Beşiktaş ve Burasaspor’u savunmak, ama niye?

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, 5 Kasım’da oynanan Beşiktaş-Bursaspor maçındaki “taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle” her iki takımı da cezalandırdı.

Beşiktaş, 2 resmi maçı tarafsız sahada seyircisiz; Bursaspor, 2 resmi maçı kendi sahasında seyircisiz oynama cezası aldı.

Maçta saha olayı olarak neler olmuş?

Bir Bursaspor taraftarın sahaya girmiş, sahada tur atmış.

Taraftarlar koltukları kırmış, yakmış; kavga etmiş...

Görüntülerin alkış gerektirecek şeyler olduğunu söylemek, kimsenin aklına gelmez.
Ama akla başka “şey”ler gelir.

Stat çevresinde gerekli tedbir almayan Bursaspor ile Beşiktaş taraflarının karşı karşıya getiren polise ne demeli?

Ama ellerinde sadece “dosya” alan öğrencilere uyguladığı biber gazlı, coplu şiddeti kim unutur?

Unutamaz!

Beşiktaş ile Bursaspor’a verilen ağır cezayı da kim unutamaz, hiç benimseyemez!

Tedbirleri gerektirdiği şekilde alma, sonra da “fatura”yı, amacı maç seyretmekten başka bir şey olmayan seyirciyi cezalandır.

Olay çıkaranlara en ağır cezayı gerektirecek düzenleme var mı yok mu?

Seyirciyi statta maç izlemekle cezalandırmak yerine ya da onunla birlikte yöneticileri cezalandırabiliyor musun?

Olay çıkaran ağır bir ceza alır, maçlara sokulmaz.

Seyirci ceza alıyordu, yöneticiler niye almıyor?

@

Adam, maça gelen rakip takımının taraftarını bıçaklıyor; sonra maçı izliyor.

Azınlık çoğunluğa “hükmediyor”, kabak çoğunluğun kafasında patlıyor.

Demeçlerle, işler yürüyor. Dün olanlar, bugün de oluyor. Yarın da olacağından kimsenin kuşkusu yok. Çünkü demeçlerle işler düzelmiyor.

Federasyon saha kapatma, seyircisiz maç oynatma, para cezasıyla işleri yürütüyor.

Bu anlayış bir çözüm değil!

Cezalar orantılı ve gerekene olmalıdır.