- Kategori
- Şiir
Ben Mardin'im

Gecenin altın gerdanlığı MARDİN...
Sanat, edebiyat ve şiir ağırlıklı dergiler edebiyat ( yazın ) dünyasında önemli bir yer tutar. Dergiler sanatçılar arasında tanışmayı, görüşmeyi ve hatta dostluğu sağlayan birer köprü gibidir. Bana gelen dergiler arasında DİZE adını taşıyan 4 sayfalık az yapraklı ama bir hayli sanat ve kültür bağlamında sık ve yoğun olan bir dergidir bence. Dize İzmir’den gelip bana konuk oluyor. Bu dergiyi çıkaran Şair ve yazar arkadaşım Veysel Çolak’tır. Arkadaşım diyorum, çünkü Veysel Çolak, benimle aynı sınıfı birlikte paylaştığımız Diyarbakır Eğitim Enstitüsü -Türkçe Bölümü'nü ( 1973 – 1976 ) aynı okulda okuduğumuz okul arkadaşımdır. Aradan yaklaşık 36 yıl geçti. V. Çolak’ın sanat ve edebiyat dünyamızda önemli bir yol aldığını görüyor, bundan dolayı da gurur duyuyorum. Şu anda masamın üzerinde bulunan DİZE dergisinde okunmaya değer bulduğum sanat ve kültürle ilgili yazılar, denemeler ve şiirler vardır.
Dize’nin sayı 186, Nisan 2011 tarihli sayısında benim memleketimi anlatan Atilla YAŞRiN’İN “Ben Mardin’im” başlıklı bir şiiri Mardin’in tüm yaşantısıyla ilgimi çekti. ( Dize sayı: 186, s. 3 )’te. Mardin mezopotamyanın ortasında birkaleüzerinde görkemiyle dik duran tarihibir şehirdir. Taklacı güvercinleri, çan sesi ezan sesiyle kucaklaşıyor, dört dilin ( Türkçe, Arapça, Kürtçe ve süryanice )'nin birlikte konuşulduğu, üç ayrı dine mensup, müslüman, Hiristiyan ve Yezidi ,hatta mecusi inancıyla bütünleşen bir tarihi kent. Acı kahve ( mırra ) siyle ünlü bir Güneydoğu şehri. Birlik ve beraberliğin sembolu, hoşgörünün yaşandığı bir yerdir MARDİN.
Şair Atilla YAŞRİN bunu anlatmaya çalışmıştır Mardin'i... Şairimizi kutluyorum. Şiirinde çalı,çırpı bulamazsınız, henüz yakası açılmamış som altından örülü sözcüklerle kaleme alınmıştır bu şiirini, Ben Mardin'im...
Dize’nin bu sayısında, Veysel Çolak, Özkan Satılmış, Gülümser Çankaya, Özgür Balaban, Sabit Kemal Bayıldıran ve Cevahir Bedel’in şiir ve yazılarını da severek, benimseyerek okuduğumu burada belirtmek isterim. Sözümü “BEN MARDİN’İM” şiiriyle burada bağlamak istiyor ve DİZE’de ürünleri olanlara selam ve sevgiler, sağlıklı günler ve başarılar diliyorum.
ben mardinim mezopotamyanın orta yerinde
şahadet parmağı misali yükselirim göğe
ezan sesi çana selam durur, çan ezana
güvercinler kâh kiliseye, kâh cami avlusuna
melek tavus raks eder Müslüman, Hıristiyan
siyah ile yeşil cübbe yan yana
yezidi güneşine karşı Mecusi ateşi yanar
minaremde üç din yaşar
haç ile hilal aynı örste tava gelir
dil yerine gözler konuşur
önümde içilmeyi bekleyen zaman
mırra tadında bir an
posası çıkmış yıllar bana baston
yol geçiririm içimden
tek bağlantım, tek engelim
ben gecenin gerdanında mardinim.
Atilla YAŞRİN
Dize Sayı: 186.s.3, Nisan 2011- İzmir.