- Kategori
- Öykü
Ben sana sorarım. 10. bölüm
"RESİM:ALINTI" "Güle güle prenses Melek.Hoş geldin Esma Kozan."
B:Beni kırmadığınız için çok teşekkür ederim Demir Bey.
D:Bir prensesi kırmak …isteyeceğim en son şey…Ama Demir diye hitap etseniz bana.
B:Peki. Demir.
D:Nereye gitmek istersiniz Prenses Binnur?
B:Bugün kendimi tamamen size bırakıyorum Demir. Siz de bana öyle prenses falan demeyin.Sadece Binnur.
D: O zaman saraylardan başlayalım Binnur.
B:Bana uyar.
…………………
KOZAN MALİKHANESİ
E:Binnur ne yapıyor acaba?
Ç:Ne yapacak senin Selim ile yaptığını.İstanbul’u geziyor işte. Niye ikide birde saatine bakıp duruyorsun?
S:Hiiç. Saatime mi bakıyorum.Hiç farkında değilim.
Ç:Aklından neler geçiyor Esma?
E:Selim. Bu saat oldu aramadı.
Ç:Adama nişanlım var de.Sonra da aramasını bekle.
E:Ya ağzımdan bir anda çıkıverdi işte.
…………..
S:Kızlar.
Ç:Annem.Yatağa çabuk.
Suzan odaya girer.
……………..
S:Esma….Müjde… Müjde… Arhanlar akşam seni istemeye gelecekler.
Esma açlık grevinden bitap düştüğünü unutarak fırladı yataktan.
E:Anne. Ne dedin sen?
S: Arhanlar dedim.Seni istemeye geliyorlar.
Esma annesine sarılarak dönmeye başladı odanın içinde.
S:Dur deli kız dur. Başım döndü.Hem sen baygın yatmıyor muydun az önce.
Esma bitkin bir halde yatağına oturdu.
E:Evet.Ama çok acıktım bir anda.Musa Abi ne pişirdi bugün?
………………….
B:Ayasofya muhteşem bir yapıt. Hayran oldum.
Demir gün boyunca bu kızın yanında kendini o kadar rahat hissetmişti ki.Prenses Meleği çoktan unutmuşa benziyordu.
D:Beğendiğine sevindim.Görmek istediğin başka yer var mı?
B:Bilmem. İstanbul’u hiç bilmiyorum ki.
D:Her yeri bir günde gezemeyiz. Hem…
B:Evet.
D:Seni görmem için bir bahanem olur.
B:Beni görmek için bahaneye ihtiyacın yok ki Demir.
D: Bu nu nasıl yorumlamalıyım?
B: Tam da anladığın gibi.
Demir gülümsedi.
D:Gel..Galata Kulesine çıkalım.Boğaz manzarası harikadır oradan.
Hem bu saatte güneşin batışını Galata’dan seyretmek başka bir güzeldir.
Demir elini uzattı.Uzanan eli tuttu Binnur.
……………………
KOZAN MALİKHANESİ
Ç:Evet.Gel bakalım otur şöyle.Önce kaşlarını kalınlaştıralım biraz.
Elindeki göz kalemi ile boyar Çiçek Esma’nın kaşlarını. Serco’dan aldıkları peruğu takar Esma’ nın saçlarını toplayarak.Gözlükleri de takar Esma.Aynaya bakar.
E: Güle güle prenses Melek.Hoş geldin Esma Kozan.
Ç: Çok eğleneceğiz bu akşam.
E: Eyvah.
Ç: Ne oldu?
E: Musa Abi. Onun hiç görünmemesi lazım.
Ç:Ben konuşurum Musa Abi ile.
E:Çiçek ne giysem?
Ç: Ooo Esma, ya elbise tabii.
……………………
ARHAN MALİKHANESİ
Ö: Selim acele et biraz.Geç kalmayalım.
Selim üfleye püfleye iner merdivenlerden.
B:Oğlum böyle kot pantolonla mı geleceksin?
S:Evet.Buna da mı bir itirazınız var.
B:Niii…Niii...Olur mu hiç? Üzerine düzgün bir şeyler giy.
