Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '09

 
Kategori
Spor
 

Beni de terbiye ettiler!

Beni de terbiye ettiler!
 

Terbiyeleyen terbiyeleyene (ne kadar da zormuş bunu yazmak:))


İçimden hiç gelmediği halde yazıyorum. Ve ilk kez izlemediğim bir şey için yorum yapıyorum. İzlemeden neticeyi tahmin ettiğim için belki de. Seyrederek kendime eziyet etmeye hakkım olmadığını düşündüğüm için belki de.

İstesem de izleyemezdim, bulunduğum yerde maçı naklen verecek bir televizyon yoktu zaten. Bu da ayrı bir konu :)

Aslan terbiye edildi mi emin değilim ama şahsen kendimin “terbiye” edildiğini düşünüyorum. FB’li dostlarımız üzülmesin ama bu terbiyenin onlarla (FB ile) ilgisi yok, esasında Hacettepe ile de ilgisi yok.

Benim terbiyem doğrudan bizim takımla ilişkili. Zaten film derbi maçında koptu benim için. Bin bir emekle kalk taa İstanbul’a git; yavan bir maçı seyretmek zorunda kal, o da yetmezmiş gibi ezilme tehlikesi ve hatta ölüm tehlikesi geçir…

Ankara maçında zaten havlu attı takım. İlginç olanı ise bu hafta yaşanan mağlubiyet oldu. Yahu insan azıcık gayret eder, kendini affettirmeye uğraşır değil mi? Ne gezer.

Milliyet.com.tr’nin canlı maç anlatımı sayfasını (1) hazırlayan arkadaş bile inanmamış maça. Normal zamanda dakika dakika verilen maç anlatımı 5’er dakika atlanarak verilmiş ki, pek manidar. Tabi anlayana. E bizim futbolcu taifesi ve bilumum yönetici eşrafı bu sayfanın manasını çözemeyeceklerinden “terbiye”lenmek bana düştü işte.

Kendi adıma alacağım mesajları da almış bulunuyorum. Ve aldığım kararları da kamuoyu ile paylaşıyorum (sanki kamuoyunun işi yok benim paylaşmamı bekliyor).

• Bundan kelli GS maçlarında hançere yırtılırcasına bağırılmayacak

• Yöneticilerin sarf ettiği “şansımız hala devam ediyor” laflarına itibar edilmeyecek

• Teknik ekibin “kalan tüm maçları kazanırız” beyanları laf-ı güzaf addedilecek ve kaale alınmayacak

• Futbolcuların mağlubiyet sonrasında söyledikleri “önümüzdeki maçlara bakacağız” şeklindeki televole yorumlarına gülünecek, gerekirse “önümüzdeki maçlar” isimli belgesel bulunup izlettirilecek.

• Herkes hakemler hakkında atıp tutarken ahaliye uymayıp mesela korner bayrakları hakkında atılıp tutulacak. Şartlar olgunlaştığında “atıp tutem ben seni, şekere gatem ben seni” türküsü söylenecek, ıslıkla desteklenecek.

“Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç” şarkısı bulunacak, onun eşliğinde fikstür ezberi yapılacak.

• Kalan maçlar izlenmeyecek, onun yerine “Issız adam” gibi romantik temalı filmler izlenecek ki, gergin vücut kısımlarında gevşeme hâsıl olabilsin.

• Bundan sonra “terbiye” imalatına başlanacak, olur olmaz herkesten terbiye alınmayacak, gerekirse evde atölye kurulacak…

• Akşam yemeklerinden et/köfte gibi kolesterollü yiyecekler kaldırılacak, yerine yağsız yoğurt konacak (bu terbiye konumuzla ilgili değildi de hazır terbiyelenmişken … dedim)

Murat HACIOĞLU
2 Mayıs 2009 saat gecenin körü

www.murathacioglu.com


(1)
http://www.milliyet.com.tr/Spor/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&KategoriID=14&ArticleID=1089792&Date=01.05.2009&b=Hacettepe:2%20Galatasaray:0%20(Mac%20sonucu)

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..