Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

27 Ocak '08

 
Kategori
Futbol
 

Beşiktaş'ın yeni şifresi: 4-3-2-1

Beşiktaş'ın yeni şifresi: 4-3-2-1
 

Holosko'nun gelişiyle Beşiktaş farklı bir taktik anlayışa geçiş yaptı.


İstanbul İnönü Stadyumunda oynanan Beşiktaş-Gaziantepspor Turkcell Süper Lig 20.hafta karşılaşması, Holosko’nun gelişiyle siyah-beyazlıların tecrübe etmeye başladığı sistem değişiminin iyiden iyiye su yüzüne çıktığı bir karşılaşma oldu. Anlaşılan Beşiktaş Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam takımının hücum gücünü takviye etmek adına ligin ilk devresinde tercih ettiği 4–3–1–2 sistemini ligin ikinci devresinde değiştirme kararı almış. Bu kararın ve yeni taktik düzenin artılarıyla olduğu kadar eksileriyle de masaya yatırılması, camiada giderek yükselen şampiyonluk seslerine olumlu bir yanıt verilebilmesi açısından önemli. Geçtiğimiz hafta Kasımpaşa önünde sinyal veren ikaz lambalarının 20.haftada Gaziantepspor önünde de güçlü bir şekilde yandığını söylemek sanıyorum yanlış bir tespit olmaz.

Öncelikle Holosko’nun gelişinden sonra siyah-beyazlıların hücum hattında üçlü bir sisteme geçiş yaptıklarını belirtelim. Sonra da ekleyelim, kabaca 4–3–3 diyebileceğimiz bu dizilişi 4–3–2–1 şeklinde yorumlamak en doğrusu. Gaziantepspor önünde Beşiktaş bu dizilişi, kalede Rüştü, defansta Ali Tandoğan, İbrahim Toraman, Baki, İbrahim Üzülmez, orta sahada Tello, Cisse, Delgado, hücum hattında ise sağda Holosko, solda Bobo, en uçta Nobre şeklinde uyguladı. İlerideki üçlüden Bobo ve Holosko kanatlara deplase olarak hem savunmanın dengesini bozmayı hem de hedef santrfor Nobre’nin boşalttığı alanlara sızmayı amaçlıyorlar. Siyah-beyazlıların son iki maçta rakip kalelere bıraktığı 7 gol ve bir o kadar da kaçırdığı mutlak pozisyona bakacak olursak sistemin ofansif anlamdaki işleyişi kusursuz görünüyor. Ancak şampiyonluk yolunda mücadele veren Beşiktaş gibi bir büyüğü değerlendirirken kuşkusuz takımın defansif organizasyonunu da tartıya çıkarmak şart. Bu anlamda siyah-beyazlıların bir takım sorunlar yaşadığı gözlerden kaçmıyor. Söz konusu sorunlar yeni sistemin yarattığı adaptasyon sorunları mı yoksa sistemin kendisinden mi kaynaklanıyor sorusunun cevabını ise önümüzdeki haftalarda alacağız. Özellikle 21. haftada Kayseri deplasmanına çıkacak olan Beşiktaş’ta takımın hücum gücü ne kadar umut verici ise savunma da o denli problemli bir grafik çiziyor. Bu tabloya bir de sakatlıklar ile kart cezalılarını ekleyin ve yapabilirseniz Kayserispor maçında Beşiktaş savunmasının zorlanmayacağını söyleyin.

Ertuğrul Sağlam’ın talebelerine uygulattığı bu yeni sistemde Nobre’ye partnerlik yapan ikiliden Holosko’nun sağ kanatta Bobo’nun ise sol kanatta takım savunmasına katkı yapmaları bekleniyor. Manisaspor’da da zaman zaman sağ kanatta izlediğimiz Holosko’nun bu göreve aşina olduğunu biliyoruz. Slovak forvet topun rakipte olduğu anlarda adamını kovalayarak defansif anlamdaki yükümlülüklerini de elinden geldiğince yerine getirmeye çalışıyor ancak Bobo için aynı ifadeleri kullanmamız mümkün değil. Orta sahadaki üçlüde ise Delgado’nun tipik forvet arkası görevinden orta sahanın ortasına doğru çekildiğini görüyoruz. Arjantinli yıldıza yüklenen bu yeni görev belki defanstan gelen toplarla oyun kurma anlamında faydalı oluyor ancak bu oyuncunun son haftalarda sıçrama yaptığı bölgeden uzak oynamasının sakıncaları da var.

