- Kategori
- Güncel
Behlül'e verilen değer....

Resim alıntı....
Bazı şeylere o kadar canım sıkıldı ki bu yazıyı yazmaya karar verdim. Önemli bir kanalın magazin programında Behlül denen şahıs ilah gibi göklere çıkartılıyordu. Aynı gün evine ekmek parası getiremediği için hayatına son veren bir babadan hiç bahsedilmiyordu. Dürüst yaşamanın bile kaale alınmadığı, Behlül gibilerinin el üstünde tutulduğu bir zamanda yaşıyoruz artık. Maalesef bu devirde akşama kadar didinip eve bir parça ekmek götürmek için çırpınan erkekler değer görmüyor. Cebinde parası, altında arabası olan, karizmatik giyinen erkekler revaçta. Bir kaç romantik söz ezberlediyse, bir iki satır gönül okşayıcı şiirde biliyorsa bu devirde aranan erkek odur. Ama bilinmiyor ki, onlar sadece geçici heveslerini tatmin etmek amacı ile günlük yaşayan tiplerdir. Kendi hevesleri ve çıkarları için genç kızlarımızın hayatlarını hiç düşünmeden karartabiliyorlar. Kabahat yalnızca o artist görünümlülerde mi? Hayır.. En büyük hata genç kızlarımızda.
Bir sanatçıya dokunabilmek için çırpınıp, dokunduktan sonra ellerini aylarca yıkamayanları görüyoruz magazin programlarında. Oysa ki akşama kadar yağ pas içinde çalışan kocası eve geldiğinde bir merhaba öpücüğü istese, ''kokuyorsun, bir duş al ondan sonra'' diyenlerle doldu ülkemiz. Gerçek hayatı televizyon dizilerindeki gibi algılayıp, onlar gibi yaşamak isteyenlerde dolu tabii. Bu dizilerdeki delikanlılar ellerinden tutulmasa idi, normal vatandaşlar gibi asgari ücretle çalışıp giyimlerini pazardan alsaydı, çalışmaktan anası ağlayıp evine ve çoluk çocuğuna para yetiştireceğim derken kendine bakacak vakti olmasaydı, sokakta yürürken onlara bu kadar çok ilgi gösterilir miydi acaba? Genç kızlarımız yine onları hayal eder miydi? Diyeceksiniz ki o dizileri yayınlayanlarda hiç suç yok mu? Evet var, hemde suçlunun daniskası onlar. Para kazanmak uğruna gençlerimizi yanlış yönlendiriyorlar. Onlar için varsa yoksa para. Kazanç elde edilsin yeter, gerisi önemli değil.
Kitaptan alınan bir eser ama yazarın yazdığı ile alakası yok. Kitapta yasak aşktan bahsediliyor ama dizideki maşaallah tavşan gibi her önüne gelenle aşk yaşıyor. Deyim yerinde ise bütün aileyi götürüyor. Reyting kazanmak, para kazanmak uğruna gençlerimiz zehirleniyor. Çok kişi bu adi dizileri kendine örnek alıyor. Kitabı kaleme alan yazarımız eğer bu yaşanılanları görseydi, inanıyorum ki kitabı yazmaktan vazgeçerdi. Ülkemizde yaşanılan bazı olumsuzluklar bu şekilde unutturulmaya çalışılıyor. Bunda kanal yöneticilerinin yanında, onları denetlemekle görevli RTÜK kurumununda suçu vardır. Yazık ki eski geleneklerimizden göz göre göre uzaklaştırılıyoruz. Geleceğe sahip çıkma adına örf ve adetlerimizi hep beraber uygulamaya devam edelim. Vatan için kendi canlarını seve seve feda eden şehitlerimiz bile bu diziler kadar gündeme gelmiyor.
Ülkemiz bir kaosa doğru sürükleniyor. Bunun en açık örneği, yıllar önce Albay Pıerre Loti'nin söylediği sözdür. '' Bir daha, Türklerle savaşmadan önce, Türklerdeki din, dil, namus, aile, vatan, millet ve birlik duygularının yok olup - olmadığını iyi kontrol edin. Yoksa, Türkleri savaşarak yenemezsiniz'' demiştir. Ve yabancılar atalarının sözlerini tutarak bizim örf ve adetlerimizin bozulması yönünde uygulamaya çoktan başlamışlar. Dünyanın bile ayakta alkışladığı en büyük lider bizde olmasına rağmen, bizler yazık ki Atamızın sözlerini yerine getiremiyoruz. Behlül gibilerine pirim veriyoruzda, Ata'mıza sahip çıkamıyoruz. Uyan Türk gençliği, vatan elden gidiyor....
Mustafa TARKAN