Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Nisan '09

 
Kategori
Deneme
 

Ben varım

Ben varım
 

http://www.diamondlady.net/aura.jpg


Şimdi aniden içime sıkıntı çöktü: yazdıklarımı şöyle bir okudum; kendi kendime “niye yazmaya çalışıyorum” diye sordum. Ardı ardına sorular, kendimi aşağılamalar, küçük görmeler, pişmanlıklar geldi geçti. Hiç okunmayan yazarlardan olacağım belli; öylesine sıradan ki yazdıklarım hoşnutluk duyamıyorum. İçimizden yaşamlar, içimizden insanlar; kim okusa kendisine benzetir. Erkek veya kadın; varlığımızın anlamını bilmeden, sorgulamadan, birbirine benzer yaşamlar içinde yaşayıp gidiyoruz. Kimbilir belki de yaşanıp gitmesi içindir yaşam, bir gizemi, bir anlamı yoktur. Belki tam da buna isyan; beylik, büyük anlamlı, cesur sözler ediyor, daha söylerken söylediklerimize kendimiz bile inanmayıp, hemen sözümüzü çürütecek başka bir cümle kuruyoruz. Sözler daha ağzımızdan çıkarken, başkalarından çok kendimizi etkilemeye çalışıyoruz. Kendimizi etkilemek için başkalarına ihtiyacımız var. Varolduğumuza üzerine bastıra bastıra kendimizi inandırıyoruz ve bunu tanıklar huzurunda onaylanarak yapmaya çalışıyoruz. Hattâ ne kadar karşı çıkılırsak o kadar daha aykırılık katıp, varlığımıza ayrıcalık kazandırıyoruz.

Ya yalnız, yapayalnız kaldığımız zamanlar!

Kimbilir kaçımız (hattâ hepimiz) “niye yaşıyorum, kim için, ne için?” demiyor muyuz?

Kendimize yalan söyleyemediğimiz o nadir zamanlarda, kurduğumuz cümleler düşük bile olsa, kendi yaşamlarımızın filozoflarıyız. En azından bir anlama çok gereksinimimiz var. Onun için; kıskancız, kuşkucuyuz, benciliz, kavgacıyız, kızgınız, nefret doluyuz, sevgi doluyuz, fedakârız, cesuruz... Bütün bunlarla birlikte yaşamayı deniyoruz. Yaşamımızın özü, beynimizin uzak-yakın bir köşesinde yüreğimize bağlı duruyor. Çoğumuz onu hissediyor ama bakmayı, bulmayı, ortaya çıkartmayı erteliyor, red ediyoruz.

Var olmak için başkalarına gereksinimimiz o kadar güçlü ki, değerimizi onlar da görsün, bana beni göstersin diye çırpınıyoruz. Sonsuzluk, ölüm, hiçlik-yokluk öylesine derin ki, kendimizle yapayalnız kalmaya (hele ki bir aynanın karşısındaki sonsuz benlerle) korkuyoruz. Aynı zamanda herkesle birlikte herkes gibi olmak da korkutuyor: herkes gibi olmak, bir hiç olmakla aynı şey gibi geliyor bize; yokluk hissi acıların en büyüğü... Acılar kibirle nefrete dönüşüveriyor; ırkçı oluyoruz; ait olduğumuz toplumun türümüzün en iyisi, en yücesi, en zekisi, en yüreklisi, en üstünü olduğuna gönülden inanıp; sembolleri, renkleri kutsal ilân edip, hep birlikte yüceltirken yüceliyoruz.

Sırf herkesten farklı, üstün olmak uğruna; sırf yok olmamak için; varız biz; ben varım.

 
Toplam blog
: 10
: 1123
Kayıt tarihi
: 22.06.07
 
 

Çok gördüm, çok gezdim, çok yaşadım. Bir arpa yoldan, evvel zaman içinden, ne kaldıysa... Üç sonsuz ..