- Kategori
- Spor
Beşiktaş'ın zamana ihtiyacı var.
Beşiktaş’ın temel kurgusu ilk dört hafta güce, mücadeleye dayalı pres üzerindeydi. Takım zaten çok paslı oynamıyor, oynayamıyor; hızlı, dikine hücumlarla rakip savunmayı hazırlıksız yakalayıp sonuca gidiyordu.
Fernandes, Gökhan, Olcay ve Oğuzhan’ın adam eksilten orta saha organizasyonları ile Beşiktaş oldukça da yaratıcı bir takım görüntüsü çiziyordu.
Orta sahadaki yüksek topla oynama isteği savunmanın da yükünü azaltan bir şey oluyordu.
Kuşkusuz bu oyunun zirvesini Bursa’da izledik. Bursaspor karşısındaki oyun ulaşılabilecek son nokta mıydı?
Beşiktaş, genç oyunculardan kurulu bir takım. Bu nedenle devamlılık sorunu yaşaması muhtemeldi; geçen sezon da böyle inişli çıkışlı bir grafiği vardı.
Galatasaray karşısında hiç beklenmedik, umulmadık bir takım çıktı ortaya. Bunun bir diğer nedeni rakibin içinde bulunduğu sıkıntılı pozisyon olabilirdi. Hafta içinde Real Madrid karşısında alınan hezimet sonuç ekstra motivasyon yaratabilirdi.
Ancak Antalyaspor karşısında bir kere daha çaresiz Beşiktaş’ı izleyince buradaki sorunun takımda olduğunu konuşmamız gerektiği belirdi.
Galatasaray üç forvetle sahada oynuyor.
Fenerbahçe de öyle...
Beşiktaş’a baktığımızdaysa ilk yarı Almeida ile tek ikinci yarı Mustafa Pektemek’le iki forvetli oynadı.
Almeida’nın 60 dakikalık performansı zaten en büyük handikaplarından biri oluyor, Beşiktaş’ın.
Geriden Fernandes ve Olcay Almeida’ya veya Mustafa’ya istenilen nokta pasları atamadığında bu iki oyuncu savunmanın arasında sıkışıp kalıyor.
Dün Beşiktaş, Fernandes’in istediği ve sevdiği kadar duran top kazandı ve hiçbirini kendi arkadaşı ile buluşturamadı.
Antalyaspor, Samet Aybaba motivasyonu ile Beşiktaş karşısına maçı kazanmayı isteyen takım görüntüsüyle çıktı ve daha ilk yarı bunu başarabileceğinin sinyallerini de verdi.
Orta sahada Tita, Serkan ve Uğur ile Beşiktaş’ın bu bölgedeki tutukluğunu değerlendirdiler. İsaac, Diarra’nın hemen arkasında sürekli sorun çıkardı.
Vederson’un etkili kanat ortaları Beşiktaş ceza sahasının içini hep karıştırdı.
Ve Diarra da sonucu belirleyen adam oldu.
Ne kadar çok beğensek de Fernandes’in takımı toparlayacak lider oyuncu olamaması Beşiktaş’ın en önemli sıkıntılarından biri...
Bursaspor maçı sonrasında şöyle bir cümle kurmuştum; “Beşiktaş kolej takımı anlayışıyla sosyalist düzende oynama gayretinde olsa da bundan kendi hesabına pay çıkarma gayretinde oyuncularının olmasını engellemesi kolay değildir.”
Beşiktaş bu takım yapısıyla ancak bu şekilde başarılı olabilir, sivrilen, bireyselleşerek bencilleşen futbolcu karakteri her anlamda sıkıntı yaratır, sistemi bozar.
Bilic bunun altından kalkabilecek bir teknik adam. Daha zaman var ve hiçbir şey için de geç kalınmış değil. Beşiktaş bunu yapabileceğini gösterdi.