Belediyeler ticarethane midir, hizmethane midir?

Hemen bir hatırlatma yapalım.
Belediyelerin öncelikli amacı hakkında.
Nedir belediyelerin öncelikli amaçları?
Bakınız bu konuda Ankara 11. İdare Mahkemesi ne diyor?
Aynen aktarıyorum.
"Belediyelerin temel ve öncelikli amacı, kamunun ihtiyaçlarını karşılamak ve kamuya hizmet sunmaktır. Hizmetin karşılığının alınması, hizmetin sunulmasından sonra gerçekleşecek bir aşama olarak belirlenmiştir"

Olay Ankara’da geçer.
Bir abonenin borcu yüzünden sökülen su sayacının yerine, ön ödemeli, kartlı sayaç takıyor ASKİ.
Ve bunun karşılığında 300 ytl para alıyor.
Durum mahkemelik oluyor.
Ve Ankara 11. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı alıyor.
Gerekçesini yukarıya kara kalemle yazdım.

Melih Gökçek’in marifetlerinden birisi.
Kamu hizmetlerini peşin ödemeye tabi tutmak.
Lakin Anayasaya aykırı davranmış olduğunun farkında bile değil muhterem.
Ama herkese laf yetiştirme hadisesinde mangal da kül bırakmıyor.
Eski sayaçları muhterem söktürüyor, yerine kartlı sayaç taktırtıyor.
Ve 300 ytl’de para alıyor bu sökme takma işlemi ile ilgili.
Demek ki AKP ve Melih beyin kamu hizmeti anlayışı bu.
Ticari niteliği ağır basan bir anlayışı hayata geçirmenin adı olmuş kamu hizmeti.

Geçtiğimiz günlerde Kemal Kılıçdaroğlu ile girmiş olduğu tartışmada da esas vurgu bu noktadaydı.
Doğalgaz sayaçlarında da Melih Gökçek bu yöntemi izliyordu.
Ve elde etmiş olduğu kâr ile kamuya hizmet verdiğini alenen söylemişti Melih Gökçek.
Yoksa yanlış mı duyduk?
Hayır yanlış duymadık.
Doğru duyduk.
Melih Gökçek belediyecilik değil, belediyecilik kisvesi altında, belediyeyi ticaret haneye çevirmiş, ticaret yapıyor.
Bütçesini koymuş bir kenara, halktan olmadık paralar topluyor.
Lakin belediyelerin gelirlerinin neler olduğu yasa ile tarif edilmiştir.
Bu şekilde vatandaştan toplanan paralar, vatandaşı korumak yerine, sağmal inek gibi sağılmasına neden oluyor.
Yeni bir belediyecilik anlayışı da AKP ve Melih Gökçek zekâsı ile ülkemize girmiş bulunmakta.

Benzer uygulamayı İstanbul Belediyesi de hayata geçirmek üzereymiş.
Gerekli planlamayı yapmış.
Tanesi 400 ytl olan bu sayaçların alımı ile ilgili ihale düzenlemiş.
2007 yılının Mart ayında.
Ne var ki Makine Mühendisleri Odası bu durumu mahkemeye götürmüş.

İSKİ ne yapıyor muş?
Biliyor musunuz?
Söyleyelim.

Efendim!
10 yılını doldurmuş olan abonelerin sayaçlarını, bildirimsiz olarak kartlı sayaçlarla değiştiriyor muş.
Dahası var.
Şayet avans kredi verilmez ise, sayacın montaj bedeli ödenmez ise, ek kredi alınmaz ise abonenin suyu kesiliveriyor muş.

Makine Mühendisler Odasının yöneticisi Erol Alkım Erdönmez bakın ne diyor bu hususla ilgili.
"Ön ödemeli elektronik su sayaçları sosyal devlet ilkesine açıkça aykırıdır. Ön ödemeleri elektronik sayaç kullanımın doğal sonucu, kontörü biten ve yeni kontör almak için parası olmayan abonenin, içme, temizlenme, bulunduğu yeri temizleme hakkından mahrum kalmasıdır. Hangi gerekçeyle olursa olsun, herhangi bir insanın susuz bırakılması kabul edilemez."

Varın düşünün artık belediyecilik anlayışının ne hallere düştüğünü.