BDP Kurtlar vadisine neden karşı ?

Dün önce internet üzerinde rastladım bu habere.. İlgimi çekti tabiki.. Okudum… Önce, asparagas ve magazin haberi zannettim ama günün akşamında, farklı kanallarda farklı BDP vekilleri görünce, haberin doğru olduğuna kanaat getirdim.. Evet, gerçekten BDP “Kurtlar Vadisi” adlı dizi ile bazı kanallarda yayınlanan bazı (!) dizilere karşı olduğunu açıkça belirtiyordu.. Peki neden ? Bunu irdelemek istedim..

Pek çoğunuza belki garip gelecek ama ben Kurtlar Vadisi adlı diziyi ilk yayınlanmaya başladığı günden beri takip ederim. İlgiyle izlerim. Hiçbir bölümünü de kaçırmamışımdır. İlk zamanlar, mafya ile mücadele eden kurtlar, daha sonra güçlenerek, ülke sorunlarına el atmaya başladı. Sonraki bölümlerinin temeline, bu ülke üzerinde oynanan siyasi-ekonomik, sosyo-kültürel oyunları kendi bakış açısı ile yansıtmaya başladı. On iki sezondur dizi öyle bir hal aldı ki, ana temine terör ve bilhassa ‘örgüt’ diye tanımladıkları ama herkesin bu örgüt kelimesinden ‘PKK’ ve onun ‘terör eylemleri’ olduğunu anladığı ve bunların arkasında nelerin, kimlerin bulunabileceğini ve Türkiye üzerinden ne gibi oyunlar oynandığına dair temaları işlemeye başladılar. Özellikle son zamanlarda yayınlanan bölümleri ile ‘Kürtler’, ‘Kürt siyasiler’, ‘kürt mafyası’, ‘uyuşturucu trafiği’, ‘silah tüccarlığında Kürtlerin etkisi’, ‘dış güçler tarafından kullanılan Kürtler’, dış güçler diye tabir edilen ama isimleri hiç telaffuz edilmeyen bazı odakların, zaman zaman simgesel olarak da olsa dikkat çekmeye başlamışlardı. Ancak son zamanlarda, bu simgeleri daha açık kullanmaya, bu odakları daha net sergilemeye başladılar. Özellikle, Pkk, Amerika, AB, İsrail gibi telaffuz edilemeyen simgeleri rahatlıkla kullandılar.. Ve haliyle bizim kahramanlar da hepsi ile mücadele etmek zorundalardı… Öyle de yapıyorlar… Hatta, artık sınır ötesine bile geçtiler. Yakında Kandil’e kadar giderler diye düşünüyorum..

İşte bu noktada, bu dokundurmalar birilerini rahtsız etmeye başladı. Bugüne kadar, birkaç psikolog ve sosyolog’un açıklamalarının haricinde bir aykırı ses işitmemiştik. Ta ki, düne kadar. BDP nezdinde de ‘Kurtlar Vadisi’ rahatsızlığın boyutları siyasi boyutlara taşınmış oldu. Açıkça Kurtlar vadisi dizisinin Kürtleri rahatsız ettiğini söylediler. Yalnızca Kurtlar Vadisi değil. Bunun yanısıra TRT1’de gösterilen ‘Sakarya-Fırat’ ve Samanyolu kanalında yayınlanan ‘Başka bir Türkiye yok’,’Tek Türkiye’ ve ‘Ölümsüz Kahramanlar’ gibi dizileri de hedef olarak gösteriyorlar. Hepsinin ortak noktasında, askerin pkk terörü ve teröristi ile mücadelesini anlatıyor. Ama Kurtlar Vadisi olaya biraz daha genel bakıp, ülkenin içinde bulunduğu buhranı ve bu ülke üzerinde ne gibi oyunlar oynandığını daha politik bir bakış açısıyla ve duruşuyla sergilediği için asıl hedefte olan o. Bu yüzden, Pkk hatta bu ülke dışındaki müesselere odaklı olduğunu düşündüğüm ‘karşı duruşuşlarını’ sergilediler ve bu dizilerin yasaklanmasını ve kaldırılmasını isteyerek RTÜK’e başvurdular. Bunu meclis gündemine de getireceklerdir.

BDP’liler bu dizilerin yoplum barışına darbe vurduğu kanısındalar. Bu dizilerin halkın içinde kötülük salgıladığını ve kutuplaşmayı ve düşmanlığı körüklediğini öne sürüyorlar. Hatta, bir zat-ı muhterem de çıktı “O dizileri izleyen insanlar, dizi bitince sokağa çıkıp, karşısına çıkan ilk Kürt vatandaşı boğmak istiyordur sanırım” diye konuştu ki, bu eleştiri bile aslında ne kadar da, yönlendirici bir eleştiri olduğunu kanıtlar.. Belli ki, bunu kendi parti meclislerinde konuşmuşlar. Nasıl bir tepki göstereceklerini planlamışlar ve ardı ardına birileri çıkıp, bir kanalda konuşuyor.. Diyorlar ki “bunları seyredenler Kürtler’e saldırabilir ! “

Bu vekiller buna gerçekten inanıyorlar mı ve bu taktiği sınır ötesinden mi aldılar çok merak ediyorum. Zira, bu diziler yeni yayınlanmıyor. Kurtlar vadisi dizisi yanlış bilmiyorsam neredeyse 3 belki daha fazladır televizyon ekranlarında.. Diğer adı geçen diziler de çok yeni değil. Onlar da uzun bir zamandır yayındalar.. Şimdi sade bir vatandaş olarak şunu sormak istiyorum kendilerine. Hemen hemen her Perşembe insanları ekrana kilitleyen ‘kurtlar vadisi’ dizi o akşam seyredildikten sonraki gün olan Cuma günü, Türkiye’nin neresinde Türkler, Kürtlere saldırmış ve Kürtleri öldürmek istemiştir. Böyle olaylar olmuş mudur ? Bunu biz de bilelim..

