- Kategori
- Deneme
Bazı yitimler gökyüzünde parlayan birer yıldız olamaz mı?

Görsel kaynak: www.saccityexpress.com
Bilirsiniz, açık gecelerde gökyüzü, bir arada, ışık seli halinde, sonsuz evrenin estetik harikası yıldızlarla bir başkadır! Özellikle de tenha sahillerde, kentlere göre ışık yansıması çok daha az olduğu için, yıldızlar ve ay çok daha yakın ve belirgin görünür insana… İşte böylesi (zam)anlarda hep düşünmüşümdür… Her bir yıldız, bu dünyadan – bu mucizevî, bu tüm olasılık teorilerini alt üst eden var oluştan- koparak yitip giden birini mi temsil etmektedir diye… Her ne kadar hep yeryüzün(d)e toprağa gömülsek de...
Bu ham düşüncemin yüzünü gerçeğe dönüşü ise, bir Kızıldereli efsanesinin ilk cümlesi ile karşılaşmam sonrasıdır:
"Gökyüzü yaşayanlarınsa, toprak ölülerindir. Bir bakış kadar gökyüzü bir beden büyüklüğünde toprak..." diye başlıyordu o efsanenin ilk cümlesi... İnsanlık, varoluşun evrensel bütünlüğünü betimleyen bu cümlenin ardına takılsaydı, dünya sanki daha da güzel olurdu diye düşünmeye başladım sonrasında da...Hepimiz çocukluk yılları deneyimlerimizden biliriz ki, yıldız çizmek hem çok istediğimiz hem de o ölçüde zorlandığımız bir şeydi… Simetri başlarda bir türlü tutturulamaz… Sonunda elini hiç kaldırmadan içindeki çizgilerle başarırsın simetriyi ve içindeki çizgileri silerek ya beyaz bırakır ya da sarıya boyarsın o uzak güzelliği… Evet, onu çizmek zordu ama onlara ulaşmak? İşte o imkânsız. En azından şimdilik (ve uzunca bir süre daha)
Onlar aslında ağırlıklı olarak hidrojen ve helyumdan yoğun ve karanlık ama geceleri açık gökyüzünde ışık saçan noktalar halinde gözümüze çarpan plazma küreleri… Bir arada, ışık seli halinde sonsuz evrenin estetik harikası hâkimi gökadalar…
Tarih boyunca yıldızlar her kültürde önemli bir yer tutmuşlar:
Dinsel tapınmalarda, yön bulmada, geleceğe yönelik metafizik tahminlerde hep onlara başvurulmuş… Ama doğu ve İslam kültüründe ay figürü daha ön plandayken batılı kültürlerde özellikle de -son iki/ üç yüzyıllık dönemde kuzeyi ve güneyiyle (Latin) Amerika kıtası ve sosyalist kültürlerde başat simge olmuş yıldızlar… Örneğin Che'nin kepindeki yıldız gibi... Başarılı, görkemli, yüce varlıklara, var oluşlara yapılan yakıştırmalarda akla ilk gelenlerden biri de hep onlar olmuş! Ama günümüzün tüketim odaklı kültüründe daha çok ticari amaçlı konfor simgesi olarak kullanılmaları da hem düşündürücü hem de üzücü...
