Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '11

 
Kategori
Mizah
 

Benim anam senin ananı...

Fıkrayı çoğunuz bilirsiniz: Adamın biri uzun süredir görmediği ve hiç sevmediği arkadaşıyla yolda karşılaşıyor. İş olsun diye laflıyorlar bir süre, sonra adam şöyle diyor: 

- Yav Hasan, benim anam senin ananı kerranede görmüş!! Hasan bir an duruyor, gayet sakin cevap veriyor: 

- Tamam peki de; senin anan iyi ..rospuydu da, keranede ne arıyordu oğlum?!! 

Bu müthiş güzellemeyi alıp, istediğiniz her ortama, her çamur deryasına, her cılkı çıkan topluluğa uyarlayabilirsiniz. 

Tabii bizim güzide MB topluluğunu tenzih ederek; nasıl? Niye mi tenzih edelim? Aman efendim, bizim bloğumuzda asla seviyesizliğe rastlanmaz. Fikir teatisi münasebetinden olsa gerek, kimi şahıslar birbirlerine ikramda bulunurlar incitmeden, yıpratmadan. Nev-i şahsına münhasır nice ulu beyler, hariçten gazeller okuya okuya neredeyse kustururlar okuyucuyu .Sataşmanın, dört tane kitap okuyunca kendini allame-i cihan zannetmenin, uzay çağını yaşarken kıl kıl kelime oyunlarının belini bükmenin erdem sayılamayacağını anlayamamış, kırk karı aşı gibi kimliğini yitirerek yozlaşmış ve yok olmuş nice hasta beyinlerin deneme tahtası olmamıştır bu güzel MB ortamı, asla da olmayacaktır! 

Benim anam senin ananı nerede görürse görsün, temelde aynıyız bal kız! diyen buruşuk felsefelerin buluşma noktası olabilir mi MB? Bizler burada güzellikleri de çirkinlikleri de azıcık EDEP YA HU! sözünün başucu iksiri olduğu, küçük ve masum DOSTLUK dolu mahallelerin çocukları olarak harmanlarız. Ben şimdi, şahsen hiç tanımadığım bir blogger arkadaşıma çıkıp gider kahve içmeye geldim diyebilirim. O arkadaşım da, memnuniyetin ardından evindeki en yeni ve güzel terliği arayarak getirir ayağıma, evdeki bir kaç yayıntının tedirginliğiyle azıcık kızar habersiz gidişime ama mutlaka ve mutlaka sevinir. Sonuçta oturup SOHBET edilecektir. Dedikodu, en vazgeçemediğimiz tatlımızdır çünkü. Ardından iyice bir kaynatılır, artık Allah ne verdiyse kalkılır herkes işine bakar. O benim hakkımda ne düşünür, ben giderken ne düşünürüm? Bunlar asla yaralamaz incitmez. 

Rahmetli annem İzmir'deyken Bornova'da çarşıyı dolaşıyor. Bir anda hava bozuyor. Fırtına, ardından sicim gibi bir yağmur. Tam Orduevinin başında kalıyor yağmurda. Kafasını kaldırıyor, pencereden orta yaşlı bir hanım dışarı bakıyor. Annem o masmavi gözleriyle kadına gülümsüyor, ellerini açıp: Ne yapayım ben? der gibi işaret ediyor. Kadın tereddütsüz, eliyle gel! diye işaret ediyor. Meğer orası Paşanın eviymiş. Asker anneme eşlik ediyor, canım anam gidiyor . Tanışıyorlar, ne sohbet ne muhabbet:)) Yıllarca dostlukları sürmüştü sevgili Rana hanım teyzeyle anacığımın. 

Kısaca dostlar, bizler gerçekten iyi aile çocuklarıyız. MB ailesinde, istisnaların kaideyi bozmadan çok değerli arkadaşlarımızın olduğunu biliyorum, inanıyorum. Bozanların da rencide edilmeden kendiliğinden bu ortamı terkedeceğine inanıyorum. 

"Hep beraber vurun abalıya" mantığının kimseye bir yarar getirmeyeceğini düşünüyorum .Burada her ne yapılıyor ve yazılıyorsa gerçekten seviyeyi bozmalarına izin vermeyelim. Kişi ya da kişilerin şahsi egolarının ancak kendilerini bağladığını unutmadan, güzelliklerde buluşalım. Burada 40 değişik kimlikle yazan da var, tek kimliğiyle hala kendini ifade edemeyen de var. Bunları çeşitleriyle tasnife mi kalkalım yahu? Bırakın, zaten yalancının mumu yatsıya bile kalmıyor artık, teknoloji ilerledi hemen ikindi demeden sönüüüp gidiyor. Bakın keyfinizee, şimdi tam konuyla alakalı şahane bir hikaye daha geldi aklıma ama uzatmanın alemi yok. Onu da başka bir blogda yazarım, sevgiler selamlar herkese.. 

 
Toplam blog
: 95
: 736
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Emekli öğretmenim, 52 yıllık hayatımdan amatör mizah, bağlama, sürrealist resimler, yitikler, sev..