Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Kasım '11

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Ben Askerlik yapmıyorum...!

Ben Askerlik yapmıyorum...!
 

Yani ne demek? Arkadaş ben askerlik yapmak istemiyorum , “ben vicdani redçiyim”  Oldu..!

Peki, bunun sonucu ne olur? Ben askerlik yapmak istemiyorum arkadaş; askerlikte insan öldürmek var; öyleyse sen de yapma… Haydaa…

Bundan bu çıkar, insan kendisi için uygun gördüğü şeyi başkalarına da normal olarak tavsiye etmez mi?

Buradan bir genellemeye ulaşabiliriz… Arkadaş ben askerlik yapmak istemiyorum, sen de yapma, sen de yapma… sen de yapma… Hiç kimse askerlik yapmasın…. Memleket yol geçen hanına dönsün…

Gördünüz mü iş nerelere varıyor… daha da uzatabiliriz…

Arkadaş hiç kimse askerlik yapmasın… Ne lüzum var insan öldüren bir orduya… Onun yerine herkese, yeni evler yapalım… Sonuç bu mu?

Bunu istiyorlar, “Vicdani redçiler” … Öyle mi?

Valla … Hiç de fena değil, biz 24 ay askerlik yaptık da ne oldu? Biz askerdeyken, kız arkadaşlarmız dairemizde yükseldi şef oldu… Biz geldik onun emrine girdik.. Olur mu ya! Dedik ama kimseye dinletemedik… Çünkü biz “Vatani Görev”imizi yapmıştık, ama yerimizi bir başkasına kaptırmıştık…

Tabii bir sürü dengesizlikler var… Erkekler upuzun bir askerlik yapsınlar… Kızlar, kadınlar yapmasın… Niye? İsrail’de kızı erkeği herkes 24 ay askerlik yapıyor işte…

Vicdani redçiler kafadan askerliği kaldırsınlar, 600 000 kişilik bir ordu ortadan kalksın. Tanklar, toplar, uçaklar… oldukları yerde çürüsün… Kabul, bir şartla…

Çevremizdeki; Ermenistan, İran, Kürdistan; Irak, Suriye, İsrail, Yunanistan, Bulgaristan, Rusya… Bütün bu ülkeler, ordularını terhis edip… Evet, arkadaş bu silah davası çok tehlikeli… Bu atom bombasının olduğu bir devirde 1 milyon asker beslemenin hiçbir anlamı yok… Zaten, 1 atom bombası patlattın mı, 500 bin kişi ölüp gidiyor… Öyleyse bir sürü insanı askere alarak, onları zamanından, işinden, gücünden engellemenin bir alemi var mı? Biz de vazgeçtik bu işten, diyebiliyorlar mı?... Diyemiyorlar… Yunanistan hala uçaklarıyla bizim kahraman pilotlarımızla it dalaşı yapıp duruyor… Kimse, bu gariban dünyada bu konularda sidik yarışı yapmanın anlamsız olduğunu anlamıyor, anlatamıyor…

Bütün o ufak, tefek ülkeler de… Daha çok tank, daha çok uçak, daha çok silah… diyerekten; silahlandıkça silahlanıyorlar… Tabii, bu işten en çok köşe olan millet hangisi? ABD’leri… ve ötekiler… Almanya, İngiltere, Fransa … Her birisinin en az 250 tane atom bombası var… Bütçelerini ancak, silah sanayiyle doğrultuyorlar… Silah satışı olmazsa işleri kesat …

Bizim gibi ülkeler de durmadan silah alıyoruz… Neymiş, vatan müdafaası imiş… kime karşı vatanını müdafaa ediyorsun… Atom bombasına karşı mı? İsrail’in kaç tane atom bombası var? 240 tane mi ? Ya senin? ………?

Sovyetler Birliğinin yıkılmasından sonra, ülkelerin bir bölümü biraz akıllandılar. Örneğin, kara yoluyla Bulgaristan’a gitmiştik… Sınırdan içeri girince koca koca binalar… Hepsi bomboş… Camları kırılmış, terkedilmiş… Bulgarlara sorduk, Nedir bunlar? Bunlar sınırdaki orduların, birliklerin binaları , dediler… Çoğu terhis edilmiş; kimi de artık içeriye, Sofya’ya çekilmiş… Kurtulmuşlar ordunun büyük ağırlığından… Ne luzumu var 400 bin kişilik orduya. O zamanlar, Sovyetler Birliğinin etkisiyle kocaman bir ordu besliyorlardı… şimdi AB’nin gölgesindeler… Artık, Türkiye’den de bir zarar gelmeyeceğine inanıyorlar… Ordu terhis… Aslında , Yunan Ordusu da müthiş azaltılmış durumda… Saçmalık, koca bir ordu… Kim kimle savaşıyor yahu…

Ama Türkiye’nin durumu farklı… Çevremize bakın, çevremiz, bize diş gıcırdatan dost ülkelerle dolu. Suriye elinden gelse, hop Hatay’a dalacak… Ama şimdi kendi derdine yansın. Kendi halkına düşman bir devlet… Allah kimseyi bu duruma düşürmesin… Vakit varken, Beşar Esad, özür dilesin, gelsin, Kayseri’de dişçiliğe başlasın; eşi de terzilik yapar… Geçinip giderler şu darı dünyada… Sonra, olmazsa… Kaddafi gibi, Saddam gibi olmak var… Diktatörlük yapmaya çalışmak, suçsuz insanları öldürmek cezasız kalmaz… Allah saptırmasın… İşte insanlar böyle kullanılırlar; sonra o dost diye bildiği çevreler onu kaldırıp atar… Ama, “Etme, bulma dünyası be…” Bir türlü laf anlamıyor…

“Vicdani Red” … Bütün komşu ülkeler Vicdani Red’i kabul ederlerse, biz niye reddedelim. Yurtta sulh, cihanda sulh” …

Ah keşke öyle bir yurt; öyle bir cihan bulabilsek… Herkes silahları bırakmış. Atom bombalarını evrenin derinliklerine atmış; o kötü silahlara harcanan parayı; Afrika’nın, Van’ın yetimleri için harcamış bir dünya… Öyle bir dünya düşünün… Herkes birbirine yardım ediyor… Çürük çarık evler yıkılıp, güzel havuzlu! evler yapılıyor… Ne lüzum var silaha, tanka, top’a … Varsın ABD iflas edecekmiş… Etsin… Bana ne … Hep benim sırtımdan mı milyonlar kazanacaklar? Gidip, Çin’e satsınlar satabiliyorlarsa… Uyanıklar..!

Arkadaş “Ben de Vicdani Redçi”yim; ne zaman? işte bütün bunlar olduğu zaman…(Yazının başına dönebilirsiniz..!) Baştaki…”Ben Askerlik Yapmıyorum..” lafını doğru yorumlamak gerekir…Lütfen yanlış anlamayın. Yazıyı bir kez daha okuyun.
 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..