Ben biliyorum.

Bilgi çağının en büyük tuzaklarından biri 'ben bunu biliyorum, benim bildiğim doğrudur' sendromudur. Oysaki basit bir tabir vardır.'Herkes herşeyi bilemez' Bazende bildiğimizi sanırız bu da büyük bir yanılgıdır. Egomuzun oyunlarından biridir ve maalesef çok bildiğini söyleyen kişiler en çok yanılanlardır. Çoğu zaman hata yaptığımızı, yanlış düşünçeler içinde olduğumuzu anlamak istemeyiz. Bakış açımızı da inanmak istediğimiz kendimizce doğru bildiğimiz davranışlarımızı onaylamak için ayarlarız. Oysaki her zaman yanılma payımız vardır. Kendimizi geliştirmeye çalışırken araştırmacı ve sorgulayan bir tutum izlemek aldığımız bilgilerin doğruluğuna emin olabileceğimizi sağlar. Bir konuda gerekli bilgilere sahip olmamız tüm konularda bilgi sahibi olabileçeğimizi göstermez.

Sokratese atinanın en bilge kişisi olduğu söylendiğinde buna inanmak istemez ve bu kadar saygıdeğer topluma mal olmuş insan varken nasıl olurda ben bilge kişi olurum der. Atina da ne kadar sosyal statüsü yüksek insan varsa randevu alarak görüşür. Görüştüğü tüm kişiler sokratese kendilerinin ne kadar bilgili olduğunu ispata çalışır. Herkes herşey konusunda bilgili olduğunu ima eder. Sokrates tüm görüşmelerden sonra şu sonuca varır. 'En bilge kişi benmişim, çünkü o kadar görüştüğüm insanlar arasında bilmediğini bilen tek benim' der.

'Ben bunu biliyorum ve benim bildiğim doğrudur ' sendromundan kurtulmak için önyargısız ve esnek olmalıyız. Diğer insanların bilgilerine ve deneyimlerine saygı gösterip objektif bakış açısıyla yaklaşmalıyız.
Kendini geliştirme yolundaki kişiler bilginin sınırsız bir süreç olduğunu idrak etmelidir.

Yanılma payım her zaman mevcut:))