Ben de yaşadım faciayı...

Tam da Milenyum tartışmalarının ayyuka çıktığı bir dönemdi. 2000 yılına ne denecekti Milenyum yılı mı 2000 yılı mı gibisinden.

Yılbaşı ve bayram telaşı bir arada yaşanan gün hissiyatın güçlü olması ve Allahın verdiği ömrü uzatması yani mücize sonucu çok şükür hayattayım. Ben DOKUZ yaşındayım diyorum.

Bir çok kanalda olan mucize gibiydi. Bu bir gerçekti. Ben DOĞALGAZ'dan zehirlenmiştim. Farkında olmak, işte mesele bu insan bir şeylerin farkında olursa önlenebilecek her türlü facia bir şekilde önlenebilir.

Ben o kabus dolu sabah ev temizliğine giriştim. Ama tedbirsiz davrandım. O an basiretim bağlanmıştı. Kombiyi kapattım evde bulunan doğalgaz kombisindeki is ve kiri hissettim bacayı ve kombi ağzını temizleyebileceğimi sandım. Borunun etrafındaki bantları söktüm. Bir güzel temizledim ama içerisinde kalan gaz partikülleri beni ölüme götürecek yolun başına getirmişti. Bulantı , baş dönmesi ve kuvvetten düşmemi henüz yemek yememiş olmama bağlasam ölmüş olacaktım. Ne zamanki eyvahhh ben zehirlendim. Bana bir şeyler oluyor çocukları evden derhal çıkarın beni balkona çıkarın ne kadar kapı pencere varsa açın dedim benim için işte mucize buydu. Ambulans çağırın eğer kurtulamazsam hakkınızı helal edin. Ben tedbirsiz davrandım. Benim suçum dedim. Bunun bilincindeydim. Artık iyice kendinden geçmeye başlayan ben istediğim koyu yoğurdu döke saça yuttuğumu belli belirsiz hatırlıyorum. Bembeyaz bir ışığa doğru çekiliyordum. İşte tek gerçek buydu ölüyordum. Gözlerimi açtığımda hastanedeydim demekki ölmemiştim tesadüfende olsa yaşıyordum kolumda serum burnumda oksijen veren hava maskesi vardı. İnsanlar etrafıma yığılmıştı. Annem ve rahmetli babamın göz yaşları gözümün önünden hiç gitmiyor. Bu tedbirsizlik benim suçumdu. Pekiii soruyorum çelik baca olmazsa sorun yaratacak tuğla bacalara kombi takılması kimin suçuydu.

Bence proje hazırlayıp onaylatan mühendisin ve doğalgaz bacalı kullanılabilir diye okeyleyen doğalgazcılarında suçu vardı. Halen bu konuda bu fikirdeyim. Zaten ikide bir baca sorun yaratıyor ve bacanın içinden dökülen sıvalarla ve kurumla tıkanıyordu her defasında ve biz servisi çağırıyorduk. Bakım yaptırıyorduk. Madem bugünde çelik bacalı evlere bacalı kombi takılmasının doğru olduğunu aksi halde hermetik uygulama gerektiğini vurgulayanlar ehil doğalgazcılar var genelde Ankara ve başka vilayetlerde hiç biri çelik bacalı olmadığı halde halen niye yine bacalı kombiye izin veriliyor bunuda bilmek isterim doğrusu. Sönen nice hayatlar var.Belki acı çekmeden ölünüyor ama yaşamak herkesin hakkı. Çelik baca olmayan evlere bacalı kombi izni verilmemesini istiyorum. Ben maddi külliyatından dolayı bacalı kombiyi ancak geçen sene söküp attım. Hermetik kombi yaptırdım ya pahalı olan bu kombileri taktıramayanlar ne yapsın her şeyi olurunca düşünmek lazım. Birde Bacalara takılan borunun çelik boru olması lazım diyenlere sesleniyorum niye vatandaşın bu konuda daha önce bilgilendirilmediğini merak ediyorum.

Daha önce çelikten yapılmış bir boru olduğunu hiç duymadım çünkü el değince ayrılan salkım saçak olan o malum borulardan başka piyasalarda boru dahi görmedim sadece kaybettiğimiz yedi gencin ölüm sebebini duyunca öğrendim. Bence bir çok kişi de bunu ancak o gün duymuşlardır.

İki kuruş için insanları harcamayalım lütfen. Dürüst olalım. İnsanları şunlar şunlar yapılmalı diye ciddi manada uyaralım. Bir cihazda ne kullanılması gerekiyorsa onu önerelim o boruda olur. Bu projede olur demeyelim.

Bir hiç yüzünden kaybettiğimiz evlatlarımıza Allahtan rahmet aile ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Saygı ve farkında olduğumuz bir hayat temennisi ile...