S: Tamam.Tamam.Görende dünya güzeli ile buluşacağımı sanır.Zaten canım burnumda.
…………………..
B: Çok güzel bir gün geçirdim Demir.Teşekkür erdim.
D:Benim içinde çok güzeldi. İtiraf edeyim ki sen aradığında…
B:Evet.
D: Ayıp olmasın diye…
B:Yaa…Demek ayıp olmasın diye.
D:Ama buluştuğumuza o kadar mutluyum ki.
B:Demek itiraflarda sıra.O zaman benim de bir itirafım olacak.
Demir şaşırarak baktı.
B:Demir…O ilk tanıştığımız andan itibaren ben çok etkilendim senden.Ve o günden bei aklımdan çıkmıyorsun.
Gülümsedi genç adam.
D:Emin olduğum bir şey var ki…Bugünden itibaren sen de benim aklımdan çıkmayacaksın.
B: Bunu duyduğuma çok sevindim. Ben de sanmıştım ki sen de abin gibi Melek’e ilgi duyuyorsun.
Demir kesti sözünü.
D: Evet.Etkilenmiştim.Yalan söyleyemem sana ama abimi karşıma almak istemem.
B:Doğru bir karar ama Selim Bey’in de şansı yok aslında .Çünkü Melek nişanlı.Bir kaç gün sonra buraya gelecek Ayhan.
D: Ne ? Ne dedin sen?
B:Duydun söylediklerimi.
“Selim kendi kazdığın kuyuya kendin düştün Belki de canlarını yaktığın kadınların ahı tutmuştur seni.” diye düşünmeden edemedi Demir ve kendi kendine gülümsedi.
B:Ne oldu?
D:Hiiçç...Yarın kaçta buluşuyoruz?
B:Ararım seni ben.
Binnur bir öpücük koydu Demir’in yanağına ve ayrıldı yanından.Demir elini şıklatarak, dudaklarında ıslık ayrıldı oradan.
ARHAN MALİKHANESİ
B:Hah şöyle… adama benzedin biraz.
Selim eliyle boğazını sıkan kravatı gevşetti.
Ö:Çiçeği ve çikolatayı al Selim.
Selim cevap vermeden çıktı dışarıya.
B:Ben alırım.
D:Bir prensesi kırmak …isteyeceğim en son şey…Ama Demir diye hitap etseniz bana.
B:Peki. Demir.
D:Nereye gitmek istersiniz Prenses Binnur?
B:Bugün kendimi tamamen size bırakıyorum Demir. Siz de bana öyle prenses falan demeyin.Sadece Binnur.
D: O zaman saraylardan başlayalım Binnur.
B:Bana uyar.
…………………
KOZAN MALİKHANESİ
E:Binnur ne yapıyor acaba?
Ç:Ne yapacak senin Selim ile yaptığını.İstanbul’u geziyor işte. Niye ikide birde saatine bakıp duruyorsun?
S:Hiiç. Saatime mi bakıyorum.Hiç farkında değilim.
Ç:Aklından neler geçiyor Esma?
E:Selim. Bu saat oldu aramadı.
Ç:Adama nişanlım var de.Sonra da aramasını bekle.
E:Ya ağzımdan bir anda çıkıverdi işte.
…………..
S:Kızlar.
Ç:Annem.Yatağa çabuk.
Suzan odaya girer.
……………..
S:Esma….Müjde… Müjde… Arhanlar akşam seni istemeye gelecekler.
Esma açlık grevinden bitap düştüğünü unutarak fırladı yataktan.
E:Anne. Ne dedin sen?
S: Arhanlar dedim.Seni istemeye geliyorlar.
Esma annesine sarılarak dönmeye başladı odanın içinde.
S:Dur deli kız dur. Başım döndü.Hem sen baygın yatmıyor muydun az önce.
Esma bitkin bir halde yatağına oturdu.
E:Evet.Ama çok acıktım bir anda.Musa Abi ne pişirdi bugün?
………………….
B:Ayasofya muhteşem bir yapıt. Hayran oldum.
Demir gün boyunca bu kızın yanında kendini o kadar rahat hissetmişti ki.Prenses Meleği çoktan unutmuşa benziyordu.
