Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Eylül '06

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Bazen hayattan zaman çalmak iyidir

Bazen hayattan zaman çalmak iyidir
 

Sizde benim gibi, yağmurlu sonbahar günlerinde evde oturup kahvesini yudumlamayı ve camdan bakmayı sevenlerdenmisiniz? Her ne kadar hepimizin yapacak işleri olsada, okulu veya işi astığımız bir gün evde böyle kaygısızca, yağmuru sadece camdan izleyerek oturmak ne büyük zevktir.

Bazen hayattan zaman çalmalıyız, yoksa onun bize kendiliğinden vereceği yok. O denli kaptırıyoruz ki kendimizi işlere, neyi neden yaptığımızı unutuyoruz. Bazı zamanlar öyle bir an olmalı ki; günlük yapmamız gereken herşeyi, tüm yükümlülüklerimizi 10 dakikalığınada olsa bir köşeye koyup, ruhumuzu özgür bırakmalıyız. Ama bu dinlenmek amacıyla televizyon izlemek veya uyumak olmamalı. Hiçbirşey yapmadan bir dakika durun, bu dünyada olmanın, nefes alabilmenin, duyularımızla birşeyleri hissedebilmenin keyfine varın...

Aslında bazen bu kadar mucizeyi nasıl es geçtiğimizi düşünüyorum. İnsanın kendini şımartması, önce kendini mutlu etmesi, önce kendini düşünmesi gerek gibi geliyor bana.(Bunu bende yapmıyorum tam anlamıyla ama) Bu kendini düşünmek,halk arasında bilinen bencillik seviyesine ulaşıp, farklı bir boyut almamalı tabi. Benim kastettiğim, kendine faydası olmayan insanın kimseye faydası olmaz. Öncelikle kendini sevmeyen bir insanın başka insanları sevmesi nasıl beklenebilir?

Kendimizi sevmeyi, mutlu etmeyi, kendimize özel zamanlar yaratmayı öğrenmek zorundayız. Ondan sonra başka insanları da mutlu edebiliriz ancak. Sevgilinizi, eşinizi, çocuğunuzu mutlu etmek onlar için birşeyler yapmak için savaşmayın kendinizle, sizi sevenlerin tek istediği sizin mutluluğunuzdur. Diğer şeyler, bunun üstüne inşa edilebilir. Kendiniz iyi olmadan başkalarından iyilik bekleyemezsiniz, kendiniz dostluğu hissetmeden başkalarının dostluğunu bekleyemezsiniz, sevmeden sevilemezsiniz...

Neden onca yıl okuduk okullarda? Neden çalışmak zorundayız? Tamam, daha iyi yaşamak geçinmek için, ama herşeyin bir sınırı var. Ne yaparsak yapalım herşey önce rahatlık huzur ve mutluluğa bağlanıyor.

Aynı şekilde sıkıntınında insanı nasıl sağlığından ettiğini hepimiz az çok biliyoruz. Şimdi bir dakikada olsa rahatlayalım ve bu dünyanın gerçekte zevk alınacak bir yer olduğunu hatırlayalım. Hepimiz bazen kendimize zindan ediyoruz dünyayı, üzülüyoruz, kırılıyoruz... Duygularımızı olduğu gibi yaşamayı öğrenmedikçe de,ruhumuz bedenimizde hapis kalmaya devam edecek. Ağlamak istediğimizde ağlasak mesela, biliyorsunuzdur iyice ağladıktan sonra insan nasıl bir anda rahatlıyor. Sonra bir yerde okumuştum,gülmek ayrıca mutlu ediyormuş insanı.

Duygularımızı yaşamak için, kendimizi daha iyi anlamak için vakit ayırmalıyız kendimize.

 
Toplam blog
: 19
: 954
Kayıt tarihi
: 28.08.06
 
 

Evet kendimden bahsetmeliyim. Ben 22 yaşında bir üniversite öğencisiyim.. Her genç kız gibi tabi ki ..