Bazılarımızın ahlak anlayışı

Mehmet Ali Erbil’in sunduğu AH KALBİM programını izliyordum. Program gereği yarışmacı bayanlardan biri seçici erkeğe soruyor.

- Bir yemeğe gidiyoruz. Ben de vücudumun güzelliğinden emin olduğum için dekolte giyiniyorum. Kıskanır mısınız? Adamın cevabı çağdaş.

- Akşam yemeklerinde giyilen abiye kıyafetler genelde dekolte oluyor. Bu yüzden de kıskanmam. Kadın, verilen cevaptan memnun oluyor. Adamı çağdaş buluyor.

Erbil aynı soruyu seyircilere sorarak programa biraz canlılık kazandırmak istiyor. Mikrofonu genç ve yakışıklı bir erkeğe veriyor. Oğlan bir iki kem küm ettikten sonra,

- Ben müsaade etmem. Biz Doğulu olduğumuz için ters düşer, diyor. Erbil soruyor,
- Nerelisin?

- Elazığlı’yım.

- İyi de bak arkadaşımız da Siirtli. O da Doğulu ama tamamen çağdaş yaklaşıyor olaya. O böyle şeyleri anlayışla karşılar.

Bunları söyledikten sonra bir süredir bu programa katılan, sempatik kel kafalı ama çoğu kez peruk takan beye soruyor. Hani M. Ali Erbil, şaka yapmak için pantolununu çekince şeyi görünmüştü de program yayından kalkmıştı ya... O vatandaş işte.

- Sen bu duruma itiraz eder misin? Dekolte giysiyle yemeğe gitmesine yani?

Siirtli arkadaşımız çağdaşmış ya. Ona da çağdaş bir cevap vermek yakışır tabii. Yapıştırıyor çağdaş cevabı.

- Ben itiraz etmem. Ne var bunda?

Herkes alkışlıyor. Arkadaş devam ediyor çağdaş görüşünü belirtmeye.

- Bakan gözler kör olsun!

Aman dikkat edelim. Her gördüğümüz dekolteli bayana bakmayalım. Belki beddualıdır. Gözlerimiz kör olabilir. Bizim vatandaşlarımızın bir bölümünün çağdaşlık anlayışını sergilemesi bakımından ilgi çekici bir yaklaşım. Kadınlarımız vaziyete göre dekolte giyinebilirler. Buna itiraz yok. Ama bakanın gözlerini oyarız ha! Oyamazsak da "Allah’ım, inşallah bakan gözler kör olur!" diye dua ederiz. Namus cinayetleri filan hep çağdaşlığı bu şekilde yorumlayan vatandaşlarımızın eserleri değil mi?

Gülelim ağlanacak halimize.