Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '07

 
Kategori
Yılbaşı
 

Beraber olacağımız günlerin hayaliyle...

Beraber olacağımız günlerin hayaliyle...
 

Başlığa aldanıp "Gene mi?" diye düşünmeyin, ilgisi yok, farklı bir konu. Nostalji.

Dini bayramlarda da gönderirdim ama en güzeli ve anlamlısı yılbaşı tebrik kartlarıydı. Aralık ayının ilk
haftalarında çarşı ve sokakların belli yerlerine dizilmeye başlardı kartpostal satanlar. Şimdiki gibi süper-hiper marketler yoktu. Kırtasiyecilerde de bulunurdu ama sokaktakiler başkaydı, kapı gibi tezgahlarda sıralanırdı renk renk, çeşit çeşit kartpostallar.

Hangisini alacağımızı şaşırırdım, o nedenle hep gerektiğinden fazla alırdım nasılsa gönderecek bir yer bulurdum. Alırken de seçici davranırdım, gönderirken de. Özellikle sevdiklerime,

fakat... O'na göndereceğim kartlarda daha da seçici olurdum, zaten zor beğenirdi. İçimde hep;

- "Ya beğenmezse, bunu mu yoksa diğerini mi göndersem, bunlar güzel değil, başka mı alsam?" benzeri düşünceler olurdu.

Beğenip almak bir dert, içlerinden seçip göndermek ayrı bir dert. İzmir manzaralı kartpostalları hep uzak şehirlerdeki akraba, dost ve tanıdıklara gönderirdim. Biraz daha yakın olduğum arkadaşlara doğal manzaralar, özellikle karlı, kışlı olanlar. Mevsime uyum sağlasın düşüncesi, işte.

Sıra kartların arka yüzüne bir şeyler yazmaya geldi mi... of ki of... Akraba, eş, dost sorun değil, 'iyi seneler, el öpmeler, hayırlı, uğurlu, kademli olsun, bastır fener' de... Amma işte, sıra O'na geldi mi, o zaman daha çok of...

Abi; o zaman internet minternet yok, gir sitenin birine öğren bi sürü güzel söz, copy - past. Yok işte,
olsa :) yapmaz mıyım?

Belki kitaplar vardı güzel sözleri içeren, aklıma gelmez ki. Arkadaşlarla birbirimize bakardık. "Ne yazdın, oku bakalım, görelim" derdik. Aramızda bu konularda deneyimli :) arkadaşlarımızdan tüyo alırdık, yalan değil. Daha sonraları bizleri bu dertten kurtaran yazılı kartpostallar çıktı. İçlerinden hem güzel sözlü, hem de güzel yüzlülerini seçerdim.

"Beraber olacağımız güzel günlerin hayaliyle ..." (al sana :) güzel günlerin hayalini. İçimden söyledim, okumayın)

Şaka bir yana o günleri unutmak, özlememek elde değil. Kartpostal almak için kuyruğa gir, seç, beğen, al,
arkalarına güzel birşeyler yaz, tomarla kartpostalla postanede sıranı bekle, ücretini öde. Sonra gene bekle, heyecanla bekle. Acaba bana ne gönderecek(ler)? Bekle babam bekle. Kesinlikle postada :) kaybolmuştu, benim beklediklerim.

Şimdi kolay. Cep telefonu var, alo'lar, mesajlar, SMS'ler. Bilgisayar var, internet, MSN, gmail, hotmail, yahoo...

Yahu ...bir de kart gönderin bu kez. Bu sene bir değişiklik olsun. Kime? Doğru, kime nasıl gönderelim? Kim, kimin adresini biliyor? Ben biliyorum.

e-mail adresi bulunan arkadaşlarıma yeni yıl için yılbaşı kartı göndermeye başladım. Çarşamba öğleden sonra otuziki (32) hotmail adresli arkadaşıma kartlar gitti bile, içlerinde ulaşıp okuyanlar varsa "E kartınız yerine ulaştı"
diye ileti bile geldi. Aynı iadeli-taahütlü gibi. Daha ne olsun. Gece de diğerlerini bulup gönderdim, Altmış (60) a ulaştım sanırım.

E-KART. Çoğunuz biliyordur mutlaka, güzel bir şey, postane pastane yok, hem de ücretsiz, haberiniz olsun!

e-mail adresleri Eymir-İzmir ve İnönü toplantılarından, "MSN'deki 6 Blogcu" konuşmalarımızdan zaten vardı. E-Kart düşüncemi kurban bayramına yetiştirememiş, sadece ileti gönderebilmiştim. Bu kez oldu, çok güzel oldu hem de.

Siz de deneyin, tanıdık, eş, dost, akraba ve arkadaşlarınıza E-Kart gönderin.

Bende e-posta adresi bulunmayan arkadaşlarımdan özür dilerim. Ancak sizleri de unutmadım. Aşağıdakilerden beğendiğiniz birini seçin, size göndermişim varsayın. Kartlara yazdıklarım çok az farklılık gösterse de dileğim hep aynı;

"2008 yılının mutlu, sağlıklı ve huzur dolu, beklentilerinizin gerçekleşmesi dileğiyle. Saygı ve sevgiler.

resimler: http://ekart.tnn.net/ ten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 240
: 2494
Kayıt tarihi
: 13.04.07
 
 

6 Mayıs, bir Hıdırellez günü "Merhaba dünya" demişim. Geçen elli küsur yıl. Bir şarkı vardır Osma..