- Kategori
- Deneme
Ben ölürken
Yılmaz Demir
Federico Garcia Lorca’nın:
“ANIŞ
Ben ölünce
gömün gitarımla beni
kumlara.
Ben ölünce,
portakallarla
naneler arasına.
Ben ölünce
gömün isterseniz
rüzgâr gülüne.
Ölünce ben!” şiirinden esinlenerek.
…………………………….
Ben ölürken, yatağımda olmalıyım. Kendi diktiğim, toz mavisi çarşafımın ve yastıklarımın üstünde… Mavi pikemi örtsünler üzerime. Mavi bir gecelik giymeliyim maviliğe mavi mavi akarken.
Ben ölürken, yatağımın yanında bir koltuk olmalı. Bir el tutmalı yavaş yavaş soğuyan sağ elimi. Sol elimi, o elin üstüne koymalıyım, sıcak su akıntılarıyla yunup yıkanmalıyım. İlk kez ısınmalıyım, öyle sıcak, öyle sıcak, öylesine sıcacık…
Ben ölürken, bir çift güzel göz bakmalı gözlerime, rengi ne olursa olsun, buğusu kendisinde saklı. Dudakların titreyişini gizleyen bir gülümseme görmeliyim bir de… Titreyişin saklandığını bilmeden bakmalıyım feri sönmekte olan gözlerimle. İşte, o tebessümü götürmeliyim maviliğe mavi mavi akarken…
Ben ölürken, biri okşamalı azalmış saçlarımı. Ateşi, başımı yakmalı, yakmalı, yakmalı…
Ben ölürken, vücudum soğumaya durmuşken iyice, sırtımı dönebilmeliyim yavaşça, yokluğun resmini saklamak için. Bilmeliyim ki yalnızca ve yalnızca masmavi bir sevgi değecek sırtıma.
Ölürken, işte böyle ölmeliyim ben. Soğurken ısınarak, ısınırken soğuyarak. Ölürken, yaşayarak ölmeliyim ben. Yaşarken hep öldüğüm için.
Böyle ölmeliyim.
Vildan Sevil
01.07.2012