür

Olmazdı en küçük nahoş hareket

Ne bir kan gölü; ne bir rezalet

Görmezdi insanlar mutlu olurdu.

Her evde bireyler huzur bulurdu.

Kalmadı o güzel günler nerede

Kimi çocuk parkı kimi derede

Kesiyor kurbanı linç edercesine

Lanetler okuyun be dercesine

Bırakıp gidiyor pisliklerini

Nasıl sindiriyor yediklerini

Etrafa kokular leşler saçarak

Her türlü lanete meydan açarak

Sözde dini bir vecibesini

Yerine getirme cazibesini

Kötü bir şekilde sergiliyorlar

İnsanı dininden ediliyorlar

Bitsin bu rezelet bir son verilsin

Dirilsin insanlar artık dirilsin

29 Kasım 2009

H. Hilmi Polat