BDP’liler dizi senaryolarının ” gerçeklikten uzak, tamamı ile gerçek dışı anlatım, Kürt karşıtlığı ve düşmanlığı “tezi ile kaleme alındığını belirtiyorlar.. Ve bu dizilerin ‘kardeşlik kültürüne’ zarar verdiğini belirtiyorlar. Tam tersi sayın BDP’liler… Asıl bu ülkede yüzlerce yıl var olmuş, taşlara kazınmış, kitaplara yazılmış bu ‘kardeşlik kültürünü’ yok etmeye çalışan, buna zarar veren unsurlar üzerinde durduğu için, bir senaryodan ibaret olsa da, dizilerin başında ‘bu dizideki kişi ve olayların gerçeklikle ilgisi yoktur’ diye belirtiliyorsa da vurgulamak istenen değerlerle bu ülkenin insanları bilinçlendirilmeye çalışıyor. Otuz yıldır bu ülkede bir kavga var. Ve bu kavganın ortasında kalanlar en başta bu Kürt vatandaşlarıdır. Ateşe atılmak istenen onlardır. Bu ateşi yakan da Pkk terörüdür. En başta onların ve de bu ülkenin her etnik kökenden insanlarının bilinçlenmesi açısında bu diziler yayınlanmalıdır. Ama adı geçen dizilerin odağında Pkk terörü olduğundan, örgüt ve onun yandaşları, örgütü maddi, manevi ve lojistik hatta siyasi olarak besleyenler de rahatsızdır. Özellikle bu günlerde ‘Kürtçe ana dilde eğitim’, ‘Kürtlere özgürlük’ ve ‘demokratik özerklik’ kavramlarını halkın kafasına soktukları bir zamanda bu diziler, kendi senaryolarını sekteye uğratacağından korktukları için rahatsızlar ve önlerne çıkan çakıl taşlarını, kayaları temizlemeye çalışıyorlar..

Diyorlar ki “ bu diziler gerçeklikten uzak, tamamı ile gerçek dışı anlatım, Kürt karşıtlığı ve düşmanlığı “ yansıtıyor.. O zaman şunu sormak doğru olmaz mı ? Pkk’nın bu ülkenin barışına ve kardeşliğine darbe vurduğu gerçek değil midir ? Pkk, Amerika, İsrail gibi dış güçlerle iş birliği yapmamış mıdır ? Pkk Avrupa’da bir siyasi kanat oluşturmamış mıdır ? AB parlamentolarında “Ayrılıkçı Kürt gerillalar” diye tanıtılmamışlar mıdır ? Pkk, Almanya, Fransa, Danimarka, Belçika gibi ülkelerden siyasi ve maddi destek almamış mıdır ? Almamakta mıdır ? Fransa’nın eski first Lady’si Mittarand bile “Kürdistan benim ikinci vatanım” dememiş midir ? Pkk uyuşturucu trafiğini kontrol altında tutmamakta mıdır ? (Özellikle bu soruya hayır diyenlere, yakın zamanda pkk’ya ait hint keneviri tarlalarının asker tarafından imha edildiğini hatırlatırım.. ) .. Bugün Türkiye’de faili mechul cinayetlerin ardında ismi belirtilmeyen ama bir çok kalem sahibinin Mit, Jitem, asker , Ergenekon gibi isimler verdiği sırada bunların altına Pkk’yı da eklediklerini belirtmeliyim.

BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde (AKPM) İspanyol parlamenter Pedro Agramunt’un hazırladığı raporda BDP’nin PKK’nın siyasi kanadı olduğuna ilişkin vurgu konusunda, “PKK’nın siyasi kanadı değiliz ama PKK‘nın görüşlerini siyasi kanatta ifade edecek bir siyasi yapılanmaya ihtiyaç var” diye konuşmuş. Bu durum aslında çok şeyi açıklamıyor mu ? Çoktandır yapıldığı gibi, BDP ve onun destekçileri, sivil inisiyatif üstlendiği söylenen oluşumlar, bugün Pkk’yı siyasi zemine çekmeye çalışıyorlar. Bbu ülkede ‘kardeşlik platformunu’ ve ‘barışı’ savunan bir örgüt gibi gösteriliyor. Ama birileri de çıkıp demiyor ki “ kardeşim madem ki barışı ve kardeşiliği, demokrasiyi bu kadar özümsemiş bir örgütsünüz. Neden silahlısınız. Bu kadar silahı ve de ağır silahları nereden ve nasıl aldınız, size bunları kim nasıl verdi ? Kardeşlik ve barışı savunmak, sizin dışınızda olanları, sizin gibi düşünmeyenleri öldürmekten mi geçiyor” … Sormuyoruz. Sordurmuyorlar.. Ama bunu sorgulayan dizileri protesto ediyorlar. Neymiş, bu dizileri seyredenler, Kürtlere saldırabilir miş. Bu ülkede kimsenin Kürtlerle bir sorunu yok. Birileri bunu sorun haline getirmek istiyor. Sorun varmış gibi algılatma peşinde… Çünkü böyle olursa, kendi mücadelelerinin haklılığını ispatlayacaklar. Durumun özeti budur..

../..