- Kategori
- Şiir
Bembeyaz haneler...

şirince.jpeg
Çok önceden Rumlarınmış…
Çirkince imiş adı…
Beldeymiş sekiz yüz haneli…
Küsmüş hayata çok sonraları…
On beş dakikalık iki ara mesafe kalmış…
Bekledikçe bilerek tatlanmış…
Ve bugünler olmuş…
Zeytin serpiştirilmiş yaşandıkça ama…
İşte şeftali kokan Şirince olmuş…
Lakin üzümden bahseder tarih sayfaları açılsa da…
Mümin Sesler & Murat Sakaryalı dinlerken…
Gezerken “Zaman-ı Aşk” lı sedayla…
Bir yamaçta bembeyaz haneler belirir sabah bekçisi…
Erguvanlar süsler taş sokaklarını…
Sakindir kendi halinde bu Anadolu kasabası…
Gidilmez mi hiç?..
Orada olmalı bir hafta sonu kahvaltısı…
Kilise bahçesi Meryem Ana heykelli havuzu…
Rivayet bu ya para atanın olurmuş arzusu…
Kavun, karadut, dağ çileği, yaban mersini, nardan hediyeleri tabiatından …
Beyaz, kırmızı ve LAL şarapları emektir köylü halkından.
'2010 / LaL