- Kategori
- Babalar Günü
Benim babam

Mehmet Ali Güler ( 1911- 26 Aralık 1986 )
Bugün "BABALAR GÜNÜ " anneler günü var da babalar günü neden olmasın. Anneler için yüzlerce şiir ve onlarca ANTOLOJİ hazırlanmıştır. Gerçi bunların içinde gerçek şiirleri zor bulursunuz. Ama yine de anneler için bir şeyler yazılıyor, lakin babalar bu konuda ihmal edildiği bir gerçektir. Benbunu biröz eleştiri bağlamında yazıyorum. Yani diyorumki şiir kolaya alınmamalıdır, acele edilmemelidir. Şair şiirin hakkını vermelidir....Buna göre şiire soyunup yazmalıdır..Yorulmadan, terlemeden şiir yazılmaz....
Bana babalar için sağlıklı hazırlanlmış kaç Antolojinin adını verebilirsiniz? İnanın ben de merak ediyorum. Geçen yıl İstanbul'da Babalar Günü ile ilgili bir şiir yarışması yaplmıştı. Bir baktım ki şiir diye ortaya konanlara 100 puvan vermişlerdir. Bunların adını vermek istemiyorum.... Derme, çatma şiir kırıntıları. Keşke şiir kırıntıları bile olsa yine de iyi, buna da ey vallah diyeceğim. Hepsi de zorla yazılan,imgesiz, sanattan uzak, sırf yarışma adına yazılan seviyesi düşük, niteliksiz şiirler....Ama kimkse kusuruma bakmasın ben bunları şiir olarak görmedim...
Orada yayımlanan yüz şiirin içinde inanın beş şiir bulamazsnız. Her neyse...Kimseyi kırmak istemiyorum. Ben burada sadece şiiri hafife alanlar için yazıyor ve bunlar benim kişisel görüşlerimdir diye söylüyorum...
Tüm babaların bu mutlu gününü candan kutluyorum,aramızdan ayrılanları rahmetle anıyorum, hasta olanlara acil şifalar diliyorum. Genç babalara sağlık ve uzun ömürler dilliyorum.
Ben de babam için kırık, dökük bir şiir yazdım. Aslında ben bunu şiir de saymıyorum. pek iddialı olmayan bir şiirle bu mutlu gününüzü kutluyorum. Sevgili babamı 26 Aralık1986 yılında öbür aleme uğurladık. Acısı hala içimdedir. Onu da sırası gelmişken rahmetle ve minnetle anıyorum.
Ben
Babamı
Hep tarlada görürdüm
Çalışkan ve güleçti harman yerinde
Kinden, nefretten uzaktı
Eli açık, paylaşmayı severdi
Gönlünce zengin ak-paktı
El malına “ ateştir sakın dokunmayın ” derdi
Sevgiden yana aydınca eserdi
Ekim’de coşar, Ağustos’ta gülerdi
Alnında akan teri buğday sarısı
Bütün çabası
Bizi mutlu etmekti
***
Benim babam
Maviyi aydınlatan
Harman yerinde
Alın teri, göz nuru
Gözleri aydınlık, başak başaktı
“ Yalancıya, vurguncuya
Talancıya
Namerde muhtaç
Olmayın” derdi
Yetmiş beş yaşında genç bir delikanlı
Hep sıcak aile ortamında
Onurlu ve özgür yaşamaktı
Bütün derdi
***
Sözü, sohbeti yerinde
Konuk komşuya saygılı
Ailemize vefalı
Derin düşünür
Hoşgörülü bir erdi
Hepimizi bağrına basar
Güneş denli severdi
Benim babam
Sevgiden yana aydınca eserdi
Ekim’de coşar, Ağustos’ta gülerdi
Abdülkadir GÜLER
15 Haziran 2010 / 18 Şubat 2011 – Söke.