Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Eylül '17

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Beni Sana Ekle : -ecek / -acak / -yor

Beni Sana Ekle : -ecek / -acak / -yor
 

...beni sana eklemeye kaç kurşun gerekir bir düşünsene?


Ya da dur. Gramerimden vurma.

Her şeyde ‘biraz’ kimi zaman ‘çok’ olduğun şu dünyamda seni alırsan geriye ne kalır ne kalmaz’ı anlatmaya kelimeler yetmez muhakkak ama Picasso’nun muadili bir röprodiksiyon durumu kurtarır. Ama ‘az’.

İçimde sen, sen ve yine sen diye kekeleyip duran kekeyi keklemesene!

Çünkü sabrını taşırabilir sensizliği seslerle, hecelerle, cümlelerle uzatan ben gibisine maruz kalmak… Bu çin işkencesine aforizma bulalım.

En çekilmez yönlerime seni tanıdıktan sonra toprak attım. Yalım bir alazın inceden sönüşü bu. Ne gerek var mı deme, beni sana cazip gösteren yolları öğret! Balığı ben her zaman yerim.

Sesinden duymadığım adımı kimliğimden silecek nüfus memuru aranıyor! Adını adımın yanına yazdırmak istiyorum. Bu siyamlığı ruhuma dikebilirim.

Beni anlamak istemeyişine yeni bir türkü ezberliyorum yorgun akşamlarda söylemelik. Deniz tuzu kokan bir rıhtımda değil de yeleken bir dağ sırtında şöyle uzanıp cahil cesaret avazlamak istiyorum sana dair satırbaşlarını. Cümleleri yüklemsiz sitemsiz birbirine ulayarak hayatımı özet geçtiğim günlerin sana hiçbir zaman denk gelmeyecek oluşu incitmiyor desem yalan olur. Gözlerine uzunca bakarak kim konuşabilir? Seni derinden sarsabileni getirseler alnında harita kurgulatırım, sırtını köşe başındaki cami duvarına verdirerek… Yolunu bulamaz.

Bu yolun yolcusu olanı sorgulatmadan sevebilesin diye her hafta sonu mum yakıyorum, kelebek kanadı alevde bileylenmez. Ben yanarım yanarım da, senin ocağın tütmez.

Şimdi bu sevda sonrası işin sonu nereye varacak diye yüzüne taktığın manâ yakıştı mı? Uzaktan da mı sevilmezsin? Yanından yürüyüp geçen, iç ürperten kokunu içine çekti diye rüzgara sövmemelisin. Hiçbir aslan kendi iradesiyle kafese girmez.  Açıp bağrını saçıla saçıla yürüyüp geçeceksin yaşamak dediğin yoldan. O zaman beni sana eklemeye kaç kurşun gerekir bir düşünsene? Kârsız bir alışveriş. Beğenmedim.

Göz görmeyince gönülle aram açılıyor. Çok üstüne gidiyorum. Yine ve ille yalnızlıkla varoluşumu düşündüren mantığı gözüne sokmak için yer açmak istiyorum. Duyarlı olabilirsin mesela. Az mı gelir sana aşk? Kahrolsun emperyalist yeni düzen senaryoları. Bu sene de doğum günümü kutlamayacak cengaverin topuklarına sıkmaya bahane listesi oluşturdum.

Hiç acı yaşamamış bir sen hayal ederken, ben daha sırtına tılsımlı bir sevda heybesi asmadan, bunun yevmiyesi kaç para olacak diyen sübliminal varoşlar tanıyorum. ‘Size ne kardeşim?’ diyemeden, Hollywood emsal “Desinler” yazdırıyorum sol omzuma sepya mavisi. O yar benim kime ne!… Kimi ilgilendiriyorsa ben otururum aynı sofraya. Hep ben konuşurum bu kez. O kadar da olsun. Sözlerimi bağlayacak, söyleyince oturtacak darbımeselleri daha tüketmedim.

Hadi beni yor. Bir daha ayrılmamak için şimdi bırak. Nasılsa sonra gülecek konu buluruz. Gamzelerinden bir yudum sunabilirsin ekşidiğimde. Reddedemeyeceğim teklifler türet. Karmaşık beynini bir kez de benim için çorbala. Seni seviyorum’a eş değer jestler iliştir dudağının kenarına. Tüm memnuniyetsizliklerine şikayet kutusu oluşturdum, müsait zaman sıralarsın. Bana hallolunmayacak zorlukları, olmazları anlat.  Gör ki nasıl kolay çekiliyor ruhum avuçlarımdan. Seni öldüresiye seviyorum…

 
Toplam blog
: 10
: 205
Kayıt tarihi
: 13.04.17
 
 

Gönülden Sosyolog, araştırmacı şahsiyet, keyfine çalışkan arımaya. ..