Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '08

 
Kategori
Yılbaşı
 

Ben yeni yıllara hep ailemle birlikte girmişsimdir.

Ben yeni yıllara hep ailemle birlikte girmişsimdir.
 

2009'a az kaldı.


Bugünlere kadar hep yılbaşlarını ailemle geçirmişsimdir.

Soframızda yılbaşı yemeği olarak bildiğimiz hindi olmasa da mutlaka tavuk bulunurdu. Annem içli pilav yemeği yapardı. Bir de Rus salatasını hiç eksik etmezdi. Kendisini öyle çok severim ki.

49 yaşıma girerken tabi o kadar da yılbaşı gördüm. Onca yılbaşlarını o kadar hatırlamak mümkün değil. 10 yaşıma kadar yılbaşlarını televizyon karşısında değil de o zamanın geleneksek eğlencesi olan radyoyla yapar saat 24’ü beklerdik. Bu ara tombala vazgeçilmez eğlencelerimizdendi. Saatler 24’ü gösterdiğinde birbirimizin yeni yıllarını kutlar sonra annemizin yapmış olduğu geleneksel yeni yıl pastasını yerdik yeni yıla tatlı, tatlı girelim diye.

10 yaşında gittiğim Napoli kentinde 2 defa yılbaşı gördüm. Napoli’de ki kutlamalar saatlerin 24’ü gösterdiğinde havai fişeklerle yeni yıla girildiğini gözlerimizle şahit olmuştum. 1970 başlarında bizim televizyon renksiz yani siyah beyaz üstelikte haftanın üç gününde yayın yapılırdı. Hâlbuki o seneler de İtalya’da televizyon yayınları her gündü. O gün yılbaşında televizyonun karşısında geleneksel biçimde kutlamalar yapardık.

Bu ara Türkiye’ye geri dönmüş televizyonda hayatımızın bir parçası olmaya başlamıştı. O dönemler de yılbaşlarını TRT’nin hazırlamış olduğu “Özel eğlence” programlarını izlerdik. Zeki Müren yeni yılın ilk dakikalarında sahne alırdı. Bende mikrofonla teybimize kayıt yapardık.

Seksenli yılların başında da televizyonumuz renk almaya başlayınca yılbaşı programları da renklenmeye başladı. Saatlerin 24'ü gösterdiğin de Zeki Müren'in yerine dansöz almıştı. Doksanlı yılların başında da özel televizyonlarında çoğalmasıyla yılbaşı eğlenceleri de artmaya başladı.

Dediğim gibi yılbaşlarında hep ailemle beraber geçirmişsimdir. Bekâr kaldığım yıllarda anne ve babamlarla evlendikten sonra da eşim ve çocuklarımla geçirdim ve anne ve babamdan gördüklerimi evlendikten sonra da aynısını tatbik ettim.

Yani bir başka değimle PTT’de.

Bir bakıma sizin bildiğiniz PTT’de değil yani.

Pijama Terlik Televizyon’dadır benim yılbaşı gecelerim.

Geleneksel yemeklerimizi yeriz arkasından da televizyon karşısına geçer programları izleriz.

Hiç unutmam bir yılbaşında babamız yanımızda olmayacaktı. Ankara’daydık o zamanlar. Babam Albaylıktan emekli olmuş Ankara’da ki Renault servisine girmek için İstanbul’da ki kurslara katılmaktaydı. Yılbaşı gecesi Halit amcamız yılbaşını bizleri yalnız bırakmayıp beraber geçirmek için bize teklif getirdiğinde babamızın geleceğini ama ne zaman geleceğini bilmediğimizi ve evde kalmamız gerektiğini söyleyince eşi Besime teyzemi ve kızları Ferda’yı alarak bize geldiler. Bir yandan da yemek yiyor diğer yandan da tombala oynuyorduk. http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=88527 İlerleyen saatler de aşağıdan zil çaldı. Evet, beklenen kişi gelmişti. Kapıyı açtığımızda karşımız da babam vardı. Gece yarısına az bir zaman kalmıştı. Yeni yıla girmeden eğlencemize katılmıştı. Bu benim için hiç unutamayacağım yılbaşı oldu. Çünkü sürprizlerle doluydu.

Bir yıl sonra da yılbaşını Halit amcalarda geçirmiştik.

2000 yılına da istedim ki eşimin ailesinde geçirelim dedik. O zaman Ramazan ayı ve oruçlar tutuluyor. İzmir’de pastamızı aldık ve köyün yolunu tuttuk. Hem de onlara sürpriz yaptık.
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=39445

Geçen yılda da Muzaffer Amcamızın evinde dostlarımızla beraberdik.

Bu yıl da Muzaffer amca bize gelecek.
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=94588
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=141740

Ben her zaman olduğu gibi eşim ve çocuklarımla evdeyim.

2009’u dört gözle bir an önce gelmesini bekliyoruz.

2009 bize uğurla gelsin.

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..