Eski Türk destanlarında Tanrının insana ışığı sunması motifi çokça kullanılır. Efsaneye göre; gökten tanrısal bir ışık iner ve Türkleri her anlamda aydınlatır. Oğuz Han, bir dönem Tanrıya çokça yakarır ve sonrasında da çevresini saran koyu karanlıklarda gökten çok parlak bir ışık düşer. Bu ışıktan çok güzel bir kız çıkar. Oğuz Han, bu ışık kadınla evlenir. Bu kadından üç ışık kaynağı yani Gün, Ay ve Yıldız adlı 3 erkek çocuk doğar… Ve Türklerin bildiğiniz efsanesi bu şekilde başlar ve devam eder… (1)
Yine eski Türkler, yıldızların da ışık verdiklerine inanırlardı. Ülker burcunun altı yıldızı, Dünya mitolojisinde olduğu kadar, Türklerin günlük hayatlarında ve efsanelerinde de önemli bir yer tutmuştur. Anadolu'da da bu yıldıza Ülker veya Ürker derler. Bu söyleniş, hemen hemen bütün Türk lehçelerinde aynı gibidir. Bu deyimin doğrusu Ülker idi. Yine bütün Türk kavimlerinde, ikinci bir adı bulunmayan tek yıldız da bu idi. Anadolu'daki Türk kızları, güzellik bakımından diğer Türkler arasında büyük bir ün yapmışlardı. Bu sebeple eski kültür hazinemiz Kutadgu Bilig, Ülker yıldızını Anadolu Türkmen kızlarına benzetmektedir:
"Yüzün gizledi yere, Rumeli kızı, / Acunun benzi oldu, bir zenci yüzü, / Aklı gelmedi durdu, baktı bir yana, / Gör, Ülker savrulmuş, uçukmuş tüne!" (2)
İşte bazen,
Bu şekilde uzaklarda, ulaşılması zor, olanaksız sevgileri, sevgilileri temsil ederler yıldızlar yüreklerde…
“…Yıldızlara bakmak var / Tutkulu âşıklar gibi / Yıldızlara bakmak var, gençlik umutlarıyla dolu / Ya da / Yorgun ve yılgın yaşanmışlıklarla… / Onları / Ellerinle toplayabilecekmiş gibi bakmak var / Ya da / Hiç ama hiç ulaşamayacakmış gibi de bakmak var…”(İ.Ersin K.)
Bazen de gece gökyüzünde parlayan yıldızlara bakış şekilleri ise ortama ve ruh hallerine bağlı…
Sanırım çoğumuzun ilk hayal kırıklıklarından birisidir çocukluk yıllarımızda; yıldızların çoğunun aslında sönmüş oldukları halde – uzayın o sınırsız ve sonsuz mesafeleri nedeniyle- ışıklarını hala yayar göründüklerini öğrendiğimiz o an…
Ve Gün gelir,
Her yıldız –fiziksel olarak- söner, her “olay” biter, gündelik gündemden çıkar, ama geride iz bırakır. İnsanlığa yönelik yarattıkları katkılar, yaşattıkları heyecan ve mutluluklarla...
Unutmayanlar, bu gerçeklere sadakatlerini yitirmeyenler, o kişilerin, kahramanı oldukları olayların anlam ve sonuçlarını anmaya, fırsat buldukça da yaşatmaya hep devam ederler… Bunlar yıldızları bilen ve sevenlerdir! Bazıları ise bunlar hiç olmamış, yokmuş gibi davranmaya –hatta izlerini yok etmeye- kararlı kişilerdir. Hem zihinleri hem de ufukları yıldız yoksunu, belki de yarı-karanlık kimseler…
Baksanıza yılbaşından bu yana, şu kısacık üç aylık sürede bile ne yıldızlar söndü, neler kaydı gitti sonsuzluğa doğru insanlık tarihinin görkemli gökyüzünden… Henüz Ocak ayının ilk haftası bile dolmadan (6 Ocak) Azer Bülbül’ü, ikinci haftası dolarken iki adalıyı birden… Biri Kıbrıslı büyük devlet adamımız R.Denktaş’ı, diğeri de Büyükadalı, futbolumuzun ordinaryüsü Lefter babamızı yitirdik. 19 0cak’ta ünlü tiyatro ve dizi oyuncusu Evin Esen, Ocağın 25’inde Altın Küre ödüllü ünlü aktör James Farentino ve yine son hafta içinde ünlü Yunan Yönetmen Thedoros Angelepoulos hayatını kaybetti. 12 Şubat’ta, sesi ve güzelliğiyle “Popun Altın Kızı” olarak anılan, aldığı Grammy’ler dâhil 415 ödülle adını Guinness Rekorlar Kitabına yazdıran efsanevi şarkıcı Whitney Houston, 26 Şubat’ta dünyaca ünlü fotoğraf sanatçımız, David Natu yaşama veda etti.
Dün de sinemamızın efsanevi usta isimlerinden Ekrem Bora'mız hayata gözlerini yumdu…
Hepsinin de açık gecelerde -ve açık yüreklerin, açık zihinlerin- gökyüzünde yıldızları parlayacak…
İ.Ersin Kabaoğlu,
2 Nisan 2012, Ankara
Kaynakça:
(1) Prof. Dr. Nurullah ÇETİN, Türkçe Bakış, 6 Mayıs 2010www.edebiyatufku.com
(2) Türk Mitolojisi, Ülker burcu,Zühre yıldızı İnternet; 'forum.bolcasohbet.net'