D:Beğendiğine sevindim.Görmek istediğin başka yer var mı?
B:Bilmem. İstanbul’u hiç bilmiyorum ki.
D:Her yeri bir günde gezemeyiz. Hem…
B:Evet.
D:Seni görmem için bir bahanem olur.
B:Beni görmek için bahaneye ihtiyacın yok ki Demir.
D: Bu nu nasıl yorumlamalıyım?
B: Tam da anladığın gibi.
Demir gülümsedi.
D:Gel..Galata Kulesine çıkalım.Boğaz manzarası harikadır oradan.
Hem bu saatte güneşin batışını Galata’dan seyretmek başka bir güzeldir.
Demir elini uzattı.Uzanan eli tuttu Binnur.
……………………
KOZAN MALİKHANESİ
Ç:Evet.Gel bakalım otur şöyle.Önce kaşlarını kalınlaştıralım biraz.
Elindeki göz kalemi ile boyar Çiçek Esma’nın kaşlarını. Serco’dan aldıkları peruğu takar Esma’ nın saçlarını toplayarak.Gözlükleri de takar Esma.Aynaya bakar.
E: Güle güle prenses Melek.Hoş geldin Esma Kozan.
Ç: Çok eğleneceğiz bu akşam.
E: Eyvah.
Ç: Ne oldu?
E: Musa Abi. Onun hiç görünmemesi lazım.
Ç:Ben konuşurum Musa Abi ile.
E:Çiçek ne giysem?
Ç: Ooo Esma, ya elbise tabii.
……………………
ARHAN MALİKHANESİ
Ö: Selim acele et biraz.Geç kalmayalım.
Selim üfleye püfleye iner merdivenlerden.
B:Oğlum böyle kot pantolonla mı geleceksin?
S:Evet.Buna da mı bir itirazınız var.
B:Niii…Niii...Olur mu hiç? Üzerine düzgün bir şeyler giy.
S: Tamam.Tamam.Görende dünya güzeli ile buluşacağımı sanır.Zaten canım burnumda.
…………………..
B: Çok güzel bir gün geçirdim Demir.Teşekkür erdim.
D:Benim içinde çok güzeldi. İtiraf edeyim ki sen aradığında…
B:Evet.
D: Ayıp olmasın diye…
B:Yaa…Demek ayıp olmasın diye.
D:Ama buluştuğumuza o kadar mutluyum ki.
B:Demek itiraflarda sıra.O zaman benim de bir itirafım olacak.
Demir şaşırarak baktı.
B:Demir…O ilk tanıştığımız andan itibaren ben çok etkilendim senden.Ve o günden bei aklımdan çıkmıyorsun.
Gülümsedi genç adam.
D:Emin olduğum bir şey var ki…Bugünden itibaren sen de benim aklımdan çıkmayacaksın.
B: Bunu duyduğuma çok sevindim. Ben de sanmıştım ki sen de abin gibi Melek’e ilgi duyuyorsun.
Demir kesti sözünü.
D: Evet.Etkilenmiştim.Yalan söyleyemem sana ama abimi karşıma almak istemem.
B:Doğru bir karar ama Selim Bey’in de şansı yok aslında .Çünkü Melek nişanlı.Bir kaç gün sonra buraya gelecek Ayhan.
D: Ne ? Ne dedin sen?
B:Duydun söylediklerimi.
“Selim kendi kazdığın kuyuya kendin düştün Belki de canlarını yaktığın kadınların ahı tutmuştur seni.” diye düşünmeden edemedi Demir ve kendi kendine gülümsedi.
B:Ne oldu?
D:Hiiçç...Yarın kaçta buluşuyoruz?
B:Ararım seni ben.
Binnur bir öpücük koydu Demir’in yanağına ve ayrıldı yanından.Demir elini şıklatarak, dudaklarında ıslık ayrıldı oradan.
ARHAN MALİKHANESİ
B:Hah şöyle… adama benzedin biraz.
Selim eliyle boğazını sıkan kravatı gevşetti.
Ö:Çiçeği ve çikolatayı al Selim.
Selim cevap vermeden çıktı dışarıya.
B:Ben alırım.