Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '08

 
Kategori
Futbol
 

Beşiktaş bu turu geçer ama...

Beşiktaş bu turu geçer ama...
 

Siyah-beyazlıların lige kadar atacağı adımlar var.


UEFA Kupasındaki temsilcimiz Beşiktaş, 2.Ön Eleme turu ilk maçında karşılaştığı Bosna ekibi Siroki Brijeg'i deplasmanda 2-1 yenerek turu büyük ölçüde garantiledi. Bu ilk maçta izlediğimiz rakip takımı baz alırsak, Beşiktaş'ın İnönü Stadında fazla bir sıkıntı yaşamadan turu geçeceğine dair ümitlerimizin oldukça arttığını söyleyebiliriz. Ancak Beşiktaş gibi bir takımın UEFA Kupasında çok daha yukarıları hedeflemesi gereğinden yola çıkarak da bu maçta sergilenen futbolun güçlü rakipler karşısında yetmeyeceği sonucunu çıkarmak mümkün. Sezonun resmi anlamdaki ilk maçı olması sebebiyle eleştirilerin dozajını iyi ayarlamak durumundayız. Siyah-beyazlılar muhakkak ki, önümüzdeki dönemi devamlı üzerine koyarak geçirecekler.

Geçtiğimiz sezon “ön libero” bölgesindeki alternatifsizlikten dolayı oldukça sıkıntılı haftalar yaşayan ve şampiyonluk şansını biraz da bu sebepten yitiren Beşiktaş, bu problemin doğru teşhisiyle birlikte Cisse, Sivok, Uğur İnceman ve Serdar Kurtuluş gibi 4 ciddi alternatife kavuştu. Bilhassa zorluk derecesi yüksek maçlarda eldeki bu zengin kadronun semeresi mutlaka görülecektir. Bu maç özelinde konuşacak olursak da karşılaşma sonrasında yükselen “Böyle zayıf rakibe karşı çift ön liberoyla sahaya çıkılır mı?” homurtularına pek kulak asılmaması taraftarıyım. Hiç tanımadığı, “kapalı kutu” tabir edebileceğimiz bir rakiple deplasmanda oynarken tedbiri elden bırakmadığı için Ertuğrul Sağlam'ı eleştirmek ne kadar doğru? Eğer futbol dinamiklerine olağanüstü bir dış müdahale olmazsa Beşiktaş ikinci maça geçen sezon temel taktik olarak kabul ettiği “4-4-2 diamond” kurgusuyla çıkar Siroki Brijeg'i bol golle yenerek evine gönderir.

Bu karşılaşmayı Beşiktaş'ın gelecek maçlarına ışık tutacak bir veri kaynağı olarak değerlendireceksek, işte tam da bu noktada göze çarpan problemleri yok saymamalıyız. Kolayca hatırlayacağınız gibi, Beşiktaş geçtiğimiz sezon kazandığı maçların çok büyük bir bölümünde tek farklı galibiyetlere imza atmıştı. Biz de bu problemin öz güven eksikliğinden mi, fizik yetersizlikten mi yoksa oyun anlayışından mı kaynaklandığı sorusuna sezon boyunca cevap aramıştık. Brijeg önünde gördük ki, maalesef takımdaki bu hastalık devam ediyor. İlk golünü 20.dakikada Delgado'nun harika kafa vuruşuyla kazanan siyah-beyazlılar, Serdar Özkan'ın kişisel gayretiyle hazırladığı gole yani 83.dakikaya kadar saha gezinmeyi tercih ettiler. Bu skoru yeterli görmüş ve bozuk zeminde kendilerini zorlamamış olabilirler. Ancak böylesi zayıf bir rakip karşısında bile Beşiktaş'ın hiç sıkmadan en az 3 fark yapabileceğini düşünüyorum. Zaten Serdar Özkan'ın getirip Nobre'nin gol yaptığı topta hakem aut kararı verse, maç çok büyük bir ihtimalle 1-1 bitecekti. Çift ayaklı maçta rakip Siroki Brijeg olunca bunun bir esprisi yok ama ligde böylesi bir beraberlik pisi pisine yitirilmiş 2 puan anlamına gelir. O yüzden Beşiktaş'ın bir an evvel maçları koparıp almayı öğrenmesi gerek.

Takımdaki bir başka eksiklik de pas trafiğinde yaşanıyor. İki ön libero ile oynayıp da defanstan top çıkarmamak, her gelen topu ileri şişirmek neresinden bakarsanız futbol ayıbı. Bu problem özellikle Rüştü'ye verilen paslarda ve Gökhan Zan'ın topa sahip olduğu anlarda belirginlik kazanıyor. Geçtiğimiz sezon Cisse tek başına hem rakiple mücadele edip hem de defanstan top çıkarmaya yetişemiyordu. Fakat Brijeg önünde o mevkide iki futbolcunun varlığı da yarayı iyileştirmiyorsa doğrudan Ertuğrul Sağlam'ın duruma müdahalesi gerekiyor demektir. UEFA Kupasında gözünü grupların ötesine diken Beşiktaş'ta da bu problemin öncelikli olarak çözülmesi şarttır.
 
Toplam blog
: 235
: 717
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Yazar 1976 yılında İstanbul'da doğdu. Tüm eğitim ve öğretim hayatını burada tamamlayarak, 1999 yı..