Beş ilçenin teröristlerden temizlenmesi, terörün bittiği anlamını taşımaz

Nusaybin, Silopi, Dargeçit, İdil ve son olarak Diyarbakır Sur’da PKK’lı teröristlere karşı üç aydan fazla süredir devam eden temizleme operasyonu. Sur’un  9 Mart Çarşamba günü teröristlerden arındırılması ile sonlandırıldığı TSK tarafından açıklandı. Aynı açıklamada beş ilçede sürdürülen operasyonların rakamsal açıklamaları da yapıldı. Buna göre beş ilçede toplam bin iki yüz teröristin etkisiz hale getiriliş. Bu rakamlar ile terör örgütüne ağır darbe vurulduğu ve beş ilçenin de teröristlerden arındırıldığı ifade ediliyor.

TSK’nın ve Emniyet özel harekâtı tarafından terör örgütüne vurulan darbe ile kamuoyunda terörün belinin kırıldığı, neredeyse terörün bitirildiği gibi bir düşünce oluştu.

Bu operasyonlardaki en önemli husus; PKK’nın çok planlı bir strateji izlemesi,  adeta bir savaş hazırlığı içerisinde bölgesel işgale yönelik başlattığı eylemin halka zarar verilmeden püskürtülmüş olmasıdır. Böylece PKK’nın planı tutmamış ve iç savaş provası başarısız olmuştur.

PKK terör örgütüne verilen zarara gelince;

Dağ kadrosu ve şehir yapılanmasında on binden fazla militan gücü olan PKK’nın. Bu çatışmalarda bin iki yüz militanını kaybetmesi, oransal olarak yüzde 10’a tekabül ediyor. Yalnız buradaki en dikkat çekici nokta, bu beş ilçede çatışan teröristlerin iyi yetişmiş olması ve aralarında keskin nişancıların bulunmasıdır. Bu örgüt için önemli bir kayıptır.

Bir önemli husus da bölge halkının bu çatışmalar ve PKK’nın işgal girişimi sırasında kış ortasında evlerini yurtlarını terk etmek zorunda kalmaları. Ütelik birde ev ve işyerlerinin terör örgütü tarafından harabeye çevrilmesi, bölge halkının terör örgütünün gerçek niyetini anlamasına vesile olması bakımından önem arz etmektedir.

Kürt halkı üzerinden siyaset yapan HDP’nin terörden yana mağdur olan halkın yanında yer almak yerine terör örgütünün sözcülüğünü yapması ve halkı yurtlarından eden teröristlerin hayatta kalmaları için çırpınması bölge halkının HDP’ye olan güvenini sarsmıştır. Halk artık HDP’lilere inanmıyor, güvenmiyor, destek vermiyor, eylem çağrılarına da kulak asmıyor, üstelik öfke duyuyor.

Bu uyanışla halk örgüte olan gönüllü ve zorunlu desteğini de kesmeye başlamıştır. Dahası terör örgütüne karşı öfke ve nefret duygularını ortaya koyarak kendilerine sahip çıkan devletin yanında yer almaya başlamıştır. Temizleme operasyonunun beklide en önemli kazanımı budur. İlerleyen zamanda yaraların sarılması, kayıp ve zararların karşılanması sırasında bu hassasiyet dikkate alınmak suretiyle bölge halkı ile terör örgütünün arasındaki mesafe daha da açılacak, birik ve beraberliğin inşası kolaylaşacaktır.

Bu beş ilçede yapılan operasyonların sonlandırılması, buradaki teröristlerin etkisiz hale getirilmesi örgütün ağır darbe aldığı hissi ile rehavete kapılmamak gerekir.

Bölgede askerin varlığı ile sınırdan sızmalarda sıkıntı yaşayacak olan örgütün şehir yapılanmaları vasıtasıyla canlı ve tuzaklı bombalı eylemler ile vur kaç şeklinde bireysel eylemlere başvurması kuvvetle muhtemeldir.

Bu tür eylemler için kalabalık yerleri hedef seçen terör örgütleri açısında 21 Mart Nevruz kutlamaları önemli bir fırsattır. İstihbarat ve Güvenlik birimlerinin çok iyi tedbir alması gerekir.

Tekrar ifade etmek isterim ki, terör örgütünün önemli kayıp vermesi, beş ilçeden temizlenerek operasyonların bitmesi terörün bittiği, terörle mücadelenin bittiği anlamı taşımaz.

Terör örgütü üzerinde Terörist başı Öcalan’ın etkisi zayıflamış, Kandil yönetimi kendine buyruk hareket etmeye başlamış, siyasal kanat HDP ise hem Kandil hem de bölge halkı tarafından bir kenara atılmıştır. 20 Temmuz’dan sonra çözüm sürecinin PKK tarafından ihlali, iktidar tarafından rafa kaldırması ile süreç rafa kalmış. Böylelikle ortada “çözüm süreci” diye bir masa da kalmamıştır. Dolayısıyla terörün sonlandırılması ve terörle mücadele konusunda yeni ve uzun soluklu bir süreç başlamıştır.

İbrahim Hali SİPAHİ

11.03.2016/adana

twitter.com/ihalilsipahi