Bunlardan birincisi Delgado’dan savunma yönünde takıma katkı yapmasını beklemenin anlamsızlığı ki, bu durumda Cisse’nin omuzlarına binen yükün arttığını söyleyebiliriz. İkincisi ise, Matias Delgado’nun forvet arkasında oynarken gösterdiği etkinliği yeni mevkisinde gösteremeyişi. Ancak uygulanan bu yeni sistemde Delgado’nun izlemeye aşina olduğumuz bölgede görevlendirilmesi Beşiktaş’ın bir anda 4–2–4 benzeri bir dizilişe dönmesi demek olur ki, bu tercihe isterseniz “intihar” isterseniz “ötenazi” diyebilirsiniz. Eğer Beşiktaş’ta bu sistem uygulanacak ve Delgado da ilk on birde yer alacaksa, Arjantinli oyuncu Ertuğrul Sağlam’ın görevlendirdiği bölgeden başka yerde oynayamaz.

Beşiktaş açısından savunma zafiyeti doğuran bir başka olgu ise artık spor yazarlarının yazmaktan usandığı stoper ihtiyacı. Takımın stoper mevkiinde hem nitelik hem de nicelik olarak kaliteli bir alternatife ihtiyaç duyduğunu haftalardır inatla yazıyoruz. Buna karşılık Beşiktaş yönetiminin nitelikli bir stoperi şu ana kadar takıma kazandıramamış olması, üstelik son günlerde sıklaşan “Transfer yapmayabiliriz.” beyanatları siyah-beyazlıların şampiyonluk mücadelesine yön verecek kadar önemli gelişmeler. Yöneticiler verdikleri bu beyanatlardan ve transfer yapmama kararlarından ilk derbi maç sonrası pişmanlık duyabilirler. Çünkü görünen tabloda şampiyonluğa birinci dereceden etki edecek maçlar, derbi müsabakaları olarak öne çıkıyor. Beşiktaş arka arkaya 4, toplamda ise 7 maçını geriden gelerek kazanmış olabilir ancak konumuz derbi maçlarsa geriye düşmemek çok çok önemli. Fenerbahçe ya da Galatasaray’a karşı bir ya da iki farklı geriye düşerseniz Kasımpaşa veya Denizli önündeki gibi bir “geri dönüş” yapamayabilirsiniz.

Gaziantep cephesine geçecek olursak; geçtiğimiz hafta sahasında Fenerbahçe’ye 5–0 gibi farklı bir skorla yenilen kırmızı-siyahlıların Beşiktaş’a karşı gösterdiği direnç pek çok futbolseveri şaşırtmış olabilir. Özellikle tüm maçları izleme fırsatına sahip olmayan taraftarları aydınlatmak bakımından şunu belirtelim, Gaziantepspor Beşiktaş karşısına geçtiğimiz haftadan oldukça farklı bir on birle çıktı.

19.haftada Fenerbahçe’den 5 gol yiyen takımdan farklı olarak sahaya sürülen isimler ise şunlardı: Kalede Oğuz’un yerine Murat Şahin, defansta Metin’in yerine Ergün Penbe, orta sahada Mehmet Polat’ın yerine Volkan Aslan Erdal’ın yerine Zurita ve ileri uçta Ali Cansun’un yerine Özgürcan Özcan. Bu beş farklı ismin İnönü Stadındaki maçta Gaziantepspor’u kalite bakımından bir kademe yukarı çıkarmayı başardıklarını gördük. Kırmızı-siyahlıların Beşiktaş’a kolay teslim olmamasının altında yatan neden de buydu. Ancak kalesinde 3 gol gören Gaziantepspor 2 net pozisyonu da son anda kale çizgisinden uzaklaştırmayı başardı. Bu da gösteriyor ki, Gaziantepspor’da bir takım taktiksel önlemlerin de alınma zorunluluğu var. Teknik direktör Bünyamin Süral’ın uyguladığı 4–5–1 sistemi, ileri uca Özgürcan’ın monte edilmesiyle daha verimli hale gelmiş. Her iki kanatta oynayan Ekrem ve Zurita’nın hücum hattına verdikleri destekle gol arayan Antep ekibi, orta sahasında kesici özellikli üç oyuncuyu görevlendirmek yerine 4–4–1–1 gibi bir sistemde yaratıcı bir playmaker ile oynasa rakipleri için çok daha tehlikeli olabilir. Playmaker denilince akıllara şu anda Trabzonspor ile yollarını ayıran Ceyhun geliyor ki, bu oyuncu tıpkı Yusuf’un Denizlispor’da yaptığı gibi bu takımı sırtlayabilir.
 
Toplam blog
: 235
: 717
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Yazar 1976 yılında İstanbul'da doğdu. Tüm eğitim ve öğretim hayatını burada tamamlayarak, 1999 yı..

 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara