- Kategori
- Gündelik Yaşam
Ben bir anneyim…
Bundan tam 22 yıl ve 3 gün önce karnım burnumdaydı; ha doğurdum ha doğuracağım halleri, kendini hiç düşünmüyor insan, hani ölür müyüm falan diye doğururken…
Tek derdi sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek!
Hali vakti yerinde olan gruptaydım o vakitler, özel doktor, özel testler, ters giden bir durumun takibi ve belki de gebeliğin sonlandırılması seçeneği falan…
Garip bir durum; hiç doğururken ölür müyüm diye düşünmedim!
Oysa o yaşlar en çok ölümden korkulan yaşlardır!...
******
Tek derdim bebeğimin sağlıklı dünyaya gelmesiydi; mesela hiç gözleri bana benzesin diye istekte bulunmadım; benzese pek mutlu belki ama Allah biliyor ya istemedim; isteseydim benzer miydi, o başka!
Neyse, fazla uzatmadan bir annenin doğum hakkındaki endişelerini dile getireyim: Ne olur doktor Bey, vakum ile bebeğimi almayın!
Vakum aleti ile bebeğin anne karnından alınmasına yönelik acayip can acıtıcı gözlemlerim olduğundan dolayı bebeğimi riske atmayı hiç istemedim.
“Çatı dar, normal doğumu deneyeceğiz ama” dediğinde doktorum lütfen, sezaryen aşamasını geçmeyelim diye söz almam vakum aletinin bebeğin beyin fonksiyonları üzerinde ne onmaz hasarlar açtığına şahit olmamdandır.
******
Bu kadar detayı niye anlattım?
Bir annenin bebeği doğmadan önce dahi ne kadar çok riski ortadan kaldırmaya çalıştığını bilin istedim…
Bu arada, bir annenin bir bebek dünyaya getirirken onun için en iyisini istediğini…
Ve, kanun koyucuların hiç birinin bilmediği bir gerçeğe rağmen “Sezaryen” konusunda ahkam kesip de uygulamaya koymalarının anlamsızlığını…
Kanun koyucu birinin eşi olsaydım “Şekerim, bak ben de anneyim ve endişelerimi biliyorsun” diyerek müdahale edeceğimi…
******
Bir anneyim ve Gezi Parkı nedeniyle ölen gençler için içim yanıyor!
Annelerinin yerine kendimi koymak bile istemiyorum; o derece!
Yüzleri aklımdan gitmiyor; oğlum odasında diye bir yandan sevinirken bir yandan öte yanım mezar altındaki gençlere ağlıyor!
Komada olanlar da ayrı; sağlıkla uyansalar diye dua ediyor insan...
Gözleri çıkmışlara Allah yeni bir göz vermeyecek, biliyorum, o gencecik fidanların yolları açık olsun diye dua edebiliyorum, ancak!
******
Ben bir anneyim; bir bebeğin nasıl taşındığını, nasıl dünyaya getirildiğini ve har şart altında nasıl korunmaya çalışıldığını iyi bilirim.
Balkon demirlerini yetersiz bulmaktan salıncak ipinin sağlamlığını kontrol etmeye kadar…
Meyve mamasını zorla bitirtene, eti bin-bir oyunla yedirtene kadar!
Masallar uydurup da korunmayı öğretmek adına kedicikler ve köpecikleri kullanmak gibi…
******
Ben bir anneyim; her anneyi de ,maalesef, kendim gibi bilmekteyim!
Oğlumun yaşamına müdahale etme hakkımın olmadığını düşünmekteyim; zira oğul gelmiş yirmi iki yaşına; yaşamını istediği gibi seçer; gıkım çıkmaz!
Lakin, nedensiz bir kurşun kuşumu vursa, var ya; deliririm!
******
Benim kuşum odasında oturuyor diye bir yanım sevinse de bir anneyim ben; o acıya, o isyana nasıl katılmam?
İnsanlığımdan, kadınlığımdan çıkmış olmam gerek! Ne münasebet!...
******
Bir anne nasıl izler yüreği parçalanmadan bu olanları ve bir baba bu kadar merhametsiz olabilir mi?
Kendi çocuğu odasında, evinde sağlıklı ve mutluyken diğerlerine duyarsız kalan her kadın ve erkeği ne anne de de baba olarak görebilirim!
Anne-baba olmak her çocuğa “Çocuk” olarak, her kadına “Anne”, her erkeğe “Baba” olarak bakmaktır; ne din, ne iman… Ne ırk ne de cinsiyet; siyasal gerekçeler ise komik!
******
“Herkesi kucaklayan Başbakan” nidalarıyla her konuşmasında yeri-göğü inleten Recep Tayyip Erdoğan bir kez olsun ölen gençler için başsağlığı diledi mi?
Hayır yani, Müslümanlık bir yana, başbakanlığın getirdiği bir adil davranış duruşu vardır; o duruş da es geçildi!
Başbakanın etrafında “Ama Tayyip, böyle diyorsun da bak bu çocuklar da ana kuzusu” gibi ikna edici anaç tavırlar sergileyici birileri de yok demek ki!
******
Oysa kadın denilen anne olduktan sonra empati yeteneği ile tanışır; adam “Baba” olmanın keyfini sürer, o başka!
“Baba”yı empati yapmaya yönelten kadın, yani anadır!
