Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Şubat '10

 
Kategori
Haber
 

Berk Erden

Berk Erden
 

http://www.haberler.com/berk-erden/


Evet çok değerli okuyucular, yeni bir cinayet olayıyla karşı karşıyayız. Berk Albay kendisine yapılan aşağılık komploya dayanamadı ve intihar etti.

Berk Erden'le ilk tanışmamız Deniz Lisesi'ne dayanır. Pırıl pırıl, her şeyi ile bütün askeri öğrencilere örnek olan bir Deniz Subayı idi. Görevine son derece bağlı bir Sınıf Subayı olarak görev yapmıştı o tarihi şerefle dolu eğitim yuvasında. O zamanlar sivil İngilizce öğretmeni olan Özgül ile tanışmaları da o döneme gelir.

Tertemiz arkadaşlıkları evlilikle sonuçlandı. Sonra Berk Albay her Deniz Subayının yaşadığı tayinlerden biriyle yeni görevine yelken açtı, ardından akademiyi kazandı ve yolunda yürümeye başladı ta ki 21 Ocak'ta hangi aşağılık yaratığın yayınladığı bilinmeyen o videoya kadar (aslında video da değil, power point sunumu, gördüğüm için biliyorum).

Yandaş basındakiler, liboşlar, vatan hainleri üniforma şerefi nedir, gerçek vatan sevgisi nedir ya da gurur nasıl bir duygudur bilmedikleri için ve bu değerlere asla sahip olamayacaklarıdan, bu tip intihar olaylarına anlam veremiyebilirler.

Artık onlardan bir şey bekleyen yok zaten. Çünkü suratlarına tükürdüğün zaman yağmur yağdığını sandıkları için, şeref ve haysiyetten yoksunlar. Buna blogdaki yansımaları da dahil.

Deniz Kuvvetleri çok değerli bir insanı daha kaybetti. Üzüntümüz büyük. Sabır çoktan taştı. Ama şu da bir gerçek ki konuşarak bir şey değişmediğini/değişmeyeceğini herkes gördü. Askeri Hapishanede daha bir sürü aslan parçası yatıyor, çoğu da Deniz Kuvvetleri'nden. Bugün basında da yer aldığı gibi, muvazzafıyla, emeklisiyle moraller son derece düşük, belki de tarihte hiç olmadığı kadar. Şu an bir savaş çıksa insanlar vatan aşkıyla yine elinden geleni yapar diye düşünmekle beraber, bir yandan da "Şimdiye kadar bu vatanı sevmekten ve korumaktan başka bir şey yapmadık, acaba savaştan sonra bu sefer de bizi bu ülkeyi koruduk diye suçlarlar mı acaba?" derlerse onları kim suçlayabilir ki?

Bu yazının sonunda bir iddiayı cevaplamasını istiyorum pırıl pırıl askerleri hapise atanlardan.

Acaba Poyrazköy soruşturması için yazılan iddianamenin bazı yerlerinde "OKYANUSA ATILAN SİLAHLAR" gibi şeyler geçiyor mu? Yani muhtamelen dış kaynaklı (ABD örneğin) uyduruk delillerin Türkçeye tercümesinde deniz yerine okyanus yazılmış olabilir mi sehven? Hani öyleyse, lütfen daha iyi tercümanlarla çalışılsın, malum Türkiye'de okyanus yok, tercüme "denize atılan silahlar" şeklinde yapılsa çeviri kokmasının (çeviri yapanlar bu jargonu iyi anlarlar) önüne geçilmiş olurdu!!

 
Toplam blog
: 116
: 1883
Kayıt tarihi
: 24.10.06
 
 

Emekli Deniz Öğretmen Subayım. Felsefe ve yabancı dil eğitimi üzerine çalışmaktayım. Yazmak ise b..