Bayramlık değil, "Seyran"lık haller

Benim gibi deliye her gün bayram ne olacak? İster bir hafta tatil ver, ister bir gün her günü adımdan olsa gerek bu kıvamda yaşamaya çalışıyorum. O yüzden bir de bayram geldi mi üstüne arsız, şımarık bir çocuk kaçıyor içime, tadını çıkarıyorum.

Kimin şekeri, tatlısı varsa yerim arkadaş, kimde sofra kurulmuşsa ben başköşesine kurulurum bayramlarda hiç utanmam. Utanacak bir durumum yok; bir türlü tanışamadığım kaynanam sever misali zaten şansımdan kurulmuş sofraya giderim. Vücutta fazlasını alacak yer olmadığı için tadı damağımda kalanı da ertesi gün yemek için hiç çekinmem isterim, yanıma çıkın yapar eve öyle dönerim.

Bu bayram ani bir program yapmazsam programsızım. Aile olarak da bir araya gelemeyeceğiz gibi görünüyor. Nasılsa ailem dışında bereketli evler, hamarat eller beni bekler ben de sırayla onları gezerim, gönüllerini hoş beş eder, evlerini şenlendiririm.

Bayram çocuğu hallerimden arta kalan zamanda evimi uyuma kampına çevirebilir, yan gelip yatabilirim. İstanbul’un terk edilmişliğinin keyfini istediğim gibi çıkarabilirim. Vitrin gezer, cebi çok yakmadan zaruri ihtiyaçlarımı edinebilirim. Bankta oturup boş boş denizi seyredebilirim. Bir iki kitap devirebilirim. Yeni vizyona giren filmleri seyretmek için sinemaya gidip, boğazıma kadar patlamış mısır yiyebilirim. Yapacak bir şey bulamazsam da kendimi boş gezenin boş kalfası ilan ederim.

Çok delirirsem beklenmedik bir şekilde her an eski sevgilime bayram mesajı atabilir sonra deliliğe vurup tekrar yüz vermeyebilirim. Küs olduğum herhangi biriyle barışabilirim. Evin şeklini tepetaklak değiştirebilirim. Her an uçağa atlayıp kimsenin bilmediği bir yerlere kaçabilirim. O cafe senin, bu cafe benim gezer, programsız başka biriyle kahve çay eşliğinde dedikodu komasına girebilirim. Teknolojinin dibine vurup I-phone satın alabilir paraları bayılabilirim. Saçımla başımla uğraşıp karşınıza başka bir Seyran olarak çıkabilirim. ( son iki cümlede delirmemeyi tercih eder, kendime esenlikler dilerim. )

Aslında illa da bir şeyler yapmak derdinde de değilim. Her şeyden önce huzurlu bir bayram geçirebilmek ve birazcık dinlenebilmek tek isteğim…

Bayram günlerinde sizlerin de hayatından keyifli koşturmacaların, güzel sofraların, akrabaların, komşuların, dostların, şekerci çocukların, paylaşımların, tatlı yorgunlukların, en derin uykuların, güzel kahvaltıların eksik olmamasını ümit eder, şimdiden iyi bayramlar dilerim.

Bu bayrama özel tavsiyenin önde gideni:
Bayramınızın adını büyüklerinizden nasıl duyduysanız hürmeten aynen öyle geleceğe taşıyınız, tartışmalara çok kafa yormayınız.