Babalar çocuğum şu balkondan düşer mi diye endişe etmezler, analar o endişeyi çoktan yaşamış ve gereken çözüm için önlemi almıştır zaten; hatta o önlem için babalar emek harcamışlardır da farkında dahi olmamışlardır.
******
Gezi Parkı nedeniyle öte tarafa uğurladıklarımız konusunda başbakan bir laf etti mi? Bir başsağlığı? Etrafındaki tüm danışmanlar erkek diyelim, eşlerinden de mi bir uyarı gelmedi?
******
Sırf durum anlaşılsın diye örnek verenler oluyor; bilmem kimin oğluna/kızına bu yapılsa tepkileri nasıl olur diye…
Bu tarz çıkışlar da pek ağırlarına gidiyor yönetimin; babası yetkili olmayan kızlar ve genç erkekler vurulsun! Gözleri çıkartılsın! Beyinleri patlatılsın ama yetkili kişilerin kız ve oğulları ile ilgili tek kelime edilmesin!
Yok ya!
******
Oğlumu bin-bir emek, anlayacağınız şekilde ifade edersem bin bir lira ödeyerek özene bezene doğurayım, özene bezene büyüteyim; tüm eğitimimi kendine has bir birey olarak yetişsin diye kullanayım ve en masum eyleminde en yasak kulanım şekliyle eğitimsiz polisler tarafından öldürülsün!
Ve ülkenin başbakanı bir başsağlığı bile dilemesin…
******
En önemli veri budur, bana göre: Böyle bir durumda bir “Başsağlığı” dahi dileyemeyen kişinin önce insanlığını, sonra babalığını ve mertebesi gereği başbakanlığını sorgularım!
Bilmem nerede kuzuyu kurt kapsa bizim sorumluluğumuzdadır diyen kişi ister işçi olsun ister başbakan; “lafını bil de konuş!” der insan!
Kuzu değil şekerim, gencecik insanlar!
Kuzuyu çevirme yapar yersin de insanı yiyemezsin!
******
Adamlar doğurmadı, bilemediler diye yok sezaryene yasak yok kürtaja falan diyorlar; adamların eşleri yok mu da “Ama şekerim, bak bizde de böyle ve şöyle oldu; olmasaydı böyle ve şöyle olurdu” diyerek yol göstermesin?
Yoksa, ahh pardon, kadınların sesi duyulmuyor mu?
******
Her kişiyi sevgi ile sarmaladığını söyleyen hükümet kendi eşlerini de mi sarmalamıyor yoksa eşlerinin ses ve soluğu mu çıkmıyor?
Ya da her birimiz gibi işine gelinmediğinde kale mi alınmıyoruz?
******
Bizler pek kanıksadık iteleme-kakılmayı; yetkili birinin eşi olsaydım kendi oğul ve kızımı koruyup da diğer anaların acılarına gözlerimi ve yüreğimi kapatabilir miydim?
Ben yapamadığım için aynı yerde sayarım; yapabilenler alır da başlarını giderler; “Empati” saçmadır, kültür keza; her şeyin altında bir puştluk vardır ki tüm insanlar çıkarları için uğraşırlar!
******
Bazı insanların çıkarları çocuklarına yönelik olur; bağzı insanlar bunu bilemez!
Bağzı insanların çocuklarına burslar yağar, bazı üstün zekalı çocuklar bir el uzatılsın diye bekler.
******
Bazı kadınlar çocukları gibi görür her bir genci; bazıları “Genç” denildiğinde yalnızca kendi çocuklarını algılar!
Kadın dediğin, normal şartlar altında, doğurduğunda artık her çocuk kendisininmiş gibi düşünür; kocası ister başbakan olsun, ister cumhurbaşkanı!
Kocası başbakan, cumhurbaşkanı oldu diye ölen gençlere üzülmeyen, kocalarına “Aman şekerim, çocuklarımızdan pay biç” diyemeyenlere yönelik “Başınıza gelseydi ne olurdu?” tarzı serzenişlerin anti-demokrat olarak nitelendirilmeye çalışılması da abes ile iştigaldir!
******
Çok açık ve seçik: Sahi; ne kadar ana, ne kadar babasın?
Kızına ve oğluna kastedildiği kadar mı, yoksa kızın ve oğlun olabilecek her gencin hakkını koruyarak mı?
Keşke en basit işte çalışan, en az ücret almasına rağmen doğru bir aile hayatı kurmayı hedefleyen kişiler kadar net; doğal ve dürüst yaşama azmi içinde olsa herkes!
Buna bile izin verilmiyor bazı yerlerde, gel deniliyor, bak bunu yaparsan çok daha fazla para kazanırsın denilerek akıl çalınıyor; ne bir annenin feryadı var ne de bir babanın!
******
Ağlayan ana-babalar insan olanın içini acıtıyor; söz söylemek ne mümkün!
Hoş, elimizde mikrofon olsa bangır- bangır bağırırız; mikrofonlar bize uzak!
Mikrofonları eline alanların ne baba olduğuna inanıyoruz artık ne de bir annenin eşi, evladı; gencecik ölülere karşı kullanma klavuzuna uygun davranmayan polisleri koruma altına almaya çalışan siyasi yetkinin adil davrandığını aklı başında olan hiç kimse kabul etmez!
İlle de “Haklıdır, ölümüne arkasındayız!” diyenler evlatları bir hiç uğruna öldürüldüklerinde aynı türküyü mü söylerler?
http//twitter.com/Gulgunkaraoglu
gulgun_2006@hotmail.com