Besin deposu

Çok klasik gibi gelebilir ama hem besin değeri hem de çeşitliliği açısından rahatlıkla yediden yetmişe bütün sevdiklerinize yedireceğiniz bir tarif. İşin aslı evde bir önceki gün pişmiş ama ev halkı tarafından yenmemiş sebzelerin bir şekilde yeniden değerlendirilmesi olarak uydurduğum bir model. Baktınız öyle yenmiyor, bir de böyle deneyebilirsiniz. Bir de illa ki bu malzemeleri kullanmak gerekmiyor, elinizde ne varsa benzer bir şekilde de çorbanızı hazırlayabilirsiniz. Baksanıza nasıl da renkli renkli duruyor sebzeler...

1 çay bardağı kırmızı mercimek

½ kg brokoli ve/veya karnabahar, brüksel lahanası (tercihinize ve malzemenize göre)

1 adet havuç

1 adet orta boy patates

1 adet orta boy kuru soğan

1 su bardağından az süt veya eş ölçüde krema

1-2 kaşık tereyağı

2 kaşık un

Kırmızı mercimek yıkanıp tencereye konur, pişmeye yakın brokoli veya kendi ailesinden olan karnabaharlar ayıklanıp temizlenerek hafif diri kalacak şekilde haşlanır. Üzerine yine çiğden havuç ve patatesler eklenir. Piştiğinden emin olduktan sonra mutfak robotunda malzemeler kaşığa gelecek şekilde parçalanır. Bunlar birbirleri ile özleşirken ayrı bir tavada un kavrulur, başka birinde de soğan. Un ve soğan ayrı ayrı kavrulup pembeleşince haşlanan sebzelerin üzerine sütle birlikte eklenir. Eğer un kavurmakla uğraşmak istemez iseniz onun yerine krema da ekleyebilirsiniz. Et ya da tavuk suyunu da katıp bir taşım daha kaynattıktan sonra servise hazır hale gelecektir. Benim tercihim tavuk suyudur, ama severseniz, az koymak şartıyla, et suyu da fena olmuyor. Bir de hindi suyu ile deneyeceğim, bakalım nasıl olacak…

Son bir not, tavada kızdırılmış kırmızı toz biber ve nane bu çorbaya çok güzel bir lezzet katıyor.