- Kategori
- Psikoloji
Beklentilerimiz bizi ele verir aslında !

Sizin için ilişkinizde en önemli şey nedir mesela? Ya da karşı cinsten ne beklersiniz? Bir kadında / erkekte aradığınız nitelikler nelerdir?
Cevap: Dürüst ve saygılı olsun, beni çok sevsin, bana sahip çıkabilecek biri olsun, işi gücü yerinde olsun, kariyerli olsun vs.
Tamam bunlar güzel cevaplar ama; aynı zamanda kendimizi kandırdığımızın da göstergesi de değil mi? Dürüstlük istiyorsan, önce kendine güvenmiyorsun demektir, yani kendi kendine dürüst davranmıyordun; seni çok seveni istiyorsan, sen çok sevmiyorsundur; sana sahip çıkılmasını istiyorsan da biraz zavallısın demektir. Hele parası pulu çok olsun diyorsan; gelecek kaygısı hayatını sarmış demektir.
İnsan hep kendisinde olmayanı istemez mi zaten? Fakir hep parası olması için, zengin hep gerçek dostu olması için, işsiz hep iyi bir işi olması için, yalnız hep bir sevgilisi olması için yalvarmaz mı?
Hep kendimizi kandırıyoruz aslında. Kendi eksiklerimizi başkalarıyla, başkalarının artıları ile tamamlayarak, kendi açıklarımızı kapatmaya çalışıyoruz.
Aslında ne kadar mükemmelsek, o kadar az olanla yetinebiliyoruz. Ne kadar acizsek de o kadar fazlasını istiyoruz.
Hep isteklerimiz, dürtülerimizin arkasında saklanıyor. Zaman ilerleyip; eksiklerimizi giderdiğimizde ise, beklentilerimiz daha da değişiyor. Önceki kriterlerimiz bayağılaşıyor. Zengin olmuşken, zengin birine ihtiyaç duymak ne kadar gereksizse, kendimize güvendiğimiz zaman karşımızdakilerde dürüstlük aramak da o kadar anlamsız oluyor.
Kimsenin istediğimiz gibi olmasına ihtiyaç duymadığımızda kendimizi bulmuşuz demektir. O zaman koşulsuz bir şekilde hislerimizin arkasından gidebilir, ilişkimize ve hayatımıza sahip çıkabiliriz.
Kendinizde olmayanı başkasında istemek haksızlık olmuyor